Kastamonu doğumlu iş insanı Abdullah Alp Üstün, 1979 doğumlu. İş dünyasındaki faaliyetleriyle öne çıkan Üstün, son zamanlarda özellikle Hollandalı uyuşturucu baronu Joseph Johannes Leijdekkers ile ilişkili olduğu iddiaları nedeniyle Türkiye ve dünya basınında sıkça yer aldı. 2011 yılından itibaren uyuşturucu kaçakçılığı ve kara para aklama suçlamalarıyla çeşitli soruşturmaların hedefinde bulunan Üstün, 2023'te Bodrum'daki lüks konutunda gerçekleşen baskınla gözaltına alındı. İstanbul ve Bodrum'daki mülklerinde yapılan detaylı aramalar, suç örgütü liderliği ve uluslararası uyuşturucu ticareti iddialarını daha da kuvvetlendirdi. İşte Abdullah Alp Üstün'ün yaşam öyküsü, ticari geçmişi ve hakkındaki dikkat çekici iddiaların ayrıntıları.
İLK YILLARI VE TİCARİ ATILIMLARI
Abdullah Alp Üstün, ticari hayatına tekstil ve parfüm alım satımıyla başlangıç yaptı. BirGün gazetesine verdiği mülakatta, 20 yıldır Rusya ile tekstil ve parfüm ticareti yürüttüğünü ve bu alanda ortaklıklarının bulunduğunu dile getirdi. Üstün, İstanbul Mecidiyeköy’deki prestijli Quasar Rezidans’tan üç daire edinmesi ve Bodrum’da lüks bir eğlence mekanı işletmesiyle tanındı. Ticari faaliyetleri kapsamında yüksek değerli gayrimenkul yatırımlarıyla dikkat çeken Üstün, bu yatırımların bir bölümünün kara para aklama suçlamalarıyla ilintili olduğu iddialarıyla karşılaştı.
ULUSLARARASI UYUŞTURUCU VE SUÇ ŞEBEKESİ İDDİALARI
Abdullah Alp Üstün’e yönelik ilk soruşturma, 2011 yılında eroin kaçakçılığı suçlamasıyla başlatıldı. İddialara göre, İran’dan sağlanan eroin, Yüksekova üzerinden Mersin’e ulaştırılıyor, buradan da salça konserveleri taşıyan tırlarla İtalya’nın Trieste Limanı'na, oradan da Almanya ve Hollanda’ya taşınıyordu. Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2014’te bu suçlamalarla ilgili dava açıldı, ancak Üstün adli denetim şartıyla serbest bırakıldı. 2017’de İstanbul’da farklı bir davada eroin ve kokain takası yaptığı öne sürülen Üstün, yine adli kontrolle serbest kaldı.
2023’te Hollanda’nın yürüttüğü “Cherokee” soruşturması çerçevesinde Üstün'ün, Hollandalı uyuşturucu baronu Joseph Johannes Leijdekkers’ın (Tombul Jos) Türkiye’deki operasyonlarını yönettiği öne sürüldü. 13 Haziran 2023’te Bodrum’daki gösterişli villasında düzenlenen polis baskınında gözaltına alındı. İstanbul ve Bodrum’daki aramalarda silahlar, altın külçeleri, pahalı saatler ve uyuşturucu ticaretiyle ilgili kayıtlar ele geçirildiği belirtildi. İddianamede, Üstün’ün “Don Vito Corleone” takma adını kullandığı ve oğlu Efe Alp Üstün’ün de “Michael Corleone” adıyla suç şebekesi içinde yer aldığı iddia edildi.
GÖZALTI, TAHLİYE VE FİRAR SÜRECİ
13 Haziran 2023 operasyonunda toplam 24 kişi gözaltına alınırken, sadece Abdullah Alp Üstün tutuklandı. 5 Temmuz 2024’te İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Üstün ve 14 sanığın tahliyesine karar verildi. Ancak, bu tahliye kararının hemen ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, Üstün ve diğer sanıklar için yeniden tutuklama kararı çıkardı. Bu süreçte Üstün ve oğlu Efe Alp Üstün’ün ülkeyi terk ettiği, sadece Aziz Demir’in yakalandığı öğrenildi. Tahliye kararının 720 bin dolarlık rüşvet iddiasıyla bağlantılı olduğu öne sürüldü ve bu durum, Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından mahkeme heyeti hakkında soruşturma açılmasına yol açtı.
ULUSLARARASI BAĞLAR VE AKRABALIK İLİŞKİLERİ
Abdullah Alp Üstün’ün, Hollandalı uyuşturucu baronu Joseph Johannes Leijdekkers ile akrabalık ilişkisi bulunuyor. Üstün’ün eşi Nadia Alla’nın, Leijdekkers’ın eşi Hanane Alla’nın kız kardeşi olduğu ortaya çıktı. İddianameye göre, Üstün’ün Leijdekkers’a uyuşturucu kaçakçılığı eylemlerinde yardım ettiği öne sürüldü. Üstün ise, bu iddiaları reddederek Leijdekkers ile 2021’de tanıştığını ve suçlamaların gerçeği yansıtmadığını savundu. Ayrıca, Üstün’ün yabancı uyruklu eşi Nadia Alla’nın, Türk vatandaşlığı almak amacıyla Kağıthane’deki bir projeden 310 bin dolarlık daire satın aldığı belirlendi.
YASAL SÜREÇ VE KAMUOYU GÜNDEMİ
Abdullah Alp Üstün davası, Türkiye’deki yargı süreçlerinin işleyişi ve uluslararası suç şebekeleriyle mücadele konularında ciddi tartışmaları beraberinde getirdi. HSK, tahliye kararını veren hakimler hakkında rüşvet iddiaları nedeniyle soruşturma başlattı. 2025’te iki mahkeme üyesi göreve iade edilirken, mahkeme başkanına dair kararın beklendiği bildirildi. Üstün’ün kaçak durumu, Interpol üzerinden aranması ve Leijdekkers’ın Sierra Leone’de tespit edilmesi, davanın uluslararası boyutunu belirginleştirdi. Üstün, BirGün’e verdiği mülakatta suçlamaları “hayal ürünü bir senaryo” olarak niteledi ve delil olmadığını iddia etti.
KIRMIZI BÜLTENLE ARANAN ‘DON VITO’ LAKAPLI ÜSTÜN BAE’DE YAKALANDI
Kırmızı Bültenle uluslararası düzeyde aranan ‘Don Vito’ lakaplı uyuşturucu baronu Abdullah Alp Üstün ve Kırmızı Difüzyon Mesajıyla uluslararası düzeyde aranan uyuşturucu organize suç örgütü üyesi Hasan Lala, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) güvenlik güçlerince yakalandı. İki şahıs, yakalanmalarının ardından Türkiye’ye iade edildi. İçişleri Bakanı Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda gelişmeleri şu şekilde duyurdu:
"Emniyet Genel Müdürlüğü İnterpol-Europol Daire Başkanlığı, Narkotik Suçlarla Mücadele ve İstihbarat başkanlıkları, BAE güvenlik birimleri ve İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün ortaklaşa yürüttüğü çalışmalar neticesinde, ‘Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama, Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma’ suçlarından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan ‘Chrooke’ suç örgütü lideri ‘Don Vito’ lakaplı Abdullah Alp Üstün ile ’Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma, Uyuşturucu Madde İthal Etme ve Suçtan Elde Edilen Malvarlığı Değerlerini Aklama’ suçlarından Kırmızı Difüzyon (Acil Yakalama Mesajı) ile uluslararası seviyede aranan ve Abdullah Alp Üstün organizasyonu içerisinde mali ve finansal işlemlerden sorumlu olan Hasan Lala isimli şahısların Birleşik Arap Emirlikleri'nde yakalanmaları ve ülkemize iadeleri gerçekleşti. Operasyona EGM Havacılık Daire ve Özel Harekat Başkanlıklarımız destek sağladı. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Uluslararası iş birliğimizle organize suç örgütü üyelerini ve zehir tacirlerini yakalayıp ülkemize geri getireceğiz."
