Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde 35 insanın yaşamını yitirdiği Ezgi Apartmanı'nın yerle bir olmasıyla ilgili, ikisi cezaevinde, biri kaçak durumda bulunan toplam 12 şüphelinin yargılanma süreci sürdü.

Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirilen duruşmaya, tutuklu sanıklar Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel ile tutuksuz sanık fenni mesul Mehmet Tekin katıldı. Ayrıca, sarsıntıda akrabalarını kaybeden aileler ve hukuk temsilcileri de salonda hazır bulundu. Kayıp şüpheli Ertan Danacı ise duruşmaya gelmedi.

Oturum, ilk olarak şüphelilere söz verilmesiyle başladı.

Vicdanın sesi yükseldi! Kahramanmaraş o tarihi verdi: 'Bu zulme artık seyirci kalmıyoruz'
Vicdanın sesi yükseldi! Kahramanmaraş o tarihi verdi: 'Bu zulme artık seyirci kalmıyoruz'
İçeriği Görüntüle

Tutuksuz yargılanan fenni mesul Mehmet Tekin, önceki savunmalarını tekrarlayarak, "Ben yapıyı sağlam biçimde teslim ettim. Binada kolonlar kesilmiş, perde beton duvarlar yok edilmiş; benim hiçbir sorumluluğum bulunmuyor. Yapı ruhsatı alındıktan sonra benim görevim biter, o aşamadan sonra binaya müdahale etme yetkim olmaz. Kaçak kat inşası hakkında bilgim yok, ne zaman yapıldığını da bilmiyorum. Ben suçsuzum" şeklinde konuştu.

MUSTAFA PEKEL: "GERÇEKLEŞTİRİLEN İŞLEMİN YAPI YIKIMINA YOL AÇTIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM"

Tutuklu Kervan Pastanesi yetkilisi Mustafa Pekel, ifadesine masum olduğunu iddia ederek başladı. Pekel, yapı altındaki pastaneye ait tadilat işlerini kaçak şüpheli Ertan Danacı'ya verdiğini belirterek, "Ben yönetim kurulu üyesiyim. Tadilat çalışmalarını Ertan Danacı'ya verdim. O da yenileme işlemlerini yaptı. İş yerini 2003'te satın aldım, 2017'de tadilat yapıldı. Gerçekleştirilen bu işlemin binanın çökmesine neden olduğunu düşünmüyorum" dedi.

Mahkeme Başkanı’nın, zemin kat ile asma kat arasındaki kolonların kesildiği iddiasını hatırlatması üzerine Pekel, "Söküm yapanlar kaldırmış olabilir ancak biz kolon kesmedik" cevabını verdi. Şüpheli Mustafa Pekel, Mahkeme Başkanı'nın "Mimari projede asansör görünmüyor, siz asansör yaptınız mı?" sorusuna, "Biz katlar arasında ürün taşımak için bir asansör kurduk. İnsan taşımacılığı yapmıyordu" şeklinde yanıtladı.

Şüpheli Pekel, perde beton duvarların kesildiği iddialarını da kesin bir dille reddederek, "Asla perde beton kesmedik. Binanın bahçesini yönetimden kiraladık, perfore malzeme ile kapattık. Bu kısım daha sonra belediyece mühürlendi, imar barışından yararlandık" ifadelerini kullandı.

MAHKEME BAŞKANI: "İKİ YILDIR DAVA SÜRÜYOR, NEDEN GELİP TESLİM OLMADINIZ?"

Tadilat için herhangi bir resmi kuruma başvurmadıklarını da dile getiren Pekel, "Hiçbir kurumdan tadilat izni almadık. İşi basit gördük, izin alma gereği duymadık. Maraş'ta o dönemde böyle bir uygulama yoktu" diye konuştu. Pekel, iş yerinde iki kez tadilat yapıldığını, bunların 2003 ve 2017 senelerinde gerçekleştiğini ifade etti. Pekel, "Sami Kervancıoğlu ile ortaktık, kendisi eniştem olur. O, şirketin pazarlama işleriyle ilgilenirdi. Ben ise işletmenin işleriyle ilgilenirim" açıklamasını yaptı.

Mahkeme Başkanı'nın, "İki yıldır dava devam ediyor, neden gelip teslim olmadınız?" sorusuna ise Pekel, "Korktum, tutuklanırım endişesiyle gelemedim" yanıtını verdi.

SAMİ KERVANCIOĞLU: "İŞLERİ MUSTAFA PEKEL TAKİP EDER, TADİLATI İSE ERTAN DANACI YAPAR"

Tutuklu şüpheli Kervan Pastanesi yetkilisi Sami Kervancıoğlu, savunmasını yazılı olarak dosyaya sunduğunu belirtti. Mahkeme Başkanı’nın kolon kesme, perde beton kırma, asansör ve tadilatla ilgili yönelttiği sorular üzerine Kervancıoğlu, "Ben genellikle dışarıdayım, bu konularla ilgili bilgim yok. Dışarıdaki işleri ben takip ederim. Geldiğimde toplantı yapılır, kararlar alınır, ardından tekrar dışarı çıkarım; işleri Mustafa Pekel takip eder, tadilatı ise Ertan Danacı yapar. Çekme kat ve ilave kat hakkında da bilgim bulunmuyor" yanıtını verdi.

"GERÇEK AÇIKÇA ORTADA; KOLONLAR KESİLMİŞ, PERDE BETON KIRILMIŞ, PROJEDE OLMAYAN YERLER AÇILMIŞ"

Müşteki vekili Prof. Dr. Hasan Sınar, beyanında şunları ifade etti:

"Gerçek apaçık ortada; kolonlar kesilmiş, perde beton kırılmış, projede yer almayan bölgeler açılmış. Bunları gerçekleştirenler kusurludur. Ancak, bunları yapanlar değil, rahmetli olan o iki kişi suçlu ilan ediliyor. Alpaslan Türkeş Bulvarı’ndaki 219 yapıdan yalnızca 2'si yerle bir oldu: Biri Ezgi Apartmanı, diğeri ise altında fırın bulunan Fazilet Apartmanı. Onun da altında fırın mevcut. Yıkım bu nedenle gerçekleşti. Merhum Yakup Aktaş, mahkemede 'Ben betondan, demirden çalmam. Ben suçsuzum. Suçlu olanlar kolonu kesen, perde betonu kıranlardır. Binanın statiğini bozanlardır. Suçlu olanlar onlardır, ben değilim. 40 yıldır bina yapıyorum, hiçbiri yıkılmadı; yıkılan sadece Ezgi Apartmanı'dır' demişti. Merhumun avukatı, yaptığı binaların ayrıntılı listesini sundu. 36 tanesi kamu kurumu tarafından inşa ettirilmiş ve hiçbiri yıkılmamış. Yıkılan tek yapı Ezgi Apartmanı'dır."

Müştekiler ve avukatları, Pekel ve Kervancıoğlu'nun tutukluluk hallerinin devamını, kaçak durumda bulunan Ertan Danacı'nın ise derhal yakalanmasını talep etti. Duruşma, tarafların açıklamalarıyla ilerlemeye devam ediyor.

FACİANIN ARKA PLANI: EZGİ APARTMANI DOSYASI

Depremde çöken Ezgi Apartmanı’nın enkazında 35 kişi yaşamını yitirmişti. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Ezgi Apartmanı'nda faaliyet gösteren Kervan Pastanesi yetkilisi şüpheliler Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel ile pastanedeki tadilatı organize eden şüpheli Ertan Danacı hakkında; 35 kez "olası kastla kasten öldürme" ve "olası kastla kasten yaralama" suçlarından her biri için 700 yıl 4 aydan 876 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi. Tutuksuz yargılanan müteahhit Yakup Aktaş ile fenni mesul Mehmet Tekin hakkında ise "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 8 aydan 22 yıl 5 aya kadar hapis cezası istendi.

Ayrıca, Başsavcılık, bilirkişi raporunda kusurlu bulunan ve binanın inşa edildiği dönemde Kahramanmaraş Belediyesi'nde görev yapan Fahri Yiğitoğlu, Veli Çiftaslan ve Mehmet Dişçeken ile Kervan Pastanesi'nde yapılan tadilatlara onay veren Onikişubat Belediyesi personelleri Sait Avşar, Ali Gemci, Mehmet Akif Canlı ve Mustafa Şirikçi hakkında da "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan dava açtı.

703 gün boyunca kaçak olan Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel, 14 Ağustos 2025 tarihinde Ankara'nın Etimesgut ilçesinde gerçekleştirilen operasyonla yakalandı. Lüks bir villada saklandıkları tespit edilen şüpheliler, gözaltına alındıktan sonra Kahramanmaraş'a sevk edildi.

Çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan Kervancıoğlu ve Pekel, cezaevine gönderildi. Kaçak şüphelilerin saklandığı villanın, eski AK Parti Antalya Milletvekili Hüseyin Samani'nin damadı Cengiz Gökay'a ait olduğu belirlendi.