Kahramanmaraş’ın Dumlupınar Mahallesi Sait Zarifoğlu Bulvarı üzerinde 22 Aralık 2011 Perşembe günü akşam saatlerinde okuldan geldikten sonra evlerinin karşısındaki bakkala defter almaya giden ancak daha sonra ortadan kaybolduktan bir gün sonra cesedi bulunan 12 yaşındaki Ş. D. isimli kız çocuğunun katil ya da katillerinin bulunabilmesi için polisin yaptığı titiz çalışma sonuca götürdü.


Cinayeti işlediğini itiraf ettiği öne sürülen Kazım C. (19) ile arkadaşları İ. A. (21), Z.O. (26) ve İ. F. (25) isimli şahıslar emniyetteki ifadelerinin ardından adli makamlara teslim edildiler.


75. Yıl İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi ve 3 kardeşin ortancası olduğu öğrenilen kızın cesedini ise kentin kuzeyindeki Ahirdağı etekleri Kör Çeşme mevkiindeki ormanlık alanda mantar toplamakta olan köylüler buldu.


Olay yerine 23 Aralık Cuma günü akşam saatlerinde giden polis ve jandarma ekipleri, bulunan cesedin yapılan araştırmada bir gün önce kayıp başvurusu yapılan kız çocuğuna ait olduğunu belirledi.


Cumhuriyet savcılığınca yapılan otopside boğularak öldürüldüğü ve daha sonra çuvala konulduğu belirlenen çocuğun cenazesi toprağa verilirken, olayla ilgili olarak soruşturma başlatıldı.


KIZLARININ ÖLDÜRÜLMESİ AİLEYİ YIKTI


Kızının bu şekilde ölü bulunmasının büyük acısını yaşayan fabrika işçisi 40 yaşındaki Menderes D. ise şunları anlatmıştı:


“Perşembe günü akşam saat 5.5-6 arası okuldan gelip yemeğini yedikten sonra bakkala markete kırtasiye malzemesi almaya gidiyor. Evimizle arası 450-500 metreolan bakkaldan alıp geri dönmüyor. Ev ile market arasındaki dönüşte kayboluyor. Bizde 5-10 dakika geçtikten sonra evden aşağıya indik. Sağa sola baktık. Kimse yok. Cadde üzerinde açık olan da o esnada marketle iki tane berber vardı. Onlara sorduk ama görmediklerini söylediler. Bakkala gidip sorduk, defteri alarak çıktığını öğrendik. Bulamayınca da karakola haber ettik. Onlar da hemen ekiplere bildirdiler. Sokağımızda da herhangi bir MOBESE kamerası olmadığı için polis arkadaşlar herhangi bir görüntü tespit edemediği için zaman aşımından çocuğu 24 saat sonra buldular. Cuma akşamı saat 7.5-8 arası buldular. Jandarma haber vermesi ile bizi hastaneye çağırdılar. Oraya vararak cenazemizi teşhis ettik bizim olduğumuz. Jandarma ise bize boğulduğunu, kafasında darp izi bulunduğunu ve savcının raporuna göre boğulduğunun tespit edildiğini söyledi. Çuvala koyup yol kenarına atmışlar. Orada mantar toplayan köylüler de çuvalı görerek jandarmaya haber etmişler.”


ÇOCUĞUMUN KATİLİNİN BULUNMASINI İSTİYORUM


“Böyle insafsız insanlar için söyleyecek bir şey bulamıyorum. Düşmanı olduğum kimseler yok. Düşmanım olan benimle hesaplaşır, çoluk çocuğumdan ne ister. Günahsız bir çocuğa neden bunu yaptılar. Benim çocuğum sadece okula gider, oradan da eve gelirdi. Herhangi bir sorunu filan yoktu. En kısa zamanda katil ya da katillerinin bulunmasını devletimizden istiyorum. Devletimiz, polisimiz nasıl ki Kayseri’deki çocuk katillerini buldu ise benim de çocuğumun katilinin bulunmasını istiyorum.”


POLİS TİTİZ BİR ÇALIŞMA İLE KISA ZAMANDA ZANLIYI YAKALADI


Kahramanmaraş’ta büyük üzüntü, tepkiye ve gerginliğe yol açan küçük kız cinayetini aydınlatabilmek için polis ekipleri çok titiz bir çalışma başlattı. İlk etapta olayın meydana geldiği cadde üzerindeki bütün evleri kontrol ederek inceleyen cinayet bürosu dedektifleri, evlerden sadece bir tanesinin kapalı olması üzerine dikkatini buraya yoğunlaştırdı.


Kapalı olan evin sahibini bularak ifadesini alan polis, evde İbrahim A. (21) isimli bekâr bir gencin kiracı olarak kaldığını ve olay günü akşamında ise İstanbul’a çalışmaya gittiğini söyleyerek evden ayrıldığı bilgisine ulaştı.


Bekâr gencin iş buldukça elektrik tesisatçılığı yaptığı da öne sürüldü. Bu arada bulunan kızın cesedindeki poşette elektrik kablosu bandı olduğu detayı da göz önünde tutulurken evde yapılan aramada ise kızın bakkaldan satın aldığı defter ile elişi kâğıdı ve giysiler gibi eşyaları bulundu.


Bunun üzerine Kahramanmaraş polisi, kimliği belirlenen genci bulabilmek için İstanbul polisi ile bağlantıya geçti. İstanbul’a gittiği ilk gün bir inşaatta kaldığı öne sürülen genç ile beraberindeki arkadaşı yakalanarak İstanbul’a giden Kahramanmaraş polisi tarafından uçakla Kahramanmaraş’a getirildi. Bir başka iddiaya göre ise; İbrahim’in İstanbul’daki akrabasının yanında kalırken yakalandığı öne sürüldü.


İstanbul emniyetinde sorgulanan ve cinayet olayı anlatılan kiracı genç; “Ben söz konusu evde kiracıyım. Benimle beraber yakalanan arkadaşım için ikimizin bildiği bir yere anahtarı koyardım, o da bize gelir otururdu. Kendisi benim gibi elektrik işleri ile uğraşır. Hatta bazı işlere birlikte giderdik. Benim cinayetten haberim yoktu. Olay olduğu saatlerde ben bir iş için Tekir’deydim. Geri döndüğümde kendisini bana (İstanbul’a çalışmaya gidelim) deyince birlikte gittik. Hatta kirayı ev sahibine peşin olarak ödedik. Sonra da İstanbul’da polis beni yakaladı. Cinayeti ise polislerden öğrendim. Ben böyle bir cinayet işlemedim. Evin bir diğer anahtarının onda olduğunu söyledim. İstanbul’da iş çıktı, gidelim deyince geldiğimizi anlattım. Beni yakalayan polislere arkadaşımı anlatınca onu da yakalayıp birlikte Kahramanmaraş’a getirildik” şeklinde ifade verdiği öne sürüldü.


“SARHOŞTUM NE YAPTIĞIMI TAM OLARAK HATIRLAYAMIYORUM”


Kiracı gençle birlikte yakalanarak Kahramanmaraş’a getirilen, 7 aylık evli ve Elbistan doğumlu olduğu öğrenilen diğer genç Kazım C. (19) ise cinayeti itiraf ederek ifadesinde şunları anlattığı öne sürüldü:


“O gün eve geldim. Belirlediğimiz yerden anahtarı aldım. Elimdeki içki şişeleri ile içeriye girdim. Cam kenarında oturup içmeye başladım. İçerken kızın yoldan geçtiğini gördüm ve bunun üzerine kapıya çıktım. (Bir dakika bakar mısın?) diye seslendim. Kendisi çekinerek yanıma gelince (bayan kuaförüne ben giremiyorum. Oradan birisini çağırtacağım. Bana yardımcı olur musun?) dedim. Kapıya doğru iyice yaklaşınca da içeriye doğru ittim. Bağırdığı takdirde kendisini öldüreceğimi söyleyince çok korktu ve şoka girdi. Sarhoştum bu nedenle tam hatırlayamıyorum ama tecavüz ettiğimi hatırlıyorum. Ondan sonra vurdum mu vurmadım mı tam hatırlayamıyorum. Beni söyleyip başım belaya girer diye boğarak öldürdüm. Kafasına siyah bir poşet geçirdikten sonra elektrik kablosu bantı ile de iyice sardım. Sonra da bir torbaya koydum. Z. O. (26) isimli arkadaşımı arayarak bana bir araba temin etmesini istedim. O da oto kiralama şirketinden bir araç kiralamış. Kendisinin ehliyeti olmadığı için de diğer arkadaşımız İ. F.’nin (25) ehliyeti ile aracı kiralamış. Zeynel eve girdiğinde cesedi görünce adeta şoka girdi. Olayı anlattığım zaman da (Ne halt ettin. Beni karıştırma, al arabanın anahtarını) diyerek çıkıp gitti. Ceset bulunan çuvalı koyarak Ahirdağı’na götürüp attım ve kimseye de bir şey söylemedim. Daha sonra da arabanın anahtarını Z.’e teslim ettim.”


Cinayetle ilgili olarak 24 Aralık cumartesi akşamı gözaltına alınan ve emniyette sorgulanan 4 kişi daha sonra adliyeye sevk edildi. Cinayet zanlısı ve arkadaşlarının gerek Yenişehir Devlet Hastanesi’ne sağlık kontrolü için getirilmesi gerekse de Adliye’ye götürülmesi sırasında geniş güvenlik önlemleri alındı. Hastane önünde toplanan kalabalık zanlıya büyük tepki gösterdi.


LİNÇ ETMEK İSTEDİLER


Kazım C. ile diğer 3 şüpheli, ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Bu sırada adliye önünde toplanan kalabalık, şüphelileri linç etmek istedi ama polis buna izin vermedi.


Kahramanmaraş polisinin olaydan çok kısa bir süre sonra zanlıyı yakalayarak olayı aydınlatması biraz olsun acıları hafifletti. (www.kanal46.com)