Türkiye'de Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) tartışması alevlenirken, Mahmut Arıkan'dan ise ilginç bir açıklama geldi....Kahramanmaraş Ticaret Borsası (KTB) Başkanı Mahmut Arıkan, pamukta GDO'lu tohuma geçmek gerektiğini söyledi. Arıkan, dünya nüfusunun 2040'da 9 milyara ulaşacağını ve mevcut tohumlarla yapılan üretimin dünya nüfusunu besleyemeyeceğini öne sürdü.

Türkiye'nin de GDO'lu tohumlara geçmesi gerektiği görüşünü savunan Arıkan, ''Bunların insan sağlığı üzerinde etkileri var mı? Tam kesinleşmiş cevap veremiyorlar. Bilimsel bir veri yok''dedi.

Pamuk üretiminde de GDO'lu tohumlara geçilmesi gerektiğini kaydeden Arıkan, şöyle konuştu:

''Çünkü hem ABD hem Hindistan, Çin gibi ülkeler GDO'lu tohumlar üretiyor. Emek kıymetlendi. Eğer biz makineli hasata geçeceksek GDO'lu tohumları ekmemiz lazım. Neden? Pamuğu ekiyoruz. GDO'lu ekersek ot ilacını atıyoruz pamuğun dışında hiçbir yabancı ot bırakmıyor. Bu çok önemli. İkincisi yeşil kurdun zararlarına karşı ilaç kullanıyoruz. GDO tohum olmazsa biz buna kimyasal ilaçlar kullanacağız. O da zararlı. Bana göre kullanılan sistemik ilaçlar daha çok zararlı.''

Türkiye'nin tarım ürünlerinde en büyük ithalatı yemeklik yağda yaptığını hatırlatan Arıkan, ''3 milyar dolarlık yağ ithal ediyoruz. Eğer pamuktaki ekim alanlarını artırırsak pamuğun içindeki çiğiti yağ olarak elde edeceğiz ve böylece yağ ithalatımız düşecek. GDO'lu tohumlardan vazgeçmek bunlara karşı çıkmak doğru değil. Bu nüfusu beslemek için daha fazla üretim yapmak gerekiyor. Bu da GDO'lu tohumlar vasıtasıyla olur. Burada tohum maliyeti yüksek ama üretim maliyeti daha düşük''diye konuştu.

PAMUĞA DESTEK PRİMİ

Pamuğun Türkiye için stratejik bir ürün olduğunun altını çizen Arıkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Pamuk fiyatlarının düşmesi ekim sahalarının ülkemizde daralmasına neden oldu. Burda en büyük etken dünyada pamuk çok büyük destekle ayakta kalıyor. Başta ABD olmak Yunanistan gibi ülkeler pamuk ekim alanlarına çok büyük destekler veriliyor. Ülkemizde ise pamuk desteği yeterince olmadığı için üretici pamuk ekiminden vazgeçmiş durumda.

2006 yılında 950 bin ton olan pamuk üretimi 2007'de 700 bin tona düştü, 2009 yılı üretimi de tahmini 350 bin ton civarında. Dolayısıyla 3'te bir oranında düşüş meydana geldi. Şu anda tekstil sektörünün 1 milyon 300 bin ila 1 milyon 400 bin ton tüketimi var. Dolayısıyla ülkemizin 1 milyon tona yakın pamuk ithal etmesi söz konusu. Bu gerçekten çok büyük bir rakam.

Dünyada 26 milyon ton pamuk üretimi yapılıyor. Bunun 8 milyon tonu ticaret olarak el değiştiriyor. Diğeri üretilen ülkelerde işleniyor. Bunu ithal ederken de en az 15-20 cent navlum ve sigorta ödüyoruz. Şu anda tekstil sektörü büyük bir rekabetin içerisinde. Bir çok tekstil fabrikası bu 15-20 senti bile kazanamıyor. Eğer ülke olarak bu pamuğu üretmiş olsak bu tekstilcinin cebinde kalsa fabrikaların yaşaması için büyük önem taşıyor. Ekim alanları da azalınca pamuk fiyatları da yükseliyor.''

Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın pamuk desteğini 50 kuruş olarak ilan ettiğini belirten Arıkan, ''Bunun aynen geçmesini bekliyoruz. Eğer bu şekilde olursa ülkemizde pamuk ekim alanlarında büyük artış olacağını düşünüyorum. 700 bin tonlara ulaşacağını tahmin ediyorum. İnşallah 1 milyon tona ulaşması lazım ki tekstil sektörü ayakta kalsın. Bir sektör bu kadar dışa bağımlı olamaz. Eğer bunu başaramazsak 150 milyar dolar harcadığımız bu tesisleri çalıştıramayız. Küresel rekabette geri planda kalmış oluruz'' ifadelerini kullandı. (Ajanslar)