Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSU) Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Nazif Gür, "Filistin'in Sessiz Duvarları" ismini verdiği şahsi sergisini sanatseverlerin beğenisine sundu. KSU Yunus Emre Kongre ve Kültür Merkezi Sergi Salonu'nda açılan sergi, atık mukavva kolilerin sanatsal yapıtlara evrildiği özgün bir çalışmayı temsil ediyor. Gür, modern sanat vizyonunu kullanarak Filistin’in gelecekteki meçhullüğü ile umut ve çözümsüzlük arasındaki çetin tansiyonu estetik bir ifade biçimiyle derinlemesine ele aldı. Çalışmalar, sanatın dönüştürücü kudretini ve Filistin meselesinin karmaşıklığını izleyiciye güçlü bir biçimde hissettirdi.
HURDA MALZEME İLE ZORUNLU GÖÇ VURGUSU
Dr. Nazif Gür, serginin açılışında yaptığı konuşmada, "Bugün burada Filistin'e ses olmak gayesiyle toplandık" sözlerine yer verdi. Sanatçı, ziyaretçilerin sergide "Beklenti ile meçhullük arasında sıkışıp kalmış hayatların, yurtsuz kalmış hanelerin ve bölünmüş kimliklerin izdüşümünü" göreceklerini belirtti. Eserlerde kullandığı hurda mukavva kolilere dikkat çeken Gür, bu malzemenin aslında taşımayı ve intikali temsil ettiğini, ancak Filistin topraklarında bunun zorunlu bir göçü simgelediğini ifade etti.
PARÇALANMIŞ AİDİYETİN DİLİ
Gür, malzeme seçimi hakkında detay vererek, "Ben bu malzemeyi parçalayıp yüzeylere ayırarak, aidiyet duygusunun parçalanmışlığını, yerinden edilen yaşamların, suskunluğun ve direnişin anlatım diline dönüştürmeyi hedefledim" açıklamasını yaptı. Filistin'in geleceğindeki meçhullüğün, umut ile çözümsüzlük arasındaki çelişkiyi taşıyan bir labirente dönüştüğünü sözlerine ekledi. Bu belirsizliğin insanları mecburi bir intikale sürüklediğini vurgulayan Gür, "Bu taşınma sürecinde koli, içerisine eşyaların doldurulduğu, geride bırakılan yuvaların ve sürüklenen hayatların sessiz bir metaforu olarak yapıtlarda yer alıyor" diye konuştu.
"Filistin'in Sessiz Duvarları" sergisi, KSU Yunus Emre Kongre ve Kültür Merkezi'nde 30 Ekim 2025 tarihine kadar ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.
