DÜNYA

Kıbrıs'ta Skandal Sözler: Başpiskopos'tan Türk Düşmanlığı! Arkasındaki Güçler Kim?

Kıbrıs'ta Şok İfadeler! Başpiskopos'tan Türkleri Kovma Çağrısı. Rum liderden destek. KKTC'den sert tepki. Bölgedeki gerilim tırmanıyor.

Abone Ol

Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin dini lideri Başpiskopos Hrisostomos, Paskalya nedeniyle adanın güneyindeki tüm ibadethanelere gönderdiği mesajda Türkiye ve Kıbrıs Türklerine yönelik kabul edilemez açıklamalarda bulundu. Hrisostomos, "Kıbrıs'tan Türkleri uzaklaştırmak ve yurdu özgürleştirmek için mücadele etmeliyiz" şeklinde skandal bir ifade kullanırken; Rum yönetiminin başkanı Nikos Anastasiadis de Başpiskopos'un bu sözlerine destek verdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Kıbrıslı Türkler bu ırkçı söylemlere sert tepki gösterirken, geçmişteki Paskalya mesajlarında da Türkleri hedef alan Başpiskopos Hrisostomos'un bu defa tehdit içeren ifadeler kullanması dikkat çekti. Emekli amiral Cem Gürdeniz, bu yıl Türklere yönelik nefret söylemi içeren açıklamaların yapılmasının Kıbrıs bağlamında oluşturulan uluslararası atmosferle bağlantılı olabileceğini dile getirdi.

İSYAN TEŞVİKİ

Rum Ortodoks Kilisesi'nin en üst düzey yetkilisi Hrisostomos, büyük yankı uyandıran mesajında Yunanistan'ı, Güney Kıbrıs'ı ve "tüm Helen dünyasını", "Türkleri kovmak ve vatanı kurtarmak amacıyla eş güdümlü bir çabaya" davet etti. Kıbrıs Gazetesi'nin aktardığına göre Hrisostomos, Paskalya vesilesiyle tüm kiliselere ilettiği mesajda "gelinen noktada başkaca ödün verme olasılığının kalmadığını" belirtti.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E DE ELEŞTİRİ

Mesajında "Kıbrıslı Rumlar olarak diriliş coşkusunu bu yıl da ülkenin tamamında yaşayamadıklarını" iddia eden Hrisostomos, "vatanın kurtuluş gününün geleceğini ancak kendilerinin de mücadelelerini ve taleplerini doğru ve mantıklı bir şekilde planlamaları gerektiğini" ifade etti. Hrisostomos, Birleşmiş Milletler'i (BM) ise "Türkiye'yi Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulmaya ikna etme konusunda isteksiz ve yetersiz olmakla, iki tarafa eşit mesafede durmakla, sürekli yeni taleplerde bulunmakla, Rumlardan çözüm iradesinin kanıtı olarak yeni tavizler istemekle" itham etti.

"TÜRKLERİ SINIR DIŞI ETMEK!"

Hrisostomos, nefret dolu mesajında "Türkler ve uluslararası aktörler bizi, son bir fırsatla karşı karşıya olduğumuza inandırmaya çalışıyor. Bizi, durumu düzeltme imkanımız olmadığından yeni tavizleri kabul etme zorunluluğuyla karşı karşıya bırakıyor. Aslında bize, ulusal intihar yolları öneriyor" şeklinde konuştu. Hrisostomos, "Helen dünyasının Kıbrıs'taki geleceğini güvence altına alma" ifadelerini kullanarak, "Gelinen noktada daha fazla taviz vermemiz mümkün değil. Ata topraklarımızdan koparılma tehlikesi karşısında sessiz kalma hakkımız da yok" dedi. Hrisostomos, Yunanistan'ı, Güney Kıbrıs'ı ve tüm Helen dünyasını "Türkleri sınır dışı etmek ve vatanı kurtarmak için ortak bir çaba göstermeye" çağırdı.

BM MÜZAKERELERİ

Emekli amiral Cem Gürdeniz, son zamanlarda BM'nin arabuluculuğunda başlayan görüşmeleri hatırlatarak, bu görüşmelerin Rumları ve Yunanistan'ı yüreklendirdiğini söyledi. Gürdeniz şu değerlendirmelerde bulundu: "Bugüne kadarki temel düşüncemiz KKTC tanınmadığı sürece Kıbrıs'la ilgili müzakere olmayacağı yönündeydi. Ancak gayri resmi de olsa bu süreç başladı. Bununla birlikte Türk Devletleri Teşkilatı'na üye ülkelerin Güney Kıbrıs Rum yönetimiyle protokol imzalayarak adada Türkiye'yi işgalci olarak görmeleri de Rumların cesaretini artırdı."

ABD VE FRANSA ETKİSİ

Cem Gürdeniz, son dönemde ABD ve Fransa'nın Güney Kıbrıs ile gerçekleştirdiği silah anlaşmalarının da Rumları cesaretlendirdiğini ifade etti. ABD, Güney Kıbrıs'a uyguladığı silah ambargosunu kaldırarak, bazı savunma anlaşmaları imzalamıştı. ABD ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) ortaklaşa hayata geçirdiği CYCLOPS isimli proje kapsamında ABD ve GKRY arasında Kıbrıs Kara, Deniz ve Liman Güvenliği Merkezi'nin kurulmasına karar verilmişti. Söz konusu anlaşma çerçevesinde yoğun bir askeri iş birliği öngörülüyor. Gürdeniz bu gelişmelerle ilgili olarak "ABD ve Fransa ile yaptıkları anlaşmalar bunlara cesaret veriyor. Savunma iş birliği anlaşması yaparak, 1960 anlaşmalarını hiçe sayarak güçlendiler. Son zamanlarda KKTC'de sendikalar aracılığıyla iç karışıklık çıkarma çabaları da kaos ortamı yaratmaya yönelik" şeklinde konuştu.

{ "vars": { "account": "G-V2K9QJTT0J" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }