Vergi cezası yasal dayanaktan yoksun
“Savunmaya çalıştı” diyorum, çünkü Sayın Canikli, konuşmasında sık sık “Ben raporu görmedim”, “Tabii bazı bilgilere sahip değiliz” gibi ifadeler kullandı.
Eski bir maliye müfettişi olan Canikli, bilgi sahibi olmadığını söylediği bir konuda fikir yürüttü. Benim dünkü yazıma da atıfta bulundu. Umuyorum, Sayın Canikli doğru bilgileri edindiğinde maliye müfettişliği yapmış biri olarak, vergi cezasının yasal dayanaktan yoksun olduğu sonucuna varacaktır.
Satışın tarihi
Doğan Yayın Holding’e kesilen cezanın gerekçesi, satışın 2006 yılında yapıldığı iddiasıdır. Bu iddia, vergi incelemesini yapan vergi denetim elemanına aittir.
Oysa satış 2 Ocak 2007’de yapılmış ve bu işlemden doğan vergi de Nisan 2007’de ödenmiştir.
Vergi denetim elemanı, satış görüşmesinin başladığı, ancak satışın gerçekleşmediği 16 Kasım 2006 gününü esas alarak, satışın 2006’da gerçekleştiğini iddia etmekte; bu iddiasına ayrıca yüzde 75 oranındaki istisnadan yararlanılamayacağı savını eklemekte ve 800 milyon TL gibi astronomik bir ceza kesmiş bulunmaktadır.
Satışın seyri
Doğan Yayın Holding’in SPK’ya yaptığı resmi bildirimler, satışın nasıl gerçekleştiğini şöyle ortaya koyuyor:
“1- Doğan TV Holding’in hisse senetlerinin Axel Springer’e satılması konusunda anlaşmaya varıldığı 16.11.2006 tarihli Özel Durum Açıklama Formu ile Borsanız Başkanlığına bildirilmiştir.
2- Ancak aynı ‘Açıklama’da, varılan anlaşmanın ‘şarta bağlı’ bir anlaşma olduğu ve anlaşmanın ancak belli koşulların sağlanması ile yürürlüğe gireceği de açıkça belirtilmiştir.
3- Söz konusu ‘Açıklama’da aynen yer aldığı biçimiyle ‘satış işlemi (kapanış) Axel Springer A.G’nin Doğan TV’de yapacağı inceleme çalışmalarının (due diligence) sonuçlanmasının ardından ve gerekli yasal izinlerin alınmasını takiben gerçekleştirilecektir’ denilmektedir.
4- Ayrıca konuya ilişkin, ‘Hisse Devir Anlaşması’nda; bahsi geçen tüm ön şartların sağlanmasını takiben, ancak hisse senetlerinin mülkiyetinin Axel Springer AG (DMV)’ye hukuken geçmesi ve hisse devir belgesinin de şirketimiz hesaplarına intikal etmesi ile hisse devir sürecinin tamamlanmış sayılabileceği çok açık bir şekilde ifade edilmektedir.
5- Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 416. maddesine göre; nama yazılı hisse senetlerinde (Doğan Holding A.Ş hisse senetleri nama yazılıdır) devir, ciro edilmiş senedin devralma teslimi ile olur. Şu kadar ki; devir şirkete karşı, ancak pay defterine kayıtla hüküm ifade eder.
6- Yukarıda belirtildiği üzere hisse devir işlemi Hisse Devir Sözleşmesi’nde yer alan ön koşulların yerine getirilmesini takiben, hisse senetlerinin mülkiyetinin 2.1.2007 tarihinde ‘ciro’ edilmek suretiyle Axel Springer AG (DMV)’ye geçirilmesi (teslimi) ile tamamlanmıştır. Hisse devir bedeli de hisse senetlerinin teslimi ile aynı tarihte (2.1.2007) şirketimiz hesaplarına intikal etmiştir.
Bu itibarla Hisse Devir Sözleşmesi’nde belirtilen tüm koşulların yerine geldiği görülerek Axel Springer AG (DMV) ile yine 2.1.2007 tarihinde karşılıklı mutabakat (closing memorandum) imzalanmak ve ‘kapanış’ işlemleri Hisse Devir Sözleşmesi’ne uygun olarak yapılmak suretiyle hisse devri süreci tamamlanmıştır. Bu işlemlerin Axel Springer AG (DMV)‘nin kayıtları ile de karşılıklı olarak teyit edilmesi her zaman mümkündür.
7- Axel Springer AG (DMV)’ye devredilen söz konusu hisseler yine 2.1.2007 tarihinde Doğan TV Holding A.Ş pay defterine kayıt edilmiştir.”
Satışın nasıl ve hangi tarihte yapıldığı bu açıklamada net biçimde görülüyor.
Hal böyleyken, “Hayır, siz satışı Kasım 2006’da yaptınız” demenin, hiçbir yasal dayanağı yoktur.
Kaçakçılık nerede?
Kaldı ki, satışın yapılmasından sonra bu işlemden doğan 30 milyon TL’lik vergi de Nisan 2007’de ödenmiştir.
Vergisi ödenmiş bir satış işleminde “vergi kaçakçılığı” nasıl olur?
İşlemin vergi kaçakçılığına sokulmasının amacı uzlaşma yolunun kapatılması (ki uzlaşmayı gerektirecek bir durum dahi söz konusu değildir), ayrıca savcılığa suç duyurusunda bulunarak hapis cezası talep etme yolunun açılmasıdır. Bu da gerekçenin hukuki olmaktan çok siyasi olduğunu düşündürmektedir.
Vergi kaybı yoktur
Doğan TV A.Ş’nin hisselerinin 2006’da veya 2007’de satılması vergi dairesi açısından durumu değiştirmez. Velev ki, satış 2006’da yapılmış olsaydı bile, Doğan TV’nin koşulları yüzde 75’lik istisnadan yararlanmaya uygun durumdaydı. Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre bu istisnadan yararlanmak mükellefin tercihine bağlıdır. Eğer satış 2006’da gerçekleşseydi Doğan TV, beyanında bu istisnadan yararlanacağını bildirecek ve vergi ona göre hesaplanacaktı. Bu da 2007’de ödediği vergiyle aynı olacaktı.
Denetim elemanı, “Siz 2006 beyanınızda istisnadan yararlanmak istediğinizi bildirmediniz” gibi bir garip teze dayanıyor. Satış 2006’da olsaydı, istisna talebi bildirilirdi. 2007’de gerçekleşti ve bu bildirim yapılarak tahakkuk eden vergi ödendi. Bu istisnadan yararlanmanın koşulu, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin e fıkrası uyarınca hisse senetlerini 2 yıl süreyle elde tutmaktır. Satışı yapılan hisseler 2002 yılından beri Doğan Grubu’nun elinde olduğu için bu koşul yerine gelmiş olmaktadır. Bu nedenle, satışın 2006 veya 2007’de yapılmasının Doğan Grubu açısından bir farkı yoktur.
Satış işlemi hem Doğan TV hem de Axel Springer’in kayıtlarından çapraz denetimle de saptanabilir.
Ortada ne vergi kaybı ne de vergi kaçakçılığı vardır.
FİKRET BİLA
MİLLİYET