Kahramanmaraş’ta Aksu, Osmanbey ve Hacımustafa gibi mahallelerin içinden geçen Aksu Çayı’nda sanayi tesislerinden kaynaklanan ciddi bir kirlilik problemi yaşanıyor. Bölgedeki sanayi kuruluşlarından çaya karıştığı iddia edilen kirli ve kimyasal içerikli atık sular, derede belirgin renk değişimine, yoğun köpüklenmeye ve ağır bir kokuya yol açıyor. Çevre sakinleri, çayın her geçen gün daha da kirlendiğini gözlemliyor. Bölgede kaydedilen görüntüler, bazı fabrikaların atık sularını herhangi bir arıtma işleminden geçirmeden doğrudan Aksu Çayı’na boşalttığını net şekilde ortaya koyuyor. Su yüzeyi yer yer siyaha dönerken, akış yönünde oluşan yoğun koku, deredeki canlı yaşamını da olumsuz etkiliyor.

Kahramanmaraş İş Dünyasının Acı Kaybı: Sadi Kır’ın Annesi Kadriye Kır Vefat Etti
Kahramanmaraş İş Dünyasının Acı Kaybı: Sadi Kır’ın Annesi Kadriye Kır Vefat Etti
İçeriği Görüntüle

KİMYASAL KİRLİLİK SIR BARAJI’NA ULAŞIYOR

Aksu Çayı çevresinde yaşayan vatandaşlar, özellikle akşam saatlerinde artan dayanılmaz koku sebebiyle evlerinin pencerelerini açmakta zorlanıyor. Çaya bırakılan kimyasal atıklar, akış güzergâhı boyunca ilerleyerek bölgenin önemli su kaynaklarından biri olan Sır Barajı’na kadar taşınıyor. Uzmanlar, bu yoğun kirliliğin uzun vadede bölge ekosistemine onarılamaz zararlar verebileceği ve tarımsal sulama amacıyla kullanılan su kalitesini ciddi şekilde düşürebileceği konusunda uyarıyor. Kirlilik, yerel halkın sağlığını tehdit eden boyuta ulaşıyor.

ÇEVRE SAKİNLERİ SAĞLIK KAYGILARINI DİLE GETİRİYOR

Mahalle sakinleri, çayın eski temiz günlerine dönmesi için yetkililerden acil çözüm bekliyor. Osmanbey Mahallesi’nde oturan Muhammed Hasan Köse, durumun yıllardır devam ettiğini belirterek, “Burası, kendimi bildim bileli böyle. Yıllardır bu koku var. Çocuklarımızın topları sık sık buraya kaçıyor, bu yüzden korkuyoruz. Astım, bronşit gibi birçok hastalığa neden oluyor. Bütün fabrikalar maalesef filtre takmıyor. Yetkililerden ricamız, bizim hayatımızla oynamayın,” sözleriyle endişelerini aktardı.

VATANDAŞLAR ESKİ TEMİZ GÜNLERİ ÖZLÜYOR

Bölge sakinlerinden İbrahim Simsar ise, suyun otuz yıldır aynı şekilde boyalı ve pis kokulu aktığını anlattı. Simsar, “Otuz yıl önce çocukluğumuzda burada canlı balık tutardık. Çocuklar suya inerdi, hatta bazı yerlerden kaynak suyu çıkardı, biz o sudan içerdik. Ama şimdi içmeyi bırakın, bugüne kadar herhangi bir çözüm bulunamadı. Bir an önce arıtılmasını devlet büyüklerimizden talep ediyoruz,” diyerek çayın geçmişteki temizliğini vurguladı.

KİRLİ SU ARTIK ‘ZEHİR’ OLARAK ADLANDIRILIYOR

Çevre sakini Yakup Taşcı da 30 yıl önce çaydan su içtiklerini ve balık tuttuklarını hatırlatarak, mevcut durumu eleştirdi. Taşcı, “Şu anda çocuklarımız bize bunun ne olduğunu soruyor. Nasıl anlatacağımızı bilemiyoruz, ‘Zehir akıyor’ diyoruz. Alerji, kaşıntı gibi hastalıklar ortaya çıkıyor, bu durumla mücadele ediyoruz. Sağlık açısından gelsinler, ne gibi zararları var kendileri incelesinler. Bunları çocuklarımız üzerinde görmeye başladık. Biz buna artık su diyemiyoruz, zehir diyoruz. Yazın zaten burada kokudan durulmuyor,” şeklinde konuşarak kirliliğin yarattığı sağlık risklerine dikkat çekti.