Yeni yılın coşkusu yaklaşırken, Kokina çiçeği de raflarda ve tezgâhlarda yerini aldı. Umudu, bereketi ve gerçekleşmesi beklenen dilekleri sembolize eden bu geleneksel süs bitkisi, eski İstanbul Rum kültüründen günümüze miras kalan anlamlı bir yılbaşı klasiğidir. Kokina, el emeğiyle titizlikle hazırlanarak yeni yıl ruhunu evlere taşıyor.
KOKİNA ÇİÇEĞİ'NİN ÖZÜ NEDİR?
Kokina, özellikle aralık ayında vitrinleri süsleyen, parlak kırmızı meyveleriyle hemen dikkat çeken melez bir süs bitkisidir. Adını Yunanca’da "kırmızı" anlamına gelen "kokkino" kelimesinden alır. Ancak, Kokina doğada tek bir bitki olarak yetişmez. Bu göz alıcı demet; yeşil, dikenli yapraklara sahip olan Ruscus aculeatus (Tavşanmemesi) bitkisi ile üzerine özel tel iğnelerle tutturulan kırmızı "silcan" meyvelerinin usta ellerde birleştirilmesiyle oluşur. Dolayısıyla, gördüğünüz her kokina demeti, büyük bir özenin ve zanaatkârlığın ürünüdür.
BU GELENEK NE ZAMAN ALICIYLA BULUŞUR?
Kokina, yılın belirli bir dönemine özgüdür ve genellikle Aralık ayının ortalarından itibaren çiçekçilerin ve sokak satıcılarının en gözde ürünü hâline gelir. En yoğun ilgi, yeni yıl arifesini kapsayan son haftalarda yaşanır. Özellikle İstanbul'da, kokina, yeni yıl hazırlıklarının ve ruhunun belirgin bir simgesi durumundadır. Yeni yılı evlerinde karşılamayı planlayanlar veya sevdiklerine şans getirmesi amacıyla bu bitkiyi armağan etmek isteyenler, kırmızı ve yeşilin bu uyumlu birleşimini, hem dekoratif hem de kültürel anlamı için tercih ederler.
KOKİNA HAKKINDAKİ ESKİ RİVAYETLER NELERDİR?
Kokina çiçeğiyle ilgili nesillerdir anlatılan en yaygın inanç, onun şans ve gerçekleşecek dileklerin habercisi olduğudur. Halk arasındaki anlatıma göre; yeni yılda alınan bir kokinayı, meyveleri çürümeden ve yaprakları bozulmadan bir sonraki yılbaşına kadar muhafaza edebilen kişi, o yıl büyük bir dileğine kavuşur. Bu dilek çoğunlukla "yeni bir ev sahibi olmak" şeklinde dile getirilir. Bu inanış, kokinayı basit bir süs olmaktan çıkarıp, duygusal ve manevi bir anlam yükler.
Ek olarak, bazı inanışlar kokinanın eve negatif enerjiyi engellediğini, bereketi artırdığını ve huzuru pekiştirdiğini belirtir. Bu sebeple, yıl boyunca evin bir köşesinde saklanan kokina, pek çok kişi için aynı zamanda koruyucu bir tılsım değeri taşır.
KOKİNANIN KÜLTÜREL VE SİMGESEL DEĞERİ
Kokina, özellikle İstanbul'un tarihi Rum mahallelerinde kök salmış, yeni yılın vazgeçilmez bir sembolüdür. Zamanla bu güzel gelenek, Türk kültürünün de bir parçası olmuş, toplumun her kesiminden insanın ortak yeni yıl alışkanlıkları arasına girmiştir. Kokina üzerindeki kırmızı meyveler bolluğu, aşkı ve yaşam sevincini; canlı yeşil yapraklar ise sağlığı, umudu ve uzun ömrü simgeler. Bu güçlü sembolizm, kokinayı yılın başlangıcına dair güçlü bir umut motivine dönüştürür.
EL EMEĞİYLE ŞEKİLLENEN BİR ZANAAT
Kokina, doğal haliyle hazır bir bitki olmadığı için her bir demeti tamamen el emeğiyle hazırlanır. Kırmızı meyveler, dikenli yeşil gövdeye büyük bir sabır ve hassasiyetle tek tek iğnelenerek sabitlenir. Bu dikkatli ve özenli hazırlık süreci, kokinanın değerini daha da artırır. Kokina, bu yönüyle sadece bir süs bitkisi değil, aynı zamanda geleneksel bir zanaatın yaşatıldığı değerli bir üründür.




