O kınalı ellerde nakış yerine kurtuluş mücadelesinin resmi işleniyordu gergeflerde. Kundağındaki küçük ökkeşin elleri artık babasına uzanamıyordu, ersiz kalan taze gelinler ve edesiz kalan ahşap evlerden onurlu mücadelenin dumanı tütüyordu.
  Sabretti, yılmadı Kahramanmaraşlı!  Ama Maraş Kalesinde Ay Yıldızlı Bayrağını göremeyince, işte o Cuma Maraşlının sabrı zafere haykırdı. Edelere Ulu Camii yetmedi sabrın taştığı gibi. Dinine ve Bayrağına düşen bu kara gölge karşısında minberden gelen haykırış bir top gürlemesine dönüşmüştü. 
   Bayrak ve vatan için ölmeye hazırdı Kahramanmaraşlı ve öylede yaptı. Esaret altında Cuma namazı kılınamazdı.21 Ocak 1920 Çarşamba günü başlayan direniş 12 Şubat sabahı  1920 ye kadar sürdü. Bu savaş kazanılmıştı. Kurtuluş Savaşında ilk destanı Kahramanmaraşlılar yazmıştır.                                               
Bu ruhla çoluk çocuk, her Maraşlı bir Sütçü İmam ve Abdal Halil Ağa olur kurtuluş günlerinde. Kurtuluşun ayrıntılarına girmiyorum, çünkü herkes iyi bilir.
 5 Nisan  1925  yılında Kahramanmaraş’a, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kırmızı şeritli İstiklal Madalyası’nın verildiği gündür.
İstiklal Madalyası şehre nasıl verildi; kanun hükmü gereğince tüm illere birer yazı gönderilerek Kurtuluş Savaşında cephe ve cephe gerisinde yararlılık gösterenlerin listesi istenilir.
Şehrin ileri gelen idarecileri toplanır, bir durum değerlendirmesi yaparlar. Kısacası bu listeye girmeyecek Maraşlı var mıdır? Bu konu tartışılır ve sonunda bir karara varılır;”Maraş ta  Milli Mücadeleye katılmayan tek fert bile yoktur” cevabı verilir.
Bu cevabın üzerine 5 Nisan 1925 yılında toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, İstiklal Madalyası’nın Maraş’ta fertlere değil, şehir halkına verilmesini karar altına alır. 
Maraş bir adet Kırmızı Şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmeye layık görülür. Maraş halkı adına verilen bu madalya Büyükşehir Belediye Başkanlık makamında korunmaktadır.1925 yılından beri her sene 12 Şubat Kurtuluş Bayramımızda, İstiklal Madalyamız şanlı Bayrağımıza törenle takılarak geçmişimiz anılır.Bu gururu bize yaşatan ecdadımızı rahmetle  ve şükranla anıyoruz, ruhları şad olsun!