Silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmekten hüküm giyen Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 16 sanık, "nitelikli dolandırıcılık" ve "kara para aklama" suçlamalarıyla yeniden yargılandıkları davada sürpriz bir kararla aklandı.
İstinaf Mahkemesi'nin bozma kararının ardından görülen duruşmada Adnan Oktar'ın savunması dikkat çekti. Oktar, kendisine yöneltilen suçlamaların İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yaşadığı olaydan çok daha yapay olduğunu iddia ederek, "Göreceksiniz, itirafçı sayısı da artacak ve bize yapılanın aynısı başkalarına da yapılacak. Sayın İmamoğlu'na yapılanlar, İngiliz derin devletinin bir oyunudur" şeklinde konuştu.
Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen duruşmaya Adnan Oktar ile birlikte 14 sanık ve avukatları katılım gösterirken, 2 sanık ise SEGBİS aracılığıyla bağlantı kurdu.
Oktar, savunmasında kendisine isnat edilen suçlamaların inandırıcı olmadığını ve arkasında İngiliz derin devletinin olduğunu öne sürdü.
Adnan Oktar ve Sinem Hacer Tezyapar'ın avukatı Enes Akbaş ise müvekkillerinin asılsız dolandırıcılık ve kara para aklama iddialarıyla tam 7 yıldır yargılandıklarını vurgulayarak, mahkemeden beraat kararı talep etti.
OKTAR'DAN ÇARPICI İDDİALAR: MEHDİLİK, KADIN CİNAYETLERİ VE İSRAİL-FİLİSTİN ARABULUCULUĞU
Duruşmada söz alan Adnan Oktar, savunmasında dikkat çeken ifadelere yer verdi:
"Bize yöneltilen suçlamalar, Ekrem İmamoğlu'nun yaşadığı olaydan çok daha temelsizdir. Yakın zamanda tanık sayısının artacağını ve bize uygulanan senaryonun başkalarına da tatbik edileceğini göreceksiniz. Ekrem Bey'e yapılanlar, İngiliz derin devletinin bir kurgusudur. Benim mehdilik gibi bir iddiam asla olmadı. Türkiye'de yüzlerce insan kendisini mehdi olarak görüyor. Bir gün çıkıp mehdi olduğumu ilan edeceğimi düşünüyorlar. Gerçek mehdi hapse atılsa bile gücünü yitirmez. Mehdi korkulacak bir figür değildir. Eğer bana yetki verirseniz, İsrail ile Filistin arasındaki anlaşmazlığı çözebilirim. Aynı zamanda kadın cinayetlerini de durdurabilirim. Her gün birbirinden değerli, pırıl pırıl kadınlar hayattan koparılıyor. Türkiye'de büyük bir sevgi eksikliği var ve bu sorunu hükümet tek başına çözemez. Dekolte giyen, dans eden ve neşeli insanların da Müslüman olabileceğini gösterdim. Kadınların bana duyduğu sevgi çok kıskanıldı."
MAHKEMEDEN 13 SANIK HAKKINDA BERAAT KARARI
Mahkeme heyeti, Adnan Oktar'ın da dahil olduğu 13 sanığın eylemlerinin mevcut yasalar çerçevesinde suç teşkil etmediği gerekçesiyle beraatlerine karar verdi. Ayrıca, 3 sanığın da isnat edilen suçların yasal unsurları oluşmadığı için beraatine hükmedildi.
DAVANIN GEÇMİŞİ: ONLARCA YIL HAPİS CEZALARI VE İSTİNAF SÜRECİ
Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik açılan ve 72'si tutuklu toplam 215 sanığın yargılandığı dava, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 Kasım 2022 tarihinde karara bağlanmıştı.
Mahkeme, örgüt lideri olarak kabul edilen Adnan Oktar'ı "örgüt yöneticiliği", "cinsel istismar", "eğitim hakkının engellenmesi", "eziyet", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" ve "kişisel verilerin kaydedilmesi" suçlarından toplamda 891 yıl hapis cezasına çarptırmıştı. Oktar'ın yönetici pozisyonunda olması sebebiyle diğer sanıkların işlediği suçlardan da sorumlu tutularak, toplamda 8 bin 658 yıl hapis cezası verilmişti.
"Örgüt yöneticiliği" suçlamasıyla yargılanan Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Ulviye Didem Ürer, Yeliz Aksoy, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan ve Fatma Ceyda Ertüzün de benzer suçlardan ayrı ayrı 8 bin 658 yıl hapis cezası almıştı.
Davada, 106 sanık "örgüt üyeliği" suçundan 4 yıl 6'şar ay hapis cezasına mahkum edilirken, 8 sanık ise "örgüte üye olmamakla birlikte yardım" suçundan 3'er yıl hapis cezası almıştı.
Etkin pişmanlık hükümleri uygulanan 16 sanığa çeşitli oranlarda hapis cezaları verilirken, 67 sanık da benzer suçlardan farklı sürelerde hapis cezası almıştı.
Sanık Mert Sucu ise "örgüt üyeliği", "cinsel istismar", "cinsel saldırı", "görevini yaptırmamak için direnme" ve iki polis memuruna karşı "öldürmeye teşebbüs" suçlarından toplam 152 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırılmış, 3 sanığın dosyası ise ayrılmıştı.
Yerel mahkemenin kararını inceleyen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf), bazı sanıklar hakkındaki "resmi belgede sahtecilik", "resmi belgeyi bozmak ve yok etmek", "kaçakçılık", "nitelikli dolandırıcılık" ve "kara para aklama" suçları yönünden bozma kararı vermişti.
Ana dava dosyasından ayrılan sanıkların dosyası, istinafın görevsizlik kararıyla Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.
İstinaf Mahkemesi, bazı sanıklar yönünden ise onama kararı vererek dava dosyasını Yargıtay'a göndermişti.
YARGITAY'IN KISMİ ONAMA VE BOZMA KARARI
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, mahkemenin kararını temyiz eden 91 sanıkla ilgili incelemesini 10 Temmuz 2024 tarihinde tamamlamıştı.
Daire, Adnan Oktar'a "suç örgütü kurma ve yönetme", "cinsel istismar", "cinsel saldırı", "eğitim öğretim hakkının engellenmesi" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından verilen toplam 8 bin 463 yıl 4 aylık hapis cezasını onarken, "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" suçundan verilen hapis cezasını "dava yokluğu" gerekçesiyle bozmuştu.
Örgüt yöneticisi olarak kabul edilen Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Tarkan Yavaş, Alev Babuna, Ulviye Didem Ürer, Merve Büyükbayrak, Yeliz Aksoy, Sinem Hacer Tezyapar ve Aylin Atmaca hakkındaki "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme" suçlarından verilen hapis cezaları da onanmıştı. Ancak Daire, bu kişilerin Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi gereğince Oktar'ın işlediği suçlardan dolayı verilen hapis cezalarını "yetersiz gerekçe" nedeniyle bozmuştu.
Örgüt üyesi olarak kabul edilen 78 sanığa "cinsel saldırı", "nitelikli cinsel saldırı suçuna yardım" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından verilen 18 yıl 9 aydan 351 yıl 9 aya kadar olan hapis cezaları da Yargıtay tarafından onanmıştı.
Yargıtay ayrıca, örgüt faaliyetleri kapsamında elde edilen ve suçlarda kullanılan menkul-gayrimenkul eşya ile hak ve alacakların müsaderesine ilişkin kararı da onaylamıştı.
YENİDEN GÖRÜLEN DAVADA SÜRPRİZ BERAAT KARARI
İstinaf Mahkemesi'nin bozma kararının ardından Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 19 sanık hakkında "resmi belgede sahtecilik", "resmi belgeyi bozmak ve yok etmek", "kaçakçılık", "nitelikli dolandırıcılık" ve "kara para aklama" suçlarından yeniden görülen davada karar açıklandı.
Mahkeme heyeti, Adnan Oktar, Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Ulviye Didem Ürer, Özkan Deniz, Fatma Ceyda Ertüzün, Murat Yeşiltuna ve Yeliz Aksoy'un "resmi belgede sahtecilik", "resmi belgeyi bozmak ve yok etmek" ile "kaçakçılık" suçlarından ayrı ayrı beraatine hükmetti.
Sanık Ayşe Osma'nın "görevi kötüye kullanma" suçundan beraatine karar veren heyet, sanık Çağlar Keşkek'in "kaçakçılık" ve "resmi belgede sahteciliğe yardım" suçundan, Uğur Şahin'in ise "kaçakçılık" suçundan beraatine karar verdi.
Heyet, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun ilgili maddesi gereğince kaçakçılık suçuyla birlikte işlenen sahtecilik suçu dışında, kaçakçılık davalarının diğer suç davalarıyla birleştirilemeyeceği gerekçesiyle, sanıklar hakkındaki "nitelikli dolandırıcılık" ve "kara para aklama" suçlarının bu dosyadan ayrılmasına karar verdi.