Fransa'da kahreden olay: Türk ailenin 3 evladı yangında öldü Fransa'da kahreden olay: Türk ailenin 3 evladı yangında öldü

Geçtiğimiz Eylül ayında Lübnan'da meydana gelen ve Hizbullah mensuplarının da aralarında bulunduğu 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 2 bin 800 kişinin yaralandığı hain saldırıların yankıları sürerken, Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) önemli bir başarıya imza attı. Mossad tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen çağrı cihazı saldırılarında kullanılan aynı marka ve modelde bomba yerleştirilmiş çok sayıda çağrı cihazı, İstanbul Havalimanı'nda MİT'in dikkatli çalışmaları sonucu tespit edildi.

LÜBNAN'DA YAŞANAN HAİN SALDIRILARIN ARDINDAN ALARM ZİLLERİ ÇALDI

17 Eylül'de Lübnan'da eş zamanlı olarak gerçekleşen ve büyük infial uyandıran saldırılarda, Hizbullah üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarında ardı ardına patlamalar yaşanmış, bu elim olayda 12 kişi hayatını kaybederken 2 bin 800 kişi yaralanmıştı. Ertesi gün de benzer bir yöntemle telsizlerin patlatılması sonucu 25 kişi daha yaşamını yitirmiş, 450'den fazla kişi ise yaralanmıştı. Bu vahim olayların ardından İsrail istihbarat servisi Mossad'ın parmağı olduğu iddiaları gündeme gelmişti.

MOSSAD'IN SİNSİ PLANI: ÇAĞRI CİHAZLARINA BOMBA YERLEŞTİRİLDİ

Olayla ilgili ortaya atılan iddialara göre, Mossad, Hizbullah'ın temin edeceği çağrı cihazlarına önceden ulaşarak çok sayıda patlayıcı maddeyi bu cihazların içerisine ustaca yerleştirdi. Patlamalarda kullanılan çağrı cihazlarının Tayvan merkezli Gold Apollo firması tarafından üretildiği belirlenirken, firma Macaristan merkezli 'Bac Consulting KFT' isimli bir ortaklığı işaret etti. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda bu firmanın da İsrail tarafından paravan bir şirket olarak kurulduğu saptandı.

BOMBA YÜKLÜ KARGO MİT'İN KESKİN GÖZÜNDEN KAÇMADI

Dünya kamuoyunun yakından takip ettiği bu üzücü olayların ardından, aynı marka ve modelde bomba yerleştirilmiş bin 300 adet çağrı cihazı ve 710 adet şarj aleti içeren bir kargonun, patlamalardan yalnızca birkaç gün sonra Lübnan'a gönderilmek üzereyken İstanbul Havalimanı'nda MİT'in radarına takıldığı öğrenildi.

HER ŞEY MİT'İN ELDE ETTİĞİ KRİTİK İSTİHBARATLA BAŞLADI

Sabah gazetesinin haberine göre, MİT, 20 Eylül tarihinde Lübnan'daki patlamalarda kullanılanlara benzer nitelikte çağrı cihazlarının İstanbul üzerinden Lübnan'a sevk edileceği yönünde önemli bir istihbarat bilgisine ulaştı. Bu bilgi üzerine derhal harekete geçen MİT, havalimanları ve limanlarda sıkı bir gözetim başlattı. Lübnan'daki patlamalardan bir gün önce, 16 Eylül'de Tayvan menşeli SMT Global Lojistik Limited şirketi aracılığıyla lojistiği sağlanan 4 paletlik bir kargo malzemesi, TK6141 sefer sayılı Hong Kong-İstanbul kargo uçağı ile İstanbul Havalimanı'na ulaştı. Bu paletlerde toplam 61 koli içerisinde 850 kilogramlık bir yük bulunuyordu. Yapılan incelemelerde, kargonun 27 Eylül tarihinde TK830 İstanbul-Lübnan/Beyrut sefer sayılı kargo uçağı ile Lübnan'a gönderileceği tespit edildi.

BOMBA İMHA UZMANLARI TEHLİKELİ KARGOYU İNCELEMEYE ALDI

235 HKG 92890070 numaralı konşimento ile düzenlenen kargonun içeriği titizlikle kontrol edildi. Ürün bilgisinde 'Food Chopper' (Yiyecek Parçalayıcısı) ibaresi yer alıyordu. Ancak MİT'in hassasiyeti ve dikkati sayesinde durumdan şüphelenen güvenlik birimleri harekete geçti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Bomba İmha Şube Müdürlüğü uzmanları eşliğinde kargolar tek tek açılarak detaylı bir inceleme başlatıldı.

ŞOK EDEN MANZARA: BİN 300 ADET BOMBALI ÇAĞRI CİHAZI VE YÜZLERCE ŞARJ ALETİ ELE GEÇİRİLDİ

Yapılan detaylı incelemeler sonucunda, kargo içerisinden 26 koli halinde bin 300 adet Gold Apollo 924 R3 GP Model 450-470 MHz telsiz çağrı cihazı ve bunlara ait şarj kabloları, 710 adet Desktop Charger BC-144N ibareli masaüstü telsiz şarj aleti ve bu aletlere ait kablolar ile bataryalar ele geçirildi. Kargo içerisinde ayrıca konşimentoda belirtilen ürünler olan 144 adet Mini Hand Blender marka el blenderi, 8 adet ağ çoklayıcı (port) ve kabloları, 4 adet ağ cihazı ve kabloları, 3 adet kamera kayıt cihazı ve kabloları, 1 adet havalı kablo sıkıştırma makinesi ve ayak pedalı da bulundu.

ELE GEÇİRİLEN DELİLLER KRİMİNAL İNCELEME İÇİN LABORATUVARA GÖNDERİLDİ

Güvenlik güçleri, elde ettikleri bu kritik bilgileri derhal Terör Suçları Soruşturma Bürosu Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı'na iletti. Savcılık talimatıyla bulunan tüm malzemelere el konulma kararı alındı. Ele geçirilen kargo içerisindeki telsizlerin ve diğer materyallerin, İsrail'in Lübnan'daki çağrı cihazlarını patlattığı eylemde kullanılan cihazlara birebir benzemesi üzerine, cihazlarda bomba olup olmadığı ve diğer detaylı incelemelerin yapılması amacıyla malzemeler Kriminal Laboratuvar'a gönderildi.

LÜBNAN'DAKİ PATLAYICILARLA AYNI TÜRDE BOMBA TESPİT EDİLDİ

Kriminal Laboratuvar'da gerçekleştirilen titiz incelemeler sonucunda çarpıcı bulgulara ulaşıldı. Özellikle çağrı cihazları ve telsizlerin şarj aletleri üzerinde özel bir teknik olan sondajlama yöntemiyle bomba araması yapıldı. Bin 300 adet Gold Apollo 924 R3 GP Model 450-470 MHZ çağrı cihazı ve bunlara ait şarj kablolarının ön incelemesinde, çağrı cihazının çalışması için kullanılan metal gövdeli sağlam batarya bloğu içerisinde yanıcılığı ve yanma hızı yüksek, yaklaşık 3 gram ağırlığında, beyaz renkli bir patlayıcı madde tespit edildi. Ayrıca yapılan değerlendirmelerde, bu cihazlara yoğun bir sinyal gönderilmesi ya da cihaza gelen bir komutla bataryaların belirli bir dereceye kadar ısınması sonucu patlama meydana gelebileceği ve bu durumun ölüme ya da yaralanmaya yol açabileceği sonucuna varıldı.

TELSİZ BATARYALARINA DA SİNSİCE BOMBA YERLEŞTİRİLMİŞ

710 adet Desktop Charger BC-144N ibareli masaüstü telsiz şarj aleti ve bunlara ait kablolar ile bataryaların içinden de benzer bir bomba düzeneği çıktı. Normalde kullanılan telsiz bataryalarından farklı olarak, batarya şarj devresine bağlı batarya bloğunun bulunduğu, bu bloğun iki adet pilden oluştuğu ve sağlam bir metal gövde içerisine yerleştirildiği belirlendi. Koyu kahverengi renkte, yanıcılığı yüksek olduğu değerlendirilen patlayıcı maddenin sıvı halde metal gövde içerisine sonradan enjekte edildiği tespit edildi.

YOĞUN SİNYAL YA DA KISA DEVRE İLE PATLATMA İHTİMALİ

Tıpkı Lübnan'da gerçekleştirilen hain saldırılarda olduğu gibi, bu koyu kahverengi renkteki patlayıcı maddenin pillerin etrafını sardığı, pil grubuna kısa devre yaptırılarak ya da cihaza yoğun bir sinyal gönderilmesi sonucu ısınmaya bağlı olarak patlamanın gerçekleşebileceği ve bu durumun yaralanmaya ya da ölüme sebebiyet verebileceği saptandı. Ele geçirilen tüm bomba yüklü çağrı cihazları ve şarj aletleri, güvenlik birimleri tarafından titizlikle imha edildi.

İKİNCİ UÇAKTA YAPILAN ARAMALARDA HERHANGİ BİR TEHLİKEYE RASTLANMADI

Yapılan kritik tespitlerin ardından Havalimanı yetkilileri tarafından kontroller en üst seviyeye çıkarıldı. Tayvan-Lübnan seferini yapan TK6091 sefer sayılı Hong Kong uçağında da benzer nitelikte malzemelerin olabileceği ihtimali üzerine arama çalışmaları başlatıldı. Bu uçaktaki malzemelerle ilgili hazırlanan konşimento içeriğinde, ürün bilgisi olarak ses, görüntü veya diğer bilgileri almaya, çevirme ve yeniden oluşturmaya yarayan makineler olduğu belirlendi.

Gönderici firmanın yine Çin'de bulunan 'Guangzou Maoteng Yu Trading' olduğu tespit edilirken, aracı firmanın da ilk uçakta bulunan patlayıcı maddelerin sevkiyatına aracılık eden SMT Global Logistics Limited isimli aynı şirket olduğu belirlendi. Alıcı firmaların ise bu sefer 'Aramex Lebanon S.A.L.' ve 'H. Nehme Trading' isimli Lübnan merkezli firmalar olduğu öğrenildi.

Bu uçakta yapılan aramalarda da el telsizleri, batarya ve şarj kabloları, araç telsizleri, mini el blenderi gibi malzemeler bulundu. Bomba İmha ekiplerinin yaptığı ön incelemede bu malzemelerde herhangi bir patlayıcı ya da yanıcı maddeye rastlanmadı.