Kahramanmaraş'taki sarsıntılarda yerle bir olan Ezgi Apartmanı davasının dokuzuncu celsesi, Kahramanmaraş 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Davada, "Olası kastla kasten öldürme ve yaralama" suçlarından 876 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle yargılanan tutuklu pastane işletmecileri Sami Kervancıoğlu (59) ile Mustafa Pekel (49) hazır bulundu. Ayrıca, "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapsi istenen tutuksuz fenni mesul Mehmet Tekin (61), taraf avukatları ve binada yaşamını yitirenlerin yakınları da duruşmaya katılım gösterdi.

FİRARİ SANIK VE BELEDİYE GÖREVLİLERİ DURUŞMAYA GELMEDİ

"Olası kastla kasten öldürme ve yaralama" suçundan aynı ceza talebiyle aranan pastanenin iç mekan tasarımcısı firari sanık Ertan Danacı (53) celsede yer almadı. Öte yandan, "Taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanması" suçundan 15’er yıla kadar hapisle yargılanan dönemin Kahramanmaraş Belediyesi görevlileri olan eski İmar İşleri Müdürü Fahri Yiğitoğlu (47), mimar Veli Çiftaslan (71), mimar Mehmet Dişçeken (57), Onikişubat Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü vekili Sait Avşar (38), inşaat mühendisi Ali Gemci (47), inşaat teknikeri Mehmet Akif Canlı (31) ve makine mühendisi Mustafa Şirikçi (40) de duruşmaya iştirak etmedi.

İLK SAVUNMA FENNİ MESULDEN GELDİ: GÖREVİM BİTMİŞTİ

Duruşmada ilk olarak tutuksuz sanık fenni mesul Mehmet Tekin savunma yaptı. Suçsuz olduğunu belirten Tekin, "Hakkımdaki beş suçlama da bilirkişi raporlarıyla çürütüldü. Benim görevim fenni mesuldü. İnşaat tamamlandığında sorumluluğum sona erer. Daha sonra yapılan tadilatlar benim sorumluluk alanım dışındadır. Beraatimi talep ediyorum" şeklinde konuştu.

Kahramanmaraş'ta üretime dev atılım: 50 milyon avro hibe kapısı açıldı, başvurular başladı
Kahramanmaraş'ta üretime dev atılım: 50 milyon avro hibe kapısı açıldı, başvurular başladı
İçeriği Görüntüle

TUTUKLU İŞLETMECİLER SUÇLAMALARI REDDETTİ: GÜVENLİK ENDİŞESİYLE GELEMEDİK

Tutuklu sanık Mustafa Pekel de savunmasında tüm suçlamaları kesin bir dille reddetti. Kolon kesme iddialarını kabul etmeyen Pekel, kendini şu sözlerle savundu: "Ben yönetim kurulu üyesiyim. Pastaneyi 2003’te devraldık. İç dekorasyon tadilatlarını iç mimar Ertan Danacı 2017'de gerçekleştirdi. Yapılan tadilatların binanın statik yapısını zayıflatacak veya yıkıma yol açacak nitelikte olduğunu düşünmüyorum. Tadilat için resmi izin alınmadı, mimarla anlaşarak sadece iç dekorasyon düzenlemesi yapıldı. Kolon kesildiği ve perde duvara delik açıldığı yönündeki iddiaları kabul etmiyorum. Ben daha çok finansal, yatırım ve üretim alanlarından sorumluyum."

Mahkeme başkanının neden uzun süre teslim olmadığını sorması üzerine Pekel, "Çok korktuk. Hakkımızda 870 yıla varan hapis istemiyle dava açıldı. Suçsuzluğumuzu kanıtlamak ve kendimizi anlatmak istedik, ancak hakkımızda çıkan asılsız suçlamalar nedeniyle gelemedik. Suçsuz olduğumu bir kez daha belirtir ve beraatimi isterim" ifadelerini kullandı. Pekel, son bilirkişi raporlarının tadilatların binanın statik dengesini etkilemediğini ortaya koyduğunu da sözlerine ekledi.

KERVANCIOĞLU: İTÜ VE ODTÜ SUÇSUZLUĞUMUZU TASTİK ETTİ

Diğer tutuklu sanık Sami Kervancıoğlu da suçsuz olduğunu öne sürdü. Kervancıoğlu, savunmasında şunları kaydetti: "İTÜ ve ODTÜ bizim suçsuz olduğumuzu kanıtladı. Ben satış ve pazarlama işleriyle ilgileniyorum. Ayın yirmi beş günü şehir dışındayım ve yirmi bir bölge müdürlüğümüz var. İşletmedeki işlerle Mustafa Bey ilgileniyor. Yapılan tadilatlardan bilgim yok, ancak sürekli Mustafa Bey ile istişare ederim. Dükkanda ilk alındığı yıl ve 2017’de iki kez tadilat yapıldı. İş yerindeki düzenlemelerle ilgili hiçbir bilgim yoktu. Kolon kesildiğini yargı sürecinde öğrendim. Deprem sonrasında sosyal medyanın üzerimizde kurduğu baskı çok büyüktü. Suçsuzum, beraatimi talep ediyorum."

MÜŞTEKİ AVUKATLARI: HUKUKA AYKIRI RAPORLARLA MAHKEME YANILTILMAYA ÇALIŞILIYOR

Sanık savunmalarının ardından müşteki avukatları, sanıkların cezalandırılmasını ve tutukluluk hallerinin devamını istedi. Müşteki avukatlarından Prof. Dr. Hasan Sınar, "Hukuka aykırı bilirkişi raporlarıyla mahkemeyi yanıltma çabası var. Gerçekler raporlarla gizlenmeye çalışılsa da, kesilen kolon, perde duvarın kesilmesi ve sonradan eklenen servis asansörü gibi tadilatlar binanın yıkımına neden oldu. Araştırmamıza göre, yıkılan binanın bulunduğu bulvarda 219 yapı var ve bunlardan sadece iki bina yıkıldı; Ezgi Apartmanı bunlardan biri. Merhum Yakup Aktaş meslek hayatında 36 bina inşa etmişken neden sadece Ezgi Apartmanı yıkıldı? Hayatını kaybeden Aktaş suçlanmak isteniyor. Oysa tüm gerçekler ortadadır" şeklinde konuştu.

SANIK AVUKATLARI: HER TÜRLÜ SİMÜLASYONDA BİNA YIKILIYOR

Sanık avukatlarından Prof. Dr. Ersan Şen ise, soruşturma evresinde bir, dava sürecinde ise iki olmak üzere yıkıma dair toplam üç bilirkişi raporu olduğunu hatırlattı. Dava aşamasında alınan son iki raporda müvekkillerinin suçsuzluğunun ortaya çıktığını belirten Şen, savunmasına şöyle devam etti: "ODTÜ’den gelen son rapor en kapsamlı ve detaylı olandır. Farklı üniversitelerden alınan ve dosyaya giren bilirkişi raporlarının bir amacı ve anlamı var. Kimse günah keçisi ilan edilemez. Bizim hedefimiz maddi hakikate ve adalete ulaşmaktır. Ezgi Apartmanı'nın çökme nedeni yapılan tadilatlar değildir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, her türlü simülasyonda bina yıkılıyor. 2017'de yapılan tadilatların yanı sıra, müvekkilimin apartmanda dokuz dairesi var. Tadilatları uzman kişiler yaptı. Burada olası kasttan söz edilemez."

BİLİMSEL MÜTALAADA STATİK HESAP HATASI VURGULANDI

Duruşmada, sanık avukatlarının dosyaya sunduğu bilimsel mütalaayı hazırlayan inşaat mühendisi Ümit Şafak da tanık olarak dinlendi. Şafak, binanın yıkılmasındaki en mühim nedenin statik hesap hatası olduğunu, pastanede gerçekleştirilen tadilatların yıkılmada herhangi bir etkisinin bulunmadığını söyledi.

SAVCILIK MÜTALAASI: BİLİRKİŞİ ÇELİŞKİSİ GİDERİLMELİ

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, üç rapor arasındaki çelişkilerin hala devam ettiğini belirtti. Çelişkinin giderilmesi gerektiği, bu nedenle davanın genişletilerek dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmesi gerektiğini talep etti. Savcı, Sami Kervancıoğlu ile Mustafa Pekel’in tutukluluk hallerinin devamına, diğer sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin aynen uygulanmasına ve firari sanık Ertan Danacı hakkındaki yakalama kararının infazının beklenilmesine hükmedilmesini istedi.

Yaklaşık 14 saat süren duruşmanın sonunda mahkeme heyeti, dosyanın dördüncü kez bilirkişiye gönderilmesine, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 12 Aralık tarihine ertelendi.