Türk edebiyatında kendine özgü sesiyle iz bırakan Gülten Akın, yalnızca bir şair değil; aynı zamanda yaşadığı çağın ruhunu dizelerine yansıtan bir fikir insanıydı. Hem bireysel duygulara hem toplumsal sorunlara temas eden şiirleriyle pek çok kuşağı etkiledi.
YOZGAT’TA BAŞLAYAN HAYAT YOLCULUĞU
Gülten Akın, 1933 yılında Yozgat’ta doğdu. Ortaöğrenimini İstanbul’da Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi’nde tamamladıktan sonra üniversite eğitimine hukuk alanında devam etti. 1956 yılında sosyal adalet anlayışıyla tanınan kaymakam Yaşar Cankoçak’la evlendi ve beş çocuk büyüttü.
MESLEKİ KARİYERİ VE ANADOLU YILLARI
Akın, evlilik sonrası Anadolu’nun çeşitli ilçe ve kasabalarında uzun yıllar yaşadı. Bu süreçte hem avukatlık hem öğretmenlik yaptı. 1972 yılında ailesiyle birlikte Ankara’ya taşındı ve Türk Dil Kurumu’nda derleme ve tarama uzmanı olarak görev aldı. Bu dönemde hem dil hem de toplum üzerine düşünsel üretimlerini derinleştirdi.
ŞİİRİNDE DUYGUDAN TOPLUMA UZANAN BİR YOL
İlk şiirini 1951’de yayımlayan Gülten Akın, başlangıçta doğa, aşk, ayrılık ve özlem gibi temaları işledi. Ancak zamanla kalemini toplumsal meselelerin üzerine yöneltti. Anadolu’da geçirdiği yılların etkisiyle halkın yaşadığı sıkıntıları, adaletsizlikleri ve umutları şiirine taşıdı. 1980 öncesi yaşanan toplumsal çalkantılar, onun dizelerinde yankı buldu.
EDEBİYATTA DERİN BİR İZ BIRAKTI
Gülten Akın’ın şiirleri zamanla geniş kitlelere ulaştı. Eserleri birçok dile çevrildi ve kırktan fazla şiiri bestelenerek müzikle buluştu. “Deli Kızın Türküsü” Sezen Aksu’nun 1993 tarihli albümüne adını verirken; “Büyü” şiiri Edip Akbayram ve Grup Yorum tarafından seslendirildi.
TÜRK ŞİİRİNİN YAŞAYAN BÜYÜĞÜ SEÇİLDİ
Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ardından oluşturulan jüri tarafından “Yaşayan En Büyük Türk Şairi” unvanına layık görüldü. Bu ödül, onun sadece edebi değil, aynı zamanda entelektüel gücünün de kabulüydü.
YAŞAMI 2015’TE ANKARA’DA SONA ERDİ
4 Kasım 2015’te Ankara’da hayatını kaybeden Gülten Akın, arkasında yürekten akan dizeler, unutulmaz mısralar ve mücadeleyle yoğrulmuş bir yaşam bıraktı. Onun şiirleri, hem bireyin iç sesini hem de toplumun ortak vicdanını taşıyor.
