Türkiye hukuk camiasında hem mesleki bilgisi hem de kamuoyuna yansıyan tavırlarıyla tanınan Bilgütay Hakkı Durna, özellikle basın ve ifade özgürlüğü davalarında aktif rol alıyor.
Son dönemde Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın avukatlığını üstlenen Durna, hukuk mücadelesini yalnızca mahkeme salonlarıyla sınırlamayan bir yaklaşım sergiliyor.
Durna, hukukun bağımsızlığı ve savunma hakkının korunması konularında sıkça görüş beyan ederek kamuoyunda dikkat çekiyor.
MESLEKİ KİMLİĞİ VE HUKUKİ DURUŞU
Bilgütay Hakkı Durna, kariyerini bireysel savunmanın ötesinde hukukun toplumsal rolü üzerine inşa etti.
Baroların bağımsızlığının sağlanması, yargının siyasallaşmasına karşı durulması ve savunma hakkının korunması konularında etkin bir tavır ortaya koyuyor.
Röportajlarında ve açıklamalarında sıkça vurguladığı “Bağımsız ve güçlü barolar, hukuk devletinin teminatıdır” yaklaşımı, onun yalnızca avukat değil, aynı zamanda hukuki aktivist kimliğini de ortaya koyuyor.
MERDAN YANARDAĞ DAVASINDAKİ ROLÜ
Durna, Merdan Yanardağ davasında savunmayı üstlenerek hem hukuki hem de toplumsal açıdan kritik bir sürece imza attı.
Yanardağ’ın gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla başlayan süreçte Durna, müvekkilinin sadece düşüncelerini ifade ettiği gerekçesiyle yargılanmasının hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını belirtti.
Medya aracılığıyla yaptığı açıklamalarda, delil eksikliğine rağmen dava açılmasını yargının araçsallaşması olarak yorumladı ve sürecin kamuoyu tarafından yakından takip edilmesini sağladı.
HUKUK ALANINDAKİ ETKİSİ
Bilgütay Hakkı Durna, Türkiye’de basın özgürlüğü ve ifade hakkı konularında hukuki tartışmaların merkezinde yer alıyor.
Mahkeme salonlarındaki mücadelesinin yanı sıra hukuki düşünsel üretime katkısı ve savunma hakkını savunmadaki tutumu, onu meslektaşları arasında öne çıkarıyor.
Durna’nın duruşu, sadece müvekkillerine değil, aynı zamanda toplumsal hukuk bilincine de etki ediyor.
SONUÇ
Avukat Bilgütay Hakkı Durna, hem mesleki yetkinliği hem de toplumsal sorumluluk bilinciyle Türk hukuk camiasında önemli bir isim olarak anılıyor.
Merdan Yanardağ davasındaki etkin savunması, basın özgürlüğü ve ifade hakkı tartışmalarında gündemi belirleyen rolünü pekiştirdi.
Durna, hukukun bağımsızlığını savunan ve topluma hukuki perspektif kazandıran bir figür olarak hatırlanacak.




