AMAR MUSA, SEDNAYA'DA GEÇİRDİĞİ DEHŞETİ ANLATTI
Suriye’de Esad rejiminin korkunç işkence merkezi olarak bilinen Sednaya Hapishanesi, yıllarca süren zulümleriyle hafızalardan silinmeyecek izler bıraktı. Burada tutuklu kalanlardan biri olan Amar Musa, yıllarca süren işkenceleri ve hayatının en karanlık günlerini, yaşadıklarını anlatan çarpıcı açıklamalarla gündeme getirdi. Musa, "Burada sadece sürünmemize izin veriyorlardı. Kafasını kaldıran ölürdü" diyerek, hücresinde geçirdiği o dehşet verici anları anlattı.
SEDNAYA'DA YÜRÜMEK YASAKTI
Sednaya Hapishanesi'nde geçen yıllarda yaşadığı korkunç koşulları anlatan Musa, mahkumların neredeyse hiç hareket etmesine izin verilmediğini belirtti. "Burada ayakta yürümek yasaktı, çömelerek ya da sürünerek hareket edebiliyorduk. Kafasını kaldıran mahkum ise kesinlikle hayatta kalamazdı" diyen Musa, bu yasakların sadece fiziksel değil, psikolojik anlamda da mahkumlar üzerinde büyük bir baskı kurduğunu ifade etti.
İŞKENCELERİN ARDINDAN YIKICI DÖNÜŞÜM
Musa, Sednaya'ya girmeden önceki halini gösterdiği bir fotoğrafla, işkencelerin fiziksel sonuçlarına da dikkat çekti. "Burası benim Sednaya'ya girmeden önceki halim. Zayıfladım, boynumdaki kolye şimdi bana büyük geliyor" diyerek, işkencelerin ne denli yıkıcı olduğunu gözler önüne serdi. Musa'nın sözleri, cezaevine girmeden önceki sağlıklı ve normal halinin ne kadar değiştiğini net bir şekilde ortaya koydu.
SEDNAYA'DA SÜREKLİ İŞKENCE VE TECAVÜZLER
Sednaya Hapishanesi'nin koğuşlarında yaşanan zorlayıcı koşulların ve işkencelerin son bulmadığını anlatan Musa, koğuşlarda çok fazla mahkumun bir arada tutulduğunu, insanlık dışı koşullarda yaşamaya zorlandıklarını aktardı. "Yaşlı mahkumlar, koğuşun arka tarafına, gençler ise ön tarafa yatardı. Ama her durumda, hepimiz üst üste yatmak zorunda kalıyorduk" dedi. Mahkumların yaşam koşullarının, fiziksel ve psikolojik açıdan büyük bir yıkıma yol açtığını belirtti.
"ESAD, BEN ÖLMEDİM, BURADAYIM"
Sednaya Hapishanesi’nden hayatta kalan ve buna rağmen hala hayata tutunabilen Amar Musa, kalan son gücüyle, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a seslendi. Hapishanede kaldığı hücrenin önünde zafer işareti yaparak, "Esad, ben ölmedim, buradayım ve yaşıyorum" dedi. Musa, "Burası ilk kaldığım koğuştu, burada 7 ay geçirdim. Ardından başka bir hücreye alındım, ama hala hayattayım" diyerek, rejimin zulmüne karşı olan direncini gözler önüne serdi.
SEDNAYA HAPİSHANESİ'NİN KORKUNÇ YÜKÜ
Sednaya Hapishanesi, Suriye rejiminin zulmünün ve işkencelerinin simgelerinden biri haline gelmişken, orada yaşananlar hala dünya çapında büyük bir dehşetle hatırlanıyor. Esad rejiminin karanlık yönetimi altında, Sednaya'da her gün bir ölüme, bir facianın daha kapı araladığı gün oldu. Sednaya'nın karanlık tarihinin açığa çıkmaya devam etmesi, tüm dünyaya bu insanlık dramını unutturmama adına büyük bir önem taşıyor.