Türkiye, iki yıl önce "asrın felaketi" olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı.
6 Şubat 2023'te Pazarcık'ta 7,7, Elbistan'da ise 7,6 büyüklüğünde meydana gelen depremler, 14 milyona yakın insanı etkiledi.
Bu büyük felakette 53 bin 537 kişi hayatını kaybederken, 107 bin 213 kişi yaralandı.
Depremin yıl dönümünde Türkiye'nin farklı illerinden Mimarlar Odası Şube Başkanları, Kahramanmaraş'ta bir araya geldi.
Bölgedeki mimar ve mühendislerle dayanışma içinde olduklarını vurgulayan başkanlar, süregelen sorunlara dikkat çekerek çözüm önerilerini sundu.
MİMARLAR ODASI BAŞKANLARI KAHRAMANMARAŞ’TA BULUŞTU
TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, Kahramanmaraş’ta bulunmanın kendileri için büyük bir anlam taşıdığını belirtti.
Şimşek, "Bursa da olası Marmara depremi ile karşı karşıya olan illerden biri. 6 Şubat depreminin acısını içimizde hissediyoruz ve bölgedeki meslektaşlarımızın yanında olmak istiyoruz. Türkiye’nin birçok yerinde benzer riskler varken, bilime, mühendisliğe ve mevzuata rağmen bu tür felaketler yaşanıyorsa, ortada ciddi bir ihmal var demektir. Bu konuda farkındalık oluşturmak, sesimizi duyurmak ve çözüm üretmek için buradayız" dedi.
"GEÇİCİ KONUT SORUNU HALA ÇÖZÜLEMEDİ"
Adana Şube Başkanı Canan Aksu da depremi yaşayan bir kentin temsilcisi olarak Kahramanmaraş’a geldiklerini belirtti. Aksu, "Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, kalıcı ve geçici konutların yeterli seviyeye ulaşamaması büyük bir eksiklik. Afet yönetimi ve müdahalelerin yetersizliği, mühendislik ve mimarlık alanlarında bilimsel yaklaşımların dikkate alınmadığını gösteriyor. Bir an önce denetim mekanizmaları doğru çalışmalı ve benzer acılar bir daha yaşanmamalı" diye konuştu.
"KAHRAMANMARAŞ HALA ACILARIYLA YAŞIYOR"
Kayseri Şube Başkanı Murtaza Er ise iki yıl önce de Kahramanmaraş’ta olduklarını ve şehrin hala toparlanamadığını söyledi. "Depremin hemen ardından buraya geldiğimizde hissettiğimiz mahcubiyet, bugün de devam ediyor. Çünkü Kahramanmaraş halkının yaşadığı acılar hala taze ve yapılması gereken çok şey var. Depremin bir milli güvenlik sorunu olarak ele alınması gerekiyor. Türkiye’nin 40 yılda verdiği 14 bin 500 şehide karşılık, bir gecede 53 binden fazla insanını kaybetmesi, depremlerin ülkenin en büyük tehdidi olduğunu gösteriyor. Bu yüzden hep birlikte ortak hareket etmeli, gerekli önlemleri almalı ve yapı güvenliğini en üst seviyeye çıkarmalıyız" dedi.
"KENTLERİN KİMLİĞİ VE YAŞAMI KORUNMALI"
İzmir Şube Başkanı Uğur Yıldırım da hızla konut üretimi yapılırken kent kimliğinin yok edilmemesi gerektiğini vurguladı. "Depremin üzerinden iki yıl geçti ama şehirlerin ruhu, tarihi dokusu ve kimliği göz ardı ediliyor. Yaşam alanlarını sadece binalardan ibaret görmemeliyiz. Barınma bir insan hakkıdır ve yatırım aracı olarak değerlendirilmemelidir. Sağlıklı ve güvenli yapılar inşa edilerek geleceğe sağlam şehirler bırakılmalı" ifadelerini kullandı.
"AFETLERİ ÖNCEDEN ÖNLEMEK MÜMKÜN"
Samsun Şube Başkanı Burak Şener ise afetler karşısında toplum olarak hazırlıksız olunduğunu vurgulayarak, "Herkes başkasının evinin yıkılacağını sanıyor ama gerçek öyle değil. Maraş depremini yaşayanlar, daha önceki İstanbul depremini seyretmişti. Bizler de bugün buradayız ama yarın benzer bir felaket bizim yaşadığımız şehirleri de vurabilir. Ne kadar hazırız? Maalesef hiç değiliz. Yapı güvenliği konusunda bilinçlenmeli, denetimler sıkılaştırılmalı ve afetlere karşı önceden önlem alınmalı" dedi.
MİMARLAR ODASI MERSİN ŞUBE BAŞKANI ÖZGÜR ÖZKAN: "DEPREM BİLİNCİ ARTIRILMALI"
Mimarlar Odası Mersin Şube Başkanı Özgür Özkan, Kahramanmaraş'taki buluşmada yaptığı konuşmada, yaşanan büyük felaketin ardından halkın deprem bilincini artırması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
"İki yıl önce yaşadığımız büyük felakette yakınlarını kaybeden tüm yurttaşlarımıza başsağlığı diliyorum. O dönemde Mersin'de doğrudan bir yıkımla karşılaşmadık ancak yakınlarımız nedeniyle derinden etkilendik. Bugün burada olmamızın en büyük sebeplerinden biri, Kahramanmaraş halkına ve diğer illerdeki yurttaşlarımıza bir nebze olsun destek olmak ve acılarını paylaşmak"
Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu hatırlatan Özkan, "İstanbul'da beklenen büyük deprem, Ege Denizi'nde sürekli meydana gelen sarsıntılar bize deprem gerçeğini her an hatırlatıyor. Ancak toplum olarak bilinçlenmemiz gerekiyor. Maalesef bazı yurttaşlarımız, binalarının yıkım kararını engellemek için çeşitli yollara başvuruyor. Yarın bir deprem yaşandığında, o binaların altında kalan insanların vebalini kimse taşıyamaz. Bu yüzden halkımızın, bilim ve mühendislik doğrultusunda hareket etmesi şart" ifadelerini kullandı.
Özkan, Yunanistan'daki hazırlıklara dikkat çekerek, "Bugün Ege Denizi'nde yaşanan bir hareketlilik karşısında Yunanistan'da hemen sahil bölgeleri boşaltılırken, ne yazık ki bizim ülkemizde böyle bir hazırlık göremiyoruz. Biz, felaket yaşandıktan sonra tedbir almaya çalışıyoruz. Deprem sonrası günlerce ulaşılamayan illerimiz, ilçelerimiz oldu. O soğukta evlerinden çıkan insanların yaşadığı durumu düşünmek bile ürkütücü. Belki de soğuktan hayatını kaybeden birçok yurttaşımız oldu. Bu acıları tekrar yaşamamak için önlem almak zorundayız" dedi.
Devletin ve meslek örgütlerinin iş birliği içinde olması gerektiğini belirten Özkan, "Dirençli şehirler oluşturmak, bilim ve mühendislik doğrultusunda hareket etmek zorundayız. Yeni yapılan binaların güvenliği, meslektaşlarımızın sorumluluğunda olduğu kadar devletin de sıkı denetimleriyle sağlanmalıdır. Ancak bu şekilde gelecekte benzer acıları yaşamaktan kaçınabiliriz" şeklinde konuştu.
KAÇAMAZ: ELİMİZDEN GELENİ YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ
TMMOB Kahramanmaraş Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Kaçamaz, depremin ikinci yılında yaşanan süreci değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu. Kaçamaz, "Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, kaybettiklerimizin acısı hala ilk günkü gibi içimizde. Bizimle dayanışma gösteren ve acılarımızı paylaşan tüm şube başkanlarına ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ederim. Acılar paylaştıkça azalıyor ve bunu bir kez daha hissettik" dedi.
Kaçamaz, şehirde önemli yatırımlar yapıldığını vurgularken, konut üretiminde planlı hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi. "21 metrekarelik konteynerlerde yaşamanın ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Bu nedenle konut üretimi konusunda hızlı aksiyon alındı ve biz de bunu destekliyoruz. Artık Kahramanmaraş’ın 1/100 binlik master planına, kentsel dönüşüme ve daha sağlam yapılar inşa etmeye ihtiyacı var. Büyükşehir Belediyesi ile birlikte Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ne hazırlattığımız 2050 Kahramanmaraş projeksiyon çalışması, şehrimizin geleceği için önemli bir adımdır" diye konuştu.
Nisan ayında uluslararası bir sempozyum düzenleyeceklerini belirten Kaçamaz, "Bu çalışmalara siyasetten uzak, tamamen mühendislik ve mimarlık bakış açısıyla yaklaşıyoruz. Şehrimizin geleceğini daha yaşanılır hale getirmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş’ta gerçekleşen toplantının ardından Mimarlar Odası başkanları, bölgedeki çalışmaları yerinde inceledi. Uzmanlar, yapı denetim süreçlerinin iyileştirilmesi, inşaat standartlarının yükseltilmesi ve afet sonrası müdahale mekanizmalarının daha etkin hale getirilmesi gerektiği konusunda ortak görüş bildirdi. Kahramanmaraş halkının acılarının hafiflemesi için dayanışmanın süreceği vurgulandı.
