GÜNDEM

Su Krizi Büyüyor: Uzmanlardan Acil "Su Kanunu" Çağrısı

Su krizi büyüyor! Uzmanlar, dünyada 3.8 milyar insanın temiz suya erişemediğini, tatlı su kaynaklarının hızla tükendiğini belirtiyor. Tarımsal sulama, sanayi ve evsel tüketim su kıtlığını tetikliyor. "Yaşamsal kuraklık" uyarısı yapan uzmanlar, su yönetiminde acil değişim çağrısında bulunuyor.

Abone Ol

Göl uzmanı emekli akademisyen Dr. Erol Kesici, 22 Mart Dünya Su Günü öncesinde çarpıcı açıklamalarda bulundu. Her bireyin temiz ve güvenli suya erişiminin temel bir insan hakkı olduğunu vurgulayan Kesici, sağlıklı ve huzurlu bir yaşamın ancak bu şekilde mümkün olabileceğini belirtti. Dünya genelinde 3,8 milyar insanın temiz suya erişiminin olmadığını ifade eden uzman, su sağlığı krizinin giderek derinleştiğine dikkat çekti. Ayrıca, erişilebilir tatlı su miktarının, gezegenimizdeki toplam suyun yüzde 1'inden bile az olduğunu söyledi.

TATLI SU KAYNAKLARI TEHDİT ALTINDA

Yıllardır süregelen "dünyanın yüzde 70'i su" algısının, suyun tükenmez bir kaynak olduğu yanılgısına yol açtığını belirten Dr. Kesici, gerçekte bu oranın sadece yüzde 3'ünün tatlı su olduğunu ve bunun da üçte ikisinin buzullarda saklı olduğunu vurguladı. Tatlı su kaynaklarının aşırı kullanımı sonucu ortaya çıkan su krizinin, sosyal ve ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliğini tehdit eden en önemli unsurlardan biri olduğunu dile getirdi.

TARIMSAL SULAMA SU KAYNAKLARINI TÜKETİYOR

Üretilen her şeyin su gerektirdiğine dikkat çeken Dr. Kesici, su kaynaklarındaki yetersizliğin ekonomik büyüme, insan sağlığı, gıda güvenliği, enerji üretimi ve ekosistemler için büyük bir risk oluşturduğunu ifade etti. Tarımsal üretimde su kullanımının yüzde 70-80'lere ulaştığını belirten uzman, diğer kullanım alanlarının sanayi ve evsel tüketim olduğunu söyledi.

YAŞAMSAL KURAKLIK KAPIDA

Dünya genelinde 50'den fazla ülkede, her 5 kişiden 1'inin su kıtlığı yaşadığını vurgulayan Dr. Kesici, doğadaki diğer canlı türlerinin de suya erişimde ciddi problemler yaşadığını ve biyolojik çeşitliliğin su azlığı ve kirliliği nedeniyle giderek azaldığını belirtti. Su kaynaklarının bolluğuna güvenerek suyun bütçesini koruyamayan ülkelerin, su kıtlığına yol açtığını ifade eden uzman, suyun küresel bir kaynak olduğunu ve yaşamın suya göre düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Suyun aşırı kirlenmesi, ekosistem kayıpları, sera gazı emisyonlarındaki artış ve suyun tekrar kullanımına yönelik ileri teknolojilerin eksikliği gibi altyapısal sorunların, yaşamsal kuraklığa neden olduğunu vurguladı.

SU YÖNETİMİNDE ACİL DEĞİŞİM ŞART

Yer altı sularının derinlere çekilmesi, obruk sayılarındaki artış, yağışlardaki azalma ve sıcaklık artışının iklim değişikliğinin önemli etkileri olduğunu belirten Dr. Kesici, suya erişim ve kullanımda ciddi sorunlar yaşandığını söyledi. Bu krizin önlenmesi için suyun adaletli dağıtımı, önceliklerin doğru belirlenmesi ve bilimsel önlemlerin gecikmeden alınması gerektiğini vurguladı. Su konusunda yetkili birçok kurumun olması ve uyum eksikliğinin su tüketimini ve kirliliğini artırdığını belirten uzman, yıllardır gündemde olan "Su Kanunu"nun bir an önce çıkarılması gerektiğini söyledi.

SANAL SU TÜKETİMİNE DİKKAT

Uluslararası alanda gecikmiş olan İklim Yasası'nın, ticari çıkarlardan ziyade doğayı ve geleceği koruma amacıyla çıkarılması gerektiğini savunan Dr. Kesici, bir ürünün üretim sürecinde kullanılan toplam su miktarının "sanal su" olarak adlandırıldığını belirtti. Örneğin, 1 litrelik şişelenmiş su için yaklaşık 17 litre su tüketildiğini, 1 tişört için ise 2 bin 720 litre su harcandığını ifade etti.

{ "vars": { "account": "G-V2K9QJTT0J" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }