Türkiye'nin en çok takip edilen yarışma programlarından biri olan Survivor, son yayınlanan bölümlerindeki tartışmalı görüntüler nedeniyle Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından rekor düzeyde bir yaptırımla karşı karşıya kaldı. Yarışmada yaşanan gergin anlar ve şiddet içeren diyaloglar, RTÜK'ün dikkatinden kaçmadı. Kurul, programın yayınlandığı TV8 kanalına, bir yıllık reklam gelirinin yüzde 3'ü oranında, tam 17 milyon 852 bin 40 Türk Lirası para cezası kesti. Bu karar, televizyon dünyasında büyük yankı uyandırdı.
RTÜK'TEN SERT UYARI: ŞİDDETE GEÇİT YOK!
RTÜK'ün aldığı bu tarihi kararın gerekçesi, Survivor yarışmasındaki "şiddete yönelik tartışmalar ve görüntüler" olarak açıklandı. Kurul, programda yer alan kavga, hakaret ve fiziksel müdahale sahnelerinin, toplumda şiddet algısını tetiklediği ve özellikle genç izleyiciler üzerinde olumsuz etkiler yarattığı kanaatine vardı. RTÜK yetkilileri, medya kuruluşlarının, yayınlarında şiddet unsurlarını minimize etme ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirme konusunda daha duyarlı olmaları gerektiğini vurguladı.
TV8'İN YILLIK GELİRİ MERCEK ALTINDA
RTÜK'ün verdiği cezanın, TV8 kanalının 2024 Aralık ayı reklam gelirleri üzerinden hesaplandığı belirtildi. Sözcü gazetesinde yer alan bilgilere göre, kanalın bir yılda elde ettiği toplam reklam geliri 595 milyon 67 bin 983 Türk Lirası olarak kaydedildi. Bu rakam, TV8'in eğlence sektöründeki güçlü konumunu ve geniş izleyici kitlesini gözler önüne seriyor. Ancak, bu büyük gelirin yüzde 3'lük kısmının ceza olarak kesilmesi, kanal için önemli bir mali kayıp anlamına geliyor.
MEDYA VE ŞİDDET: TOPLUMSAL SORUMLULUK VURGUSU
RTÜK'ün kararında, medya içeriklerinde şiddet unsurlarının artışına dikkat çekilerek, bu durumun toplum üzerindeki olumsuz etkileri ele alındı. Kurul, "İzleyici, kavga, cinayet, intihar, gasp, darp, cinsel taciz, işkence gibi çeşitli şiddet olaylarına medya içeriklerinde tanık olmaktadır. Günlük hayatta özellikle şiddet olaylarında ve şiddet içerikli davranışlardaki artışta medyanın önemli bir etkisi olduğuna dair tartışmalar gündemden düşmemektedir." ifadeleriyle, medya kuruluşlarının toplumsal sorumluluğuna vurgu yaptı.