Kahramanmaraş Olaylarında ilk katledilen Sünnilerdi...


Son yıllarda Kahramanmaraş olayları, özel bir kampanya ile yeniden gündeme taşınıyor.


Ancak gerçekler, ters yüz edilerek, Kahramanmaraş katliamı ve Alevi katliamı gibi ifadelerle kışkırtıcı, tahrik edici ve yaraları kaşıyıcı, tek taraflı bir kampanya yürütülmesi dikkat çekicidir.


Biz Kahramanmaraşlılar olarak, uzun zamandan beri Alevi ve Sünni bütün vatandaşlarımız arasında sağlanan, kardeşlik, dostluk ve sıcaklığın zarar görmemesi için, bu konuda gereksiz gündem oluşturulmasının faydasız olduğu inancındayız. Buna özellikle her Kahramanmaraşlı azami gayret göstermektedir.


Konuyu gündeme taşıyarak, gerginlikleri artırmaya ve yaraları yeniden kaşımaya dönük kampanya, maalesef Kahramanmaraş dışından ve özellikle Avrupa kaynaklı olarak yürütülmektedir. Bilhassa kartel medyanın ve liboş takımının bu konudaki tavrı kırıcı ve tahrik edicidir.


Bu kampanya dâhilinde, gerçekler öyle ters yüz ediliyor ki; 12 Eylül öncesi açılan ana davanın hâkimleri de programlara dâhil edilerek kendi kararlarının bile hilafına sözler sarf ediyorlar.


ZARURİ BİR AÇIKLAMA


Bu yüzden kamuoyunu bilgilendirmek ve gerçekleri bir kere daha ifade etmek mecburiyeti hâsıl olmuştur.


Yoksa Kahramanmaraş'ın ve Kahramanmaraşlının üzerine bir kâbus gibi çökmüş olan acıların, yaşanmış olan vahşetin örtülmesini veya gizli kalmasını hiçbir vicdan sahibi istememektedir.


Nitekim hayatını kaybeden, yaralanan, acı çekenler bizim insanımız. Yaşananlardan dolayı maddi ve manevi zarara uğrayan bütün Maraşlılar.


12 Eylül öncesi ve sonrası açılan davalar sonuçlanmış. Ancak olayın perdesinin indiğini ve her şeyin gün yüzüne çıkarılıp aydınlandığını söylemek mümkün değil. Özellikle katledilen sağ görüşlü, Sünni Maraşlıların failleri bulanamamıştır (!).


Ayrıca hadisenin birçok karanlık tarafı hala aydınlanmış değil. Bunun için sadece Kahramanmaraş değil benzeri bütün dosyalar yeniden açılmalı. Meclis'te komisyonlar kurulmalı ve bütün kirli perdeler indirilmeli. Böylece istismarcılara ve tahrikçilere fırsat verilmemeli. Bunu en çok Kahramanmaraşlılar istemektedir.


KATLEDİLEN SAĞ GÖRÜŞLÜ SÜNNİLERİN KATİLLERİ BULUNAMADI (!) 


Gün,Gün Katliam


1.      21 Aralık 1978 - Sol görüşlü öğretmenle Mustafa Yüzbaşıoğlu ve Hacı Çolak fraksiyon ayrılığı sebebiyle DEV-SAVAŞ (Devrimci Savaş Örgütü) militanlarınca öldürüldü.( Adana 1 Nolu Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi 1984/208 sayılı gerekçeli karar )


2.     22 Aralık 1978 Öğretmenlerin cenazesinden dönen militanlar tarafından, sağ görüşlü Cemil Karadutlu, Hamza Yıldız ve Memili Bakıcı katledilmiştir.


3.     23 Aralık 1978 Bir gün önce katledilen 3 sağ görüşlü Kahramanmaraşlının cenazesine katılan vatandaşlara hastane civarında 67 numaralı evlerin ve çatısından ve çevreden Marksist örgüt militanları tarafından otomatik tüfeklerle açılan ateşle 20 kişiden fazla sağ görüşlü Maraşlı katledilmiş ve yüzlerce sağ görüşlü Maraşlı da yaralanmıştır.


KATLEDİLEN SÜNNİ MARAŞLILAR FAİLİ MEÇHUL SALDIRGANLAR OLARAK TANIMLANMIŞTIR


23 ARALIK 1978 GÜNÜ HASTANE ÖNÜNÜDE KATLEDİLEN SÜNNİ MARAŞLILAR:


İSMAİL TERCAN, MEHMET KAHVECİ, ÂDEM ARMUT, ÖKKEŞ DALKIRAN, EVLİYA ERMİŞ, MEHMET ÖZKEKİK, HAYRULLAH SEVGÜR, ABDULLAH POLAT, MEHMET ERGÜNDÜZ, SÜLEYMAN AYDOĞAR, ÖKKEŞ İNCE, NECATİ PARLAMIŞ, ZEKİ YILDIRIM, HACI BIYIKLI, BÜNYAMİN VAROL, MEHDİ KÖKLÜ, ABDULLAH KANDEMİR, OSMAN ANDIZ (ÇİĞİLİ KÖYÜNDE KATLEDİLDİ) VE KİMLĞİ TESBİT EDİLEMEYEN 6 KİŞİ.


İşte iddia makamının ve mahkemenin tespiti. Ayrıca, bu insanların hemen, hemen hiç birisinin katili bulunamamıştır (!). Bu isimler sadece tespit edilebilenler. Vatandaşların sıkıyönetim yetkililerine haber vermeden, kendi imkânlarıyla defnettiği birçok cesedin bulunduğu iddiaları herkesin dilindedir.


Şimdi Hâkim Kerim Günay'dan kamuoyu cevap bekliyor.


OLAYLARIN TERTİPÇİSİ MARKSİST ÖRGÜTLER GİZLENMİŞTİR


 Ana dava 8 Ağustos 1980/520 sayılı kararla sonuçlanmıştır. (Yani 12 Eylül Darbesinden 33 gün önce. )


Dönemin İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı ve Kahramanmaraş sıkıyönetim komutanının işaret ettiği Marksist Örgütler her ne hikmetse gizli bir el tarafından korunmuş ve ana davada yer almamıştır.


Ancak olayların tertipçisi örgütler hakkında 12 Eylül darbesinden sonra dava açılmış ve cezalar verilmiştir. Garbis Altınyan'ın örgütü Devrimci Halkın Birliği, öğretmenleri katleden Devrimci Savaş Örgütü, Halkın Kurtuluşu ve Apocular (PKK) hakkında açılan davalar sonuçlanmış ve ceza alan militanlar 1991 yılında çıkarılan infaz yasası ile salıverilmiştir.


Kahramanmaraş olayları değerlendirilirken, bu örgütler ve haklarında verilmiş kararlar adeta yok sayılarak gizleniyor.


Oysa bu olayların tertipçisi örgütler bir yerlerden düğmeye basılmış gibi gündemden kaçırılıyor.


CNN Türk TV'deki programda Hâkim Kerim Günay'a bunu sorduğumuzda buna cevap vermeyeceğini ifade etmişti.


İŞTE BELGE: (Askeri Yargıtay 1983/351 Nolu Kararı 30-31.sayfa.) Ayrıca iddianamenin 112.sayfasında hastane önünden ( 23 Aralık 1978 ) Yürükselim Mahallesine doğru yürüyen toplulukların üzerine alevi oldukları belirtilen Moro ile Boyacı Mustafa'nın ve Kulaksız Mehmet'in ev ve inşaatlarının üzerine mevzilenen silahlı kişilerin ellerindeki uzun menzilli silahlarla ateş etmeleri sonucu otomatik silahlarla çok sayıda Sünni yurttaşın öldürüldüğü belirtilmektedir.


Yine iddianamenin 170 ve 175.sayfalarında 23.12.1978 günü ve hemen hepsi Sünni olan 16 yurttaş ile 24.12.1978 günü öldürülen 2 yurttaşın katillerinin ve 6 cesedin kimliklerinin tespit edilemediği açıklanmıştır.


Keza Kahramanmaraş Devlet Hastanesi Baştabibi Dr. Çetin Diker'in ifadesine göre; hastane poliklinik defterindeki kayıtlardan 'ilk ölen 20 kişinin (22 ve 23 Aralık 1978) Sünni olduğu anlaşılmaktadır' denilmekle ilk ölenlerin Sünni sağ görüşlü Kahramanmaraşlılar olduğu anlaşılmaktadır.


Ölen insanlarımızı Alevi-Sünni diye ayrıma tabii tutmak gibi bir düşüncemiz yok ve hiçbir zaman olmamıştır.


Ancak, olayların bu katliamlardan sonra tırmandığını, ilk ölenlerin ve katilleri bulunamayan vatandaşlarımızın Sünni olduğunu ne hikmetse kimse dikkate almıyor.


Bu konulara dikkat çekerek, gerçeklerin ters yüz edilmemesi hususunu kamuoyumuzun bilgisine sunuyoruz.                   


 


Ökkeş ŞENDİLLER


e-mail: [email protected]