Süleymanoğlu'nun Türkiye'ye geldiği günlerde dönemin Spor Bakanı, Naim'in kız arkadaşı olup olmadığını sordurmuş. Bürokratlarından "Yok, siz mi ilgileneceksiniz?" cevabını alınca da "Kardeşim biz p.zevenk miyiz?" demiş.


Spor yazarı Atilla Gökçe, Naim Süleymanoğlu'nun Türkiye'ye geldiği günlerde yaşanan ilginç bir hikayeyi 2015 yılında Socrates dergisine verdiği röportajda gündeme getirmişti. Dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu ve bürokratlar arasında geçen o diyalog bugün hala okuyanları güldürüyor.


"HALTERDEKİ KIVILCIMI ALEV HALİNE GETİRDİ"


İşte Atilla Gökçe'nin anlattığı o hikaye:


"Naim'den önceki sürece bakarsak, Sadık Pekünlü 1964 Tokyo Olimpiyat Oyunlarında 11. olmuş, Adanalı Salih ve Mehmet Suvar kardeşler Akdeniz Olimpiyatları ve Avrupa Şampiyonaları'nda birincilikler kazanmışlardı. Yani Türkiye'de halter altyapısı vardı, güreş kadar olmasa da salonlarda daima bu sporu yapacak gençler bulunuyordu, hatta bazı güreşçiler haltere geçiyordu. Naim ne yaptı biliyor musunuz? Halterde var olan enerjiyi bir kıvılcımla alev hâline getirdi. Sonradan o ateş, kızlarda ve erkeklerde yanmayı sürdürdü. Kendi sporcularımızı yarattık. Pekin'de gümüş madalya alan bir kızımız vardır, Sibel Özkan. Yetiştirme yurdunda kalırken, hocasının önerisiyle haltere başlamıştır. Kaybolmaya namzet bir çocuk olarak olimpiyat kürsüsüne çıkması büyük bir başarı öyküsüdür. Tüm bunlar Naim'in buraya gelişiyle yaktığı kıvılcımın sonucudur. 


"KARDEŞİM BİZ P.ZEVENK MİYİZ?"


Bu arada Naim'in buradaki ilk günlerinde trajikomik bir olay yaşanmıştır. Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, genel müdürünü çağırıp Naim'in kız arkadaşı olup olmadığını öğrenmelerini istiyor. Bu soru, bürokrasinin, spor merdivenlerinin en tepesinden en altına doğru yer yer farklılaşarak federasyon başkanına, antrenörlere kadar gidiyor ve Naim'in bir kız arkadaşının olmadığı anlaşılıyor. Tabii bakana gidecek yanıt da aynı bürokratik yoldan gidiyor ve en sonunda soru, "Naim'in bir hanım arkadaşı yok, biz mi halledelim yoksa siz mi halledersiniz, nasıl emir buyurursunuz?" oluyor. Metin Emiroğlu'nun buna cevabı ise "Kardeşim biz p.zevenk miyiz? Ben sadece sordum, o kadar" oluyor."