Hırvatistan Milli Takımı’nın tecrübeli file bekçisi Dominik Livaković, hem kulüp düzeyindeki istikrarlı performansıyla hem de uluslararası turnuvalardaki kritik kurtarışlarıyla futbolseverlerin dikkatini çekiyor. Özellikle penaltı performanslarıyla adını dünya futboluna yazdıran Livaković’in yaşamı ve kariyeri, son dönemde sıkça araştırılıyor.
ZADAR'DA BAŞLAYAN BİR FUTBOL HİKÂYESİ
Dominik Livaković, 9 Ocak 1995 tarihinde Hırvatistan’ın Zadar şehrinde doğdu. Sporla iç içe bir ailede büyüyen Livaković’in babası Zdravko Livaković mühendislik ve devlet yönetimi alanlarında görev alırken, annesi Manuela Skoblar, eski futbolcu Josip Skoblar’ın akrabası olarak futbol geçmişiyle bağlantılı bir soydan geliyor. Bu ortam, Livaković’in futbol yolculuğunu etkileyen önemli bir başlangıç noktası oldu.
KULÜP KARİYERİNDEKİ YÜKSELİŞİ
Futbol kariyerine NK Zagreb altyapısında başlayan Livaković, kısa sürede dikkat çeken kalecilik performansıyla Dinamo Zagreb’e transfer oldu. 2016 yılında katıldığı Dinamo’da uzun süre birinci kaleci olarak görev aldı ve birçok yerel şampiyonluk yaşadı. Avrupa kupalarında sergilediği başarılı performanslarla da ismini uluslararası düzeyde duyurdu.
2023 yazında Süper Lig ekiplerinden Fenerbahçe ile anlaşma sağlayan Livaković, kısa sürede hem teknik heyetin hem de taraftarın güvenini kazandı. 2025–2026 sezonu itibarıyla ise La Liga temsilcisi Girona’ya kiralık olarak transfer edildi. Bu geçiş, onun Avrupa’daki kariyerine yeni bir boyut kazandırdı.
MİLLİ TAKIMDAKİ BAŞARILARIYLA ÖNE ÇIKIYOR
Hırvatistan Milli Takımı’nın kalesini uzun süredir koruyan Livaković, 2018 Dünya Kupası’nda finale çıkan kadronun önemli parçalarından biriydi. 2022 Dünya Kupası’nda ise Japonya’ya karşı oynanan son 16 turunda kurtardığı üç penaltı, hem ülkesine çeyrek final biletini getirdi hem de futbol otoriteleri tarafından büyük övgü aldı. Fransız spor gazetesi L’Équipe, bu performansı tam notla değerlendirdi.
SAHADAKİ STİLİ VE GÜÇLÜ YÖNLERİ
Dominik Livaković, soğukkanlılığı, refleksleri ve oyun kurma yeteneğiyle tanınıyor. Kalede sergilediği sakin duruş ve baskı altında doğru kararlar verme kabiliyeti, onu Avrupa'nın en güvenilir kalecilerinden biri haline getiriyor. Özellikle penaltı anlarındaki başarısı, rakip takımlar için en büyük tehditlerden biri olarak kabul ediliyor.





