Adalet sistemini sarsan bir gelişmeyle, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sağlık gerekçesiyle bir dizi mahkumu affetti. Affedilen isimler arasında, kamuoyunda yankı uyandıran ve tartışmalara yol açan, yasaklı madde ticareti ile fuhşa teşvik suçlarından hüküm giymiş Serkan Şencan da yer alıyor. Şencan’ın cezasının kaldırılması, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) sunduğu “sürekli hastalık ve sakatlık” raporuna dayandırıldı. Peki, kimdir bu af kararıyla gündeme gelen Serkan Şencan?
SERKAN ŞENCAN'IN SUÇ DOSYASI VE CEZASI
Resmî Gazete’nin 31 Temmuz 2025 tarihli sayısında yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı, Türkiye’nin gündemine bomba gibi düştü. Kararnameyle affedilen mahkumlardan biri olan Serkan Şencan, özellikle iki ağır suçtan hüküm giymişti: uyuşturucu ticareti ve fuhşa teşvik. Yargılama sürecinde Şencan’ın eylemlerini bireysel değil, organize ve örgütsel bir yapı içinde gerçekleştirdiği ileri sürüldü. Bu iddialar, dosyasını sadece kişisel bir suçun ötesine taşıyarak, kamu güvenliğini tehdit eden ciddi bir vaka haline getirdi. Mahkûmiyeti, cezaevi sürecini başlatmıştı.
AF KARARININ ARKA PLANI: ADLİ TIP RAPORU VE ANAYASAL YETKİ
Şencan’ın cezasının kaldırılmasının temelini, Adli Tıp Kurumu’nun titiz incelemeleri sonucunda hazırladığı sağlık raporu oluşturuyor. Rapor, Şencan’ın cezaevinde kalmasını engelleyecek boyutta “sürekli hastalık ve sakatlık” durumu olduğunu ortaya koydu. Bu rapor, Adalet Bakanlığı aracılığıyla Cumhurbaşkanlığı’na iletildi ve Anayasa’nın 104. maddesinin 16. fıkrası uyarınca, Cumhurbaşkanına tanınan “özel af yetkisi” devreye girdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yetkisini kullanarak Şencan’ın kalan cezasını kaldırdı ve serbest kalmasının yolunu açtı. Bu karar, toplumun farklı kesimlerinde çeşitli yorumlara neden oldu.