Altın, yatırımcılar için geleneksel olarak güvenli bir sığınak olmayı sürdürse de, dolandırıcıların akıl almaz yöntemleri piyasada büyük bir tehdit oluşturuyor. Son dönemde artan sahte altın vakaları, birikimlerini korumak isteyen vatandaşları tedirgin ediyor. Kuyumculardan alınan bilgilere göre, özellikle düşük ayarlı ya da tamamen sahte ürünler, profesyonelce taklit edilerek piyasaya sürülüyor. Uzmanlar, altın alırken son derece dikkatli olunması gerektiğine vurgu yapıyor.
BİRİKİM HAYALİ SAHTE ALTINA KURBAN GİTTİ
İstanbul'da yaşanan üzücü bir olay, bu tehlikenin boyutlarını gözler önüne serdi. Ev almak için yıllardır biriktirdiği altınlarını bozdurmak üzere bir kuyumcuya giden vatandaş, hayatının şokunu yaşadı. ATV Haber'e konuşan bir kuyumcu, "Müşterimiz, ev alabilmek için biriktirdiği altınları bozdurmaya geldi. Bazı parçaların görünümünden ve işçiliğinden şüphelendik. Yaptığımız testlerde birinin ayarının çok düşük olduğunu gördük. Maalesef bu altını kabul edemedik" dedi. Mağdur vatandaş, tüm birikiminin bir anda değersizleşmesi karşısında büyük bir hayal kırıklığı yaşadı ve "O kadar para verdim. İnsan tasarruf için tırnaklarından artırıyor. Yaptıkları yanlarına kalmasın" diyerek tepkisini dile getirdi.
UZMANLARDAN KRİTİK UYARILAR
Bu tür mağduriyetlerin önüne geçmek için altın alıcılarının çok daha uyanık olması gerektiğini belirten kuyumcu Abdurrahman Yel, önemli tavsiyelerde bulundu. Yel, ilk olarak alışveriş yapılacak işletmenin güvenilirliğini ve piyasadaki itibarını sorgulamanın hayati olduğunu söyledi. "Öncelikle köklü ve eski bir esnaf olmasına dikkat etmek gerekiyor. Maalesef piyasada yeni açılan veya 'merdiven altı' diye tabir edilen yerlerde sahte ya da düşük ayarlı ürünler satılabiliyor. Bu tür haberleri duydukça gerçekten üzülüyoruz" şeklinde konuştu.
RENK ARTIK BİR GÖSTERGE DEĞİL
Altının renginin artık sahte olup olmadığını anlamak için tek başına yeterli bir gösterge olmadığını belirten Yel, dolandırıcıların bu konuda ne kadar ustalaştıklarını anlattı. "Bir altın normalde 22 ayar olarak üretilmesi gerekirken, merdiven altı atölyelerde 21, 20 hatta 18 ayar olarak üretilebiliyor. Daha da tehlikelisi, yüzeyine atılan yaldız sayesinde 14 ayar bir ürün, 22 ayar gibi gösterilebiliyor. Bu yüzden sadece dış görünüşe aldanmamak gerekiyor" ifadelerini kullandı.
SES VE MİHENK TAŞI
Peki, sahte altını gerçek altından ayırmak için ne gibi yöntemler kullanılıyor? Uzmanlar, görünüşte tamamen aynı olan iki altının arasındaki farkı ancak profesyonel yöntemlerle anlaşılabileceğini belirtiyor. Kuyumcu Abdurrahman Yel, bu yöntemlerden ikisini şöyle açıkladı: "Altının sesi çok önemli bir ipucudur. Gerçek altın, yere düşürüldüğünde tok ve karakteristik bir ses çıkarır. Bir diğer güvenilir yöntem ise mihenk taşıdır. Altın, bu taşa sürüldüğünde bıraktığı iz üzerinden ayarının ne olduğu anlaşılabilir. Güvenilir bir kuyumcuda bu testlerin yapıldığından emin olun."
Altın alımında, özellikle yüksek meblağlı işlemler öncesinde, güvenilir bir esnafla çalışmanın ve şüpheli durumlarda uzman görüşü almanın hayati önem taşıdığı bir kez daha ortaya çıktı.