İlerleyen yaşına rağmen sabah bir bardak süt ve birkaç taze incirle bu ramazanda da oruca devam eden Akdeniz, her şeyin başının sağlık olduğunu belirtiyor. Annesini küçük yaşta kaybeden, akrabaları tarafından büyütülen Fatma nine, torunlarının çocuklarını bile görmüş.

Aydın merkeze bağlı Kırklar köyünde oturan Fatma Akdeniz, 101'e dayanan yaşına rağmen orucu bırakmıyor. Oğlu ve torunlarıyla birlikte yaşayan Fatma nine, duymayan kulakları ve tansiyon problemine rağmen oruç tutmayı sürdürüyor. Çocuklarının tutmaması yönündeki ısrarlarına rağmen, "Ben bir daha mübarek ramazanı göremem. Hem hiç orucumu bırakmadım." diyor. İftarını suyla yapan ve incirle devam eden Fatma nine, çocukları ve torunlarıyla birlikte yemek yiyor. İlerleyen yaşına rağmen neşesinden bir şey kaybetmeyen ve hemen her şeyi hatırlayan tarih abidesi Fatma Akdeniz, dilinden duayı da düşürmüyor. Torunları onu, o da torunlarını çok seviyor.

Annesinin yanlarında kaldığını ve ramazanlarda orucu hiç bırakmadığını belirten oğlu Rafet Akdeniz, hâlâ ev işleri yapmak için bile gayret sarf ettiğini söylüyor. Kendilerinin istirahat etmesi, kendini yormaması yönündeki ikazlarını dinlemediğini, devamlı bir şeylerle meşgul olmayı sevdiğini anlatıyor. Annesinin gerçek yaşının en az 110 olduğunu belirten Akdeniz, bunu Yunan askerleri Köşk ilçesini işgal etitğinde ağabeyiyle birlikte eşeğe binerek dağlara kaçtıklarını hatırlamasından bildiklerini ifade ediyor. Annesinin, düşmandan saklanmak için dağlarda yaşadıklarını ve kayaların üzerinde ekmek yaptıklarını da hatırladığını vurgulayan Rafet Akdeniz, "Her şeyi net hatırlıyor. Yaşı, nüfusta yazandan daha büyük. Dayanamaz diye oruç tutmamasını söyledik fakat tutuyor. Bir problem de yok. Çok şükür sağlığı yerinde. Sadece tansiyonu var, bir de kulakları çok zor duyuyor. Onun dışında rahatsızlığı yok." şeklinde konuşuyor.