Son 3 yıldır otizmli 7 yaşındaki Samet Ege'yi sokağa çıkardıklarında 'deli', 'engelli' gibi söylemlerle diğer çocuklar tarafından dalga geçilmesi aileyi derinden yaraladı. Tek isteklerinin sadece biraz anlayış ve ailelerin çocuklarını bilinçlendirmesi olduğunu kaydeden Güllübaş ailesi çocukları için evlerinin bahçesine tavuk besleme alanı ve salıncaklar kurarak adeta sokağı evin bahçesine taşıdı.

Yaşadıkları sıkıntıdan 6 yaşındaki Fatma Nur ve 4 yaşındaki Eda Nur isimli çocuklarının da etkilendiğini anlatan ve kimsenin çocuklarıyla oynamadığından dert yanan çaresiz aile zaman zaman kendilerine de sokaktaki çocuklar tarafından 'Delinin babası', 'Delinin annesi' gibi söylemlerde bulunulduğunu söyledi. Yüzde 80 otizmli olan Samet Ege ise özel eğitim sınıfı ve rehabilitasyon merkezindeki eğitiminden geri kalan zamanını evin bahçesindeki salıncakta sallanarak, evin içindeki bisiklet ve koşu bandına binip, kardeşleriyle oynayarak geçiriyor. Bazı zamanlar odasının penceresinden sokağa dalıp giden Ege parmağıyla sokağı göstererek dışarıda oynama arzusunu dile getirmeye çalışıyor.

Yaşadıkları Keçiliköy Mahallesi'nde 3 yıldır oğluyla ilgili sıkıntı yaşadıklarını kaydeden baba Emin Güllübaş, şunları söyledi: "3 yıldan beri mahallemizde oğlumla ilgili sıkıntı yaşıyoruz. Oğlum yüzde 80 otizmli. Çocuğumu sokağa çıkaramıyoruz. Çocuklar oğlumla 'engelli' diye 'deli' diye dalga geçiyor. Birkaç defa ailelerini çocuklarınızı bilinçlendirin diye uyardık. Kimi aileler anlayışla karşılayıp, özür dileyerek çocuklarını bilinçlendirdi ama 2-3 aile 'Biz mi engelli yaptık, bize ne' gibi sözler sarf edip üzerime yürüyerek hakaret ettiler ve tartışma yaşadık. "

"Bizim amacımız kimseyi rencide etmek veya tartışmak değil, çocuğumuzun hakkını aramak. Sokak hepimizin, paylaşmak güzeldir. Sokak hepimizin, çocuğumuzun da sokağa parka çıkmasını, oynamasını istiyoruz. Çocuklarını biraz bilinçlendirmelerini istiyoruz. Bizler engelli çocuğu bulunan aileler olarak böyle bir anlayış bekliyoruz ama birkaç aile ısrarla bizi mahalleden attırmak istiyor. Buradan büyün ailelere, başkanlara sesleniyorum. Engelli aileleri için bir çözüm bulunsun. En azından kamu spotlarında, okullarda bilinçlendirme yapılsın. Bizim tek isteğimiz bu. Bizim çocuğumuz 3 seneden beridir evde hapis hayatı yaşıyor. Sokağa, parka çıkaramıyoruz. Mahalleden gitmemiz için ellerinden geleni yapıyorlar, yalan ve iftiralarla."

"Engeli olmak suç değildir, bu bir seçim de değildir" diyen Baba Güllübaş şunları söyledi: "Bu yüzden çocuğumuzla ilgili, bizle ilgili biraz anlayış, biraz daha hassasiyet bekliyoruz. Çocuğumuzu geçen sene yine anaokuluna gönderemedik. Bu yüzden sıkıntı yaşıyoruz. Bahçede oyun alanı yaptım. Tavuk alanı yaptım. Eve bisiklet aldım. Onlarla, kardeşleriyle vakit geçiriyor. Dışarıya, parka da çıkaramıyoruz. Bazı aileler anlayışsız davranıyor, çocuklarını bilinçlendirmiyor. Engelli olmak suç değildir, seçim de değildir. Kimin başına yarın ne geleceği belli olmaz. Bizim sadece isteğimiz anlayış, biraz anlayış ama ısrarla kimi aileler anlayış göstermiyor."

Oğlunun yaklaşık 3 yıldır evde hapis hayatı yaşamasının acısının tarif edilemez bir duygu olduğunu ifade eden anne Emine Güllübaş ise "Biz oğlumuzla yaklaşık 8 senedir mücadele ediyoruz ama bazı insanlar bunu anlayışla karşılamıyor. Eşimin de dediği gibi ben oğlumu ne sokağa ne parka götüremiyorum. Devamlı evde hapis hayatı yaşıyor. Elimizden geldiği kadar bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama ne kadar da olsa sonuçta o bir çocuk ve sokakta oynamaya hakkı var her çocuk gibi. Ailelerin biraz daha duyarlı ve anlayışlı olmasını istiyoruz. Kimi aileler bunu kabulleniyor kimi aileler bunu kabul etmiyor. Ailelerden biraz daha anlayış istiyoruz. Çocuklarını bilinçlendirmelerini istiyoruz. Her yerde sorun yaşıyoruz. Tek isteğimiz anlayış" dedi.