Gültekin Hacıbeyli, 13 Ekim 1973 tarihinde Bakü'de doğdu. Hukukçu ve dilbilimci kimlikleriyle tanınan Hacıbeyli, Bakü Devlet Üniversitesi'nden mezun oldu. 1995 yılında aynı üniversitede akademik çalışmalarına başlayan Hacıbeyli, ayrıca Garp Üniversitesi'nde de dersler verdi.
SİYASİ YAŞAMI VE MUHALİF DURUŞU
Hacıbeyli, siyasi kariyeri boyunca muhalif duruşuyla öne çıktı. Azerbaycan Milli Meclisi'nin 2. ve 3. dönemlerinde milletvekili olarak görev yaptı. Bu dönemde Uluslararası ve Parlamentolar Arası İlişkiler Daimi Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi. Aynı zamanda Azerbaycan-Letonya Parlamentolar Arası Çalışma Grubu Başkanı ve Azerbaycan-ABD ile Azerbaycan-Arjantin gruplarının üyesi olarak uluslararası ilişkilerde aktif rol oynadı.
Muhalefet partilerinin oluşturduğu Milli Şura'nın da üyesi olan Hacıbeyli, kariyerinde siyaseti akademik çalışmalarla birleştirdi. 2000 seçimlerine bağımsız aday olarak girdi ve muhalif kimliğini pekiştirdi. Atatürk ve Elçibey gibi figürleri savunan açıklamalarıyla Azerbaycan'da tartışma yarattı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde (AKPM) Azerbaycan'ı 10 yıl boyunca temsil etti ve son yıllarda ülkesindeki baskılara karşı uluslararası platformlarda sesini yükseltti.
GÖZALTI VE SINIR DIŞI SÜRECİ DETAYLARI
Gültekin Hacıbeyli, Azerbaycan makamlarının kendisine yönelik "darbe girişimine destek vermek" suçlaması üzerine Türkiye'de gözaltına alındı. Hacıbeyli, 25 Eylül'de oğlunu ziyaret etmek amacıyla Türkiye'ye giriş yapmış ve İstanbul'da kiralık bir evde kalıyordu. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, 29 Kasım gecesi kaldığı adrese baskın düzenleyerek Hacıbeyli'yi gözaltına aldı.
Gözaltı sonrası Arnavutköy Geri Gönderme Merkezi'ne sevk edilen Hacıbeyli'ye, milli güvenlik tehdidi oluşturan yabancılara uygulanan ve sınır dışı işlemini hızlandıran G-82 kodu uygulandı. Hacıbeyli, Facebook hesabından yaptığı paylaşımla "Emniyetten geldiler, beni karakola götürüyorlar. Azerbaycan hükümetinin isteğiyle sınır dışı edileceğim" açıklamasını yaptı. Avukatı ise Hacıbeyli'nin oturma izninin geçerli olduğunu belirterek hukuki süreçte ihlal yaşandığını öne sürdü.




