Yürü Süheyl'im kim tutar seni!

Abone Ol


Bunlar, üstelik, küçük adamlarmış.

Hani ‘büyük adamlar’ fikirlerle, ‘küçük adamlar’ kişilerle uğraşırlarmış ya... Bunlar da, takıntı haline getirdikleri kişilerle uğraşarak prim yapmaya çalışıyorlarmış...

Çok ayıpmış...

Eh, Ertuğrul Özkök büyük adam olduğu için, ‘testis’ gibi yüksek fikirlerle uğraşabilir, Kenan Evren’in esasında ne ‘tonton’ bir adam olduğuna ilişkin derin felsefik görüşler ileri sürebilir, ‘Bana hergele denmesinden çok hoşlanıyorum’ diyebilir...

Ben küçük adamım; kişilerle uğraşıyorum...

Küçük adam olma onurunu da kimselere kaptırmam.

Bugün de, Allah kısmet ederse, yine bir ‘kişi’yle uğraşacağım.

Bugünün şanslı kişisi, Allah eksikliğini vermesin, ünlü ‘anayasa hukuku’ profesörü, Ruhat Mengi hanımefendinin değişmez konuğu, aynı anda ustalıkla hem demokratmış hem statükocuymuş gibi yapan değerli insan Süheyl Batum...

Süheyl Batum, bir ‘PİAR harikası’dır.

Lügatında ‘hayır’ sözcüğüne rastlayamazsınız.

Her fikri sabırla dinler, her fikre açıktır, her fikre onay verir. Yanında en karşıt düşünceyi bile seslendirebilirsiniz, sizi anlar. Böylece, üzerinizde sarsılmaz bir güven tesis eder.

Fakat, konuşmaya başlayınca, verdiklerini tek tek geri alır.

Süheyl Batum kimdir, esasında neyi savunmaktadır, anlayamazsınız.

Sıradan bir kişi olsa, yapıştıracağınız yafta hazırdır: ‘Eyyamcı.’

Fakat ondaki, eyyamcılığı da dışarıda bırakan asil bir tavır gibi duruyor. Kızmak istersiniz, kızamazsınız. Sevmek istersiniz, sevemezsiniz... Kızsanız, mutlaka sizi ‘pişmanlıkla’ karşı karşıya bırakacak bir halete bürünecektir. Sevseniz, refüze edecektir.

İyi midir, kötü müdür? Hasbi midir, değil midir?

Çözemezsiniz.

Hem iyidir, hem kötüdür. Hem hasbidir, hem değildir.

Bazen de, nasıl derler, tuhaf...

Evet, tuhaftır...

Mesela, söylediklerinize hak verir görünürken, sizi ustalıkla mevzu dışına iter... Söylediklerinizi eleştirirken de, kendinizi bir anda paylaşmadığınız bir düşünceyi savunurken bulursunuz. Böylece, hangi Süheyl Batum’la konuştuğunuzu şaşırır, tamamen ‘iptal’ durumuna düşersiniz.

Hulasa, ben bu beyefendiyi çözemedim.

Böyleleri için, ‘Tam politikacı olacak adam’ derler.

Kendisi, bir ara, olmayan ‘merkez sağ’ın liderliğine heveslenmişti. Daha doğrusu, ‘merkez sağı yeniden toparlama projesi’ çerçevesinde, bu hevese itilmişti... ‘Mesut Yılmaz mı, Süheyl Batum mu?’ dilemmasında bir adım önde görünüyordu.

Meğer, ismi, Encümen-i Daniş toplantılarında da sık sık gündeme gelirmiş.

Son haber şu:

Demirel-Cindoruk marifetiyle ‘sahipleri’nden alınan DP’nin başına aslında Süheyl Batum’u hazırlıyorlarmış... Cindoruk, şimdilik paravan isimmiş.

Bulunmaz bir lider adayı olan Batum, hem DYP ve Anavatan kalıntılarını partiye katacak, hem de olmayan merkez sağı ‘oldurarak’, DP’yi iktidarın tek alternatifi haline getirecekmiş.

İnşaallah...

İnşaallah da... Siyasetin kendine özgü gerçekliğiyle, ‘gerçeklik’ dediğimiz şey pek örtüşmüyor bu ülkede. Dolayısıyla, mühendis cetveliyle siyaset olmuyor.

Bkz. Mühendis eli değmiş bilumum oluşumlar ve tabela partileri.

Ben de, kaç yıldır, icabında büyük işlere de talip olabileceğini gösteren Süheyl Batum’dan ‘özgürlükler’le ilgili bir cümle duymak istiyorum, ama duyamıyorum...

Ahmet KEKEÇ
akekec@stargazete.com
Star
{ "vars": { "account": "G-V2K9QJTT0J" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }