Prof. Dr. Ali Ünlükara’nın danışmanlığında Dr. Fatih Sekendur tarafından hazırlanan doktora tezi, Türkiye’de kuraklığın seyrine ışık tutuyor. “Standartlaştırılmış Yağış Evapotranspirasyon İndeksinin Farklı Evapotranspirasyon Metotlarıyla Hesaplanması ve Türkiye Ölçeğinde SPI ile Karşılaştırmalı Kuraklık Analizi” başlıklı çalışmada, 1980-2019 yılları arasındaki veriler üzerinden şehirler bazında kuraklık durumu incelendi.
KÜRESEL ISINMA VE KURAKLIK İNDEKSLERİ
Prof. Dr. Ünlükara, kuraklığı ölçmek amacıyla 1993’te geliştirilen Standartlaştırılmış Yağış İndeksi’nin (SPI) Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından kullanıldığını hatırlattı.
Küresel ısınma ile birlikte sıcaklık ve buharlaşmanın arttığını vurgulayan Ünlükara, 2010’lu yıllarda geliştirilen Standartlaştırılmış Yağış ve Evapotranspirasyon İndeksi’nin (SPEI) yağış ve buharlaşmayı birlikte değerlendirerek kuraklık analizine yeni bir boyut kazandırdığını belirtti.
3 BÖLGE KURAKLIK ALARMINDA
Tez çalışmasında 40 yıllık veriler kullanılarak Türkiye’nin tüm şehirleri aylık, 6 aylık ve yıllık bazda incelendi. Ünlükara, analizler sonucunda Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde kuraklığa doğru bir gidişat gözlemlendiğini açıkladı.
“Ege, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde ise nemlilik artıyor. Nemlilik tarımsal üretimi ve verimliliği olumlu etkilerken, kuraklık su kaynaklarını ve tarımı olumsuz yönde etkiliyor” dedi.
DOĞU, GÜNEYDOĞU VE İÇ ANADOLU BÖLGELERİNDE DURUM
Doğu Anadolu’da genel olarak kuraklık eğilimi gözlemlendiğini belirten Ünlükara, Bingöl ve Malatya’nın özellikle risk altında olduğunu söyledi. “Bu illerde kuraklığa karşı önlem alınması gerekiyor. Diğer illerde ise kısa dönemli değişimler mevcut” dedi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Türkiye’nin su kaynaklarının yaklaşık üçte birinin bulunduğunu ifade eden Ünlükara, bölgedeki kuraklığın özellikle Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman, Şırnak ve Siirt’te belirgin olduğunu kaydetti.
İç Anadolu Bölgesi’nde ise Ankara, Konya, Eskişehir, Kırşehir, Nevşehir ve Sivas başta olmak üzere kuraklığa doğru bir seyir olduğunu dile getiren Ünlükara, Aksaray, Nevşehir ve Yozgat’ta durumun daha ciddi olduğunu vurguladı.
Kahramanmaraş özelinde ise Ünlükara, “Hem yağış hem de buharlaşma verileri aylık, 6 aylık ve yıllık bazda kuraklığa işaret ediyor” ifadelerini kullandı.
Isparta’da ise tam tersi bir durum gözlemlendi; bölge nemliliğe doğru ilerliyor.
EGE, KARADENİZ VE MARMARA BÖLGELERİNDE NEMLİLİK AĞIRLIKLI
Ege Bölgesi genelinde nemlilik hâkimken, Denizli yıllık bazda kuraklık riski gösteriyor. Manisa ve İzmir’de ise nemlilik eğilimi gözlendi.
Karadeniz’de Rize, Sinop ve Samsun nemli bir seyir izlerken, Marmara Bölgesi’nde özellikle Kırklareli, Edirne, Yalova, Bilecik ve Balıkesir’de nemlilik artışı dikkat çekiyor. İstanbul’da kayda değer bir değişim görülmezken, Çanakkale kuraklık yönünde bir eğilim gösteriyor.
KURAKLIK VERİLERİYLE TARIM PLANLAMASI ÖNEM KAZANIYOR
Prof. Dr. Ünlükara, elde edilen verilerin Türkiye genelinde il il, bölge bölge ve havza bazında su kaynaklarının durumunu değerlendirmek için kullanılabileceğini belirtti. Analizlerin tarımsal üretim planlamasında rehber niteliğinde olacağını vurguladı.
“Özellikle Kahramanmaraş gibi kuraklık riski taşıyan illerde su yönetimi ve tarım planlaması kritik öneme sahip” dedi.