Kahramanmaraş’ın Milli Mücadelesi’nde kente yardıma gelen işgal güçlerinin önlerinin kesilmesi ile dönüm noktası sayılabilecek Beyoğlu Beldesi yakınlarında yer alan ve çete savaşlarının yapıldığı Bababurun isimli yere, Beyoğlu Belediyesi tarafından içerisinde anıtın de yer alacağı açık müze yapılacak. Bu tür kültürel ve sosyal faaliyetler tanınan belde belediyesi, daha önce de yeni belediye binasının bahçesine de yörede uzun yıllar önce yaşayan ve fillerin atası olarak kabul edilen mamut heykeli yaptırmıştı. Yeni yapılacak olan anıta Kahramanmaraş İl Özel İdaresi'nin de maddi katkıda bulunması bekleniyor.

Konuyla ilgili Kanal 46’ya açıklama yapan Beyoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş; şunları kaydetti: “Türk Kurtuluş Savaşı’nda Kahramanmaraş Milli Mücadelesinin ayrı bir yeri ve önemi vardır. İlk kurşun Kahramanmaraş’ta atılmıştır. Kahramanmaraş’ın savunulduğu kurtuluş mücadelesinde çete savaşlarının yapıldığı ve düşman ikmal yollarının kesildiği Bababurun isimli yere mesire alanı, kurtuluş anıtı ve olayların anlatımını içeren rölyefler yapacağız. Oldukça yüksek bir anıt yapmak istiyoruz. Osmaniye yönünden gelerek Kahramanmaraş yoluna sapan her aracın görebileceği kadar yüksek olmasını planladığımız anıt ve çevresi, tarihi bir olayı yaşattığı kadar da dinlenme ve mesire alanı olarak halkın hizmetine sunulacaktır. İnşaatına yakında başlıyoruz.”

MARAŞ KURTULUŞ SAVAŞI VE ZAFERİNİN KAZANILMASINDA
I. II. BABABURUN SAVUNMALARININ ÖNEMİ


Belde ile ilgili çalışmaları ile tanınan Eğitimci Mustafa Okumuş’un kaleminden söz konusu tarihsel olayları sizlere sunuyoruz:

“Her yıl olduğu gibi bu yıl da, Kahramanmaraş Kurtuluş bayramının yıl dönümünü coşkuyla kutlarız. Kahramanmaraş savaşına değin, yazılı, görsel ve işitsel medyada gurur verici bir çok yayınları gururla izleriz. Bayram boyu, geçmişimizin kazandığı bu zaferi özgürce yaşarız. Kahramanmaraş kurtuluşunu canıyla kanıyla bizlere armağan eden, bu uğurda şehit olan tüm geçmişimizi rahmet ve minnetle anarız. Şehitlerimize, gazilerimize ve emeği geçenlere layık olma konusunda günümüzü,geleceğimizi güçlendirmenin görev ve sorumluluğuyla bilinçleniriz, bundan kimsenin kuşkusu olmasın.Bu vesileyle, Kahramanmaraş Kurtuluş zaferinin kazanılmasında önemli katkıları olduğuna inandığım,Beyoğlu – Baba burun I.II. stratejik savunma hattının bu savaştaki işlevine kısaca değinme gereği duydum. Bunu o yörenin insanı olarak ayrıca görev saydım.

I. II. Bababurun savunmalarını, Maraş Kurtuluş savaşının bütünü içine yerleştirme gereği var.O nedenle bu iki savunmanın Maraş bağlantılarına da yeri geldikçe değineceğim, bütünü zedelememek,anlaşırlılığı sağlamak için.

Beyoğlu – Bababurun , kuzey – güney yönünde belde giriş ve
çıkışına hakim yüksekçe bir tepedir.O günün behrinde, önü Gavur gölü
bataklığı,arkası Karakaya dağına bağlantılıdır. Maraş’a giriş ve çıkışı, denetime oldukça elverişli stratejik bir öneme sahiptir. Bu özelliği Maraş Kurtuluş savaşı içinde, I. II. Bababurun savunmalarıyla değerlendirilmiştir.


I - MARAŞ KURTULUŞ SAVAŞININ BEYOĞLU YÖRESİNE YANSIMALARI

I I - BİRİNCİ, İKİNCİ BABABURUN SAVUNMALARI


Maraş Kurtuluş Savaşına kısa bir değiniyle konuya girmek
istiyorum:

Zira Bababurun Savunmaları bu savaşın seyri içindedir.

MARAŞ KURTULUŞ SAVAŞI ( 21 ocak 1920 - 11 şubat 1920 )

1.Dünya savaşının bitiminde Maraş önce İngilizler, sonra
Fransızlar tarafından işgal edilmişti.Ancak İngilizler fazlaca kalmadı.1
kasım 1919 cumartesi günü, İngiliz birliklerinin son kalıntısı da Maraş’ı
terk etti. Bu tarih itibariyle Maraş, Fransızların denetimine geçti.
Fransız birliklerinin büyük bir bölümü Kilikya Ermenilerinden
oluşuyordu.Bunlar yerli Ermenilerle işbirliği yaparak, şehirde her gün yeni
gerginlikler yaratıyor,Fransızları güç kullanmaları için bin bir entrikayla
savaşa zorluyorlardı.Bunda geniş ölçüde etkili de oluyorlardı. Her gün münferit
olaylar, halkın kurtuluşa yönelen azmini geriyordu.31 ekim 1919 da bir grup devriye askerlerinin, Türk kadınlarına Uzunoluk hamamı önünde sarkıntılık yapmaları
bardağı taşırmış,Sütçü İmam tabancasını ateşlemişti.Böylece gerginlik su
yüzüne çıkmış,sonraki günlerde hızla tırmanmış,halkın Fransız güçlerine
karşı kenetlenmesine,eyleme geçmesine yol açmıştı.


BiRİNCİ BABABURUN SAVUNMASI: ( 8 kasım 1919 )

İslahiye üzerinden bir Fransız birliğinin Maraş’a geleceği
haberi alındı.

Muallim Hayrullah yönetimindeki İmalı, Sarılar ve Karalar çeteleri ile
Fransızlar arasında Bababurun’da çatışma çıktı.Bu çatışmada Fransız birliği ölü ve yaralı kaybına uğratıldı. Bu arada Muallim Hayrullah’da yaralandı ve
Pazarcık’a nakledildi.Oradan Maraş’a getirildi ve Amerikan hastanesine
yatırıldı.Aldığı yara nedeniyle şehit oldu.Allah rahmet etsin.

Daha sonraki günlerde 5 aralık 1919 da olaylar gelişmeye devam
etti.Bir ara Fransızlar,Eloğlu’nu (Türkoğlu ) kısmen,Ceceli’yi tamamen
yaktılar.Maraş’tan heyet gönderilip zarar-ziyan tespiti yapıldı ve protesto
edildi.

21 aralık 1919 – 6 ocak 1920 tarihleri arasında protestolar
yaygınlaştı.Bu nedenle Fransızların İslahiye üzerinden büyük bir birliği Maraş’a sevk ettikleri haberi alındı.Zafer ve Muharrem Bayazıt kardeşlele, Rüstem Çavuş
(Bertiz ve Pazarcık çetelerinin ağırlıklı olarak katıldığı) çeteleriyle
Bababurun’a gönderildiler.

KALEYE FRANSIZ BAYRAĞI ÇEKİLMESİ

Hırlakyan Osep’in kızı Virjini’nin Kuvarnür Andre’yle dans etmek için
Kaleden Türk bayrağının indirilmesini şart koşması ve bu isteğin yerine
getirilmesi,halkın galeyanına neden oldu.Av.M.Ali Kısakürek’in bu olayla
ilgili beyannamesi bu galeyanı eyleme dönüştürdü.26 mayıs 1919 Cuma günü
“ Özgür olmayan bir ülkede Cuma namazı kılınmaz.” Fetvası halkın kaleye
hücumu , Fransız bayrağının indirilerek ,tekrar Türk bayrağının göndere
çekilmesiyle sonuçlandı. Bu başarı Maraş halkına cesaret,moral ve güven verdi.
Bu olaydan sonra zaten var olan Ermeni – Fransız işbirliğinin
zulme,kıyıma dönüştüğü görüldü.Bu durum karşısında Maraşlılar hızla
teşkilâtlandılar.Aslan Bey’in koordinasyonunda çete güçleri birleştirildi ve savunmaya geçildi.

İKİNCİ BABABURUN SAVUNMASI ( 8-9 ocak 1920 )

8- 9 Ocak 1920 günleri Fransız birlikleriyle Bababurun’da
çatışmaya girildi.Bu savaş düşmana 7 ölü 21 yaralıya mal oldu. Fransızlar
bozguna uğratıldı.Maraş’taki Fransız işgal komutanı ,Mutasarrıfa müracaatla
“ muntazam Kuvva-yı Milliye kuvvetlerinin İslahiye’den gelen kuvvetlerinin
yolunu kestiğini ,imha edilmeden önce kurtarılmalarını”rica etti.Bunun
üzerine Maraş mutasarrıfı Baababurun’a bir heyet gönderdi ve kuvva-yı
Milliye geri çekildi. Bababurun yolu böylece Maraş’a giden düşman
birliklerine açılmış oldu. Bababurun Savunmaları sınırlı da olsa ,düşmanın
Maraş’taki güçlerinin takviyesini geciktirdi.Maraş’lıya da toparlanmada zaman kazandırdı.Zaferin kazanılmasında önemli bir etken oldu. Bu başarılar,halkın moralini ve güvenini yükseltti.21 Ocak 1920 Çarşamba günü başlayan cepheler arası silahlı çatışma 22 gün ve 22 gece süren Maraş Kurtuluş savaşının başlamasına neden oldu.

1 şubat 1920 den itibaren savaş şiddetlendi.Her taraf ateş ve kan gölüne döndü.
Düşman silah gücü bakımından çok üstündü.Bu nedenle top atışları sonunda
şehirde yer yer yangınlar çıktı.Halkın güvenliği hepten tehlikeye girdi.8
şubatı takip eden günlerde Maraşlılar,savaş gücü olmayan yaşlı,hasta ,kadın,
ve çocukları çevre köylere taşıyıp yerleştirdiler.Buna Maraş halk dilinde “ kaç kaç” denildi.

Maraş’ta başlayan ,kıyasıya devam eden kurtuluş mücadelesi, Ermenilerin bulunduğu kırsal kesimlere de sıçramıştı.Eli silâh tutan Maraş köylüleri de Maraş savaşında yerlerini aldılar. Gözü dönmüş Ermeniler,savunmasız Türk köylerine saldırdılar. Karalar- Sarılar da bu saldırıya uğradı. Çakıroğlu üzerinden Kılbadan’a inen bir grup silâhlı Ermeniİki köyü de kurşun yağmuruna tuttular. 8-11 şubat 1920 de başlayan bu saldırıdan kurtulmak isteyen ,her iki köy halkı güneydeki İncebeli aşarakŞekeroba köyüne sığınmak zorunda kaldılar.İncebel üstünden Şekeroba’ya geçiş pek kolay olmamıştı.Düşmana açık hedefte yaralananlar, korku ve telaşla bırakılan küçük çocuklar,arkadan gelenlerce kurtarılmıştı.Ninem Zeynep Karı bu olayı yaşayan bir kadın olarak, anlatırken gözleri çakmak çakmak olur,Ermenilere beddua ederdi.Maraş’ta olduğu gibi Karalar ve Sarılar’da da bu olaya kaç kaç denildi.Çocukluğumda doğum ,ölüm,evlenme ,askere alınma vb.olaylar için kaç kaç milât olarak kullanılırdı.11 şubat 1920 Çarşamba günü akşamı Fransızlar,Maraş’ı terk etti,Bababurun - İslahiye yönünde çekilmeye başladı.O gece ve ertesi gün Allah’ın gazabı şiddetli bir karla Fransız birliklerinin üzerine ölüm yağdırdı. Bir yanda kar bir yanda yol boyu çete ve eşkıya baskınlarıyla Fransızlar’a büyük kayıp verdirdiler.Ta Avrupa’dan gelip ülke işgal ederek masum halka zulüm etmenin bedelini ağır şekilde ödediler.Allah onları tarihe ibret olacak şekilde cezalandırdı.Fransızların hezimeti Maraş’ta ve tüm ülkemizde moral ve güven kaynağı oldu.İşgal altındaki diğer illerimize de özgürlük şevki ve mücadelesi aşıladı.Hatta Maraş çeteleri komşu illerin yardımına koştu . Ermeni işbirlikçilerine ve Fransızlara karşı kazanılan bu zaferin ardından Şekeroba’ya sığınan Karalar ve Sarılar halkı da köylerine - evlerine döndüler." (www.kanal46.tv)