GÜNDEM

Modern dünyanın dışında, doğanın kalbinde yaşayan bir adam: Şükrü Kurt’un hikâyesi

Şükrü Kurt, 77 yaşında, 250 yıllık bir mağarada doğayla uyum içinde yaşayan, geleneksel aile değerlerini savunan ilham verici bir yaşam sürdürüyor.

Abone Ol

Bugün, teknoloji ve konforun hâkim olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Ancak Malatya'nın Akçadağ ilçesine bağlı Küçükkürne Mahallesi'nde 77 yaşındaki bir adam, bu modern hayata karşı duruyor. Şükrü Kurt’un yaşamı, hem bireysel bir tercih hem de doğa ile uyum içinde basit ve sade bir yaşamın hâlâ mümkün olduğunu gösteren eşsiz bir örnek.

ŞÜKRÜ KURT KİMDİR?

1948 yılında dünyaya gelen Şükrü Kurt, hayatını doğduğu topraklarda, doğayla iç içe geçirmek üzere şekillendirdi. Küçükkürne Mahallesi’nde yer alan 250 yıllık bir mağarada yaşayan Kurt, Türkiye'nin en dikkat çekici ve özgün karakterlerinden biri olarak tanınıyor. Üç kez evlenen ve 19 çocuk, 48 torun sahibi olan Kurt, aile bağlarını güçlü tutarak, kaybettiği bir çocuğuna rağmen yaşamını aynı düzende sürdürmeye devam ediyor. Mağara evi ise hem onun barınağı, hem de yaşam felsefesinin simgesi olmuş durumda.

250 YILLIK “KORKU MAĞARASI”NDA YAŞAM

Şükrü Kurt’un evi, sıradan bir yer değil. Akçadağ bölgesinde halk arasında "Korku Mağarası" olarak bilinen bu doğal mağara, 1750 metre rakımda bulunuyor. Karstik yapısıyla dikkat çeken mağara, iki büyük galeriden oluşuyor ve içinde çeşitli yaban hayvanları barınıyor. Bölge halkı bu alandan korkarken, Kurt burayı yıllar içinde kendi yaşam alanına dönüştürmeyi başarmış. Mağaranın soğuk kış aylarında sıcak, yazın ise serin tutan doğal yapısı, onun için benzersiz bir konfor sunuyor.

DOĞAL KONFOR VE SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM

Kurt'un yaşam alanı, modern imkânlardan uzak olsa da, doğa kendi içinde ona birçok kolaylık sunuyor. Elektrik ve su gibi çağdaş ihtiyaçlar sınırlı olsa da, mağara bu eksiklikleri doğal yöntemlerle telafi ediyor. Doğal iklimin avantajları sayesinde, mağara yazın serin, kışın ise sıcak kalıyor. Bu denge, Şükrü Kurt’un doğayla olan derin bağını ve uyumunu gözler önüne seriyor.

19 ÇOCUK, 48 TORUN: AİLE HAYATI VE DEĞERLERİ

Üç evlilik yaparak geniş bir aileye sahip olan Şükrü Kurt, kalabalık bir ailenin de mensubu. Çocuklarının bir kısmı Malatya'da, diğerleri ise farklı şehirlerde yaşamını sürdürüyor. Özellikle oğlu Coşkun Kurt, ailesinin geleneksel mirasını devam ettiriyor. Her ne kadar sağlık sorunları nedeniyle mağarada sürekli yaşamasa da, haftanın bazı günlerinde buraya gelerek babaannesinin izinden gitmeye devam ediyor. Bu büyük aile yapısı, Şükrü Kurt’un yalnız bir mağara sakini olmadığını, aynı zamanda geleneksel aile değerlerini savunan bir birey olduğunu da gösteriyor.

DÜNYA BASINI ONUN PEŞİNDE: GÜNEY KORE'DEN BELGESEL ÇEKİMİ

Şükrü Kurt’un sıra dışı yaşamı, yalnızca Türkiye'de değil, dünyada da ilgiyle takip ediliyor. Güney Kore’nin en prestijli televizyon kanallarından Channel A, Kurt’un yaşamını konu alan bir belgesel hazırladı. "Demir Dünya" adlı belgesel serisinin bir bölümüne konu olan Kurt, doğayla iç içe olan yaşamını, ailesiyle kurduğu bağları ve zorluklarla mücadele eden ruhunu derinlemesine anlatıyor. Belgeselin sosyal medyada ve televizyon ekranlarında geniş bir kitleye ulaşması bekleniyor.

MAĞARA VE TURİZM: BİR EKOTURİZM DESTİNASYONU OLARAK POTANSİYELİ

Mağaranın tarihi, doğal ve ekolojik önemi, turizm açısından büyük bir potansiyel taşıyor. Rehber Kemal Kurt, mağaranın hem mimari hem de doğal açıdan dikkatle incelenmesi gerektiğini belirtiyor. 80 metre derinliğiyle dikkat çeken mağara, 3 kilometrelik bir yürüyüşle ulaşılabiliyor. Burada geçmişin izleri, yaban hayatı ve mağara yaşamının izleri bir arada keşfe açılabilir. Eko-turizm ve kırsal miras ekseninde yapılan tanıtımlar, bu bölgeyi hem yerel halk için hem de turistler için önemli bir destinasyon haline getirebilir.

BİR ADAM, BİR MAĞARA, BİR MİRASI

Şükrü Kurt’un yaşamı, sadece bir tercihin ötesinde, aynı zamanda zamanın dışına çıkıp doğayla uyum içinde sadelikle yaşamanın mümkün olduğunu gösteren ilham verici bir hikâye. Dijital dünyanın hızla geliştiği bu dönemde, onun hikâyesi, insan doğasının sadeliğini, köklerine bağlı kalmanın gücünü anlatıyor. Hem sosyolojik hem de kültürel açıdan bu yaşam, Malatya’nın ve Anadolu’nun hafızasında özel bir yere sahip olacak.

Şükrü Kurt’un yaşamı, doğayla barışık, modern hayattan uzak ama derin bir anlam taşıyan bir mirası geleceğe taşıyor. 77 yaşında bir adamın, kendi dünyasında huzurlu ve özgün bir yaşam inşa etmesi, hem Anadolu’nun geleneksel değerlerinin hem de modern dünyanın gereksinimlerinin kesişiminde bir noktada duruyor.

{ "vars": { "account": "G-V2K9QJTT0J" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }