Türk edebiyatının güçlü kalemlerinden, yazar, akademisyen ve çevirmen Pınar Kür, 82 yaşında yaşamını yitirdi. “Asılacak Kadın” ve “Yarın Yarın” gibi eserleriyle hafızalarda yer eden Kür’ün vefat haberi sanat ve edebiyat camiasında derin üzüntü yarattı. Acı haberi ilk olarak yazar Yekta Kopan sosyal medya üzerinden duyurdu.
Kopan, yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
“Pınar Kür’e veda ettik. Edebiyatımızın büyük kaybı… Başımız sağ olsun. Başta oğlu Emrah Kolukısa olmak üzere bütün aile büyük üzüntü içinde.”
Bu gelişmenin ardından, kamuoyunda “Pınar Kür kimdir?”, “Kaç yaşındaydı?”, “Nereliydi?” gibi sorular merak edilmeye başlandı.
PINAR KÜR KİMDİR, NERELİDİR VE KAÇ YAŞINDAYDI?
Pınar Kür, 15 Nisan 1943 tarihinde Bursa’da dünyaya geldi. Eğitimci bir ailenin çocuğu olan Kür’ün annesi Türk dili ve edebiyatı öğretmeni İsmet Kür, babası ise Fransızca ve matematik öğretmeni Behram Kür’dü. Yazın hayatına ve akademik dünyaya yön veren bu köklü aile yapısı, onun entelektüel gelişiminde önemli rol oynadı.
EĞİTİM HAYATINA YURT İÇİ VE YURT DIŞINDA DEVAM ETTİ
Lise eğitimini Robert Kolej’de tamamlayan Pınar Kür, üniversite öğrenimine Queens College ve Boğaziçi Üniversitesi’nde devam etti. Daha sonra Paris’teki Sorbonne Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyat alanında doktora yaptı. Bu akademik birikim, onun hem kuramsal hem de edebi üretiminde belirleyici oldu.
SANAT HAYATINA TİYATRODA BAŞLADI, AKADEMİDE SÜRDÜRDÜ
1971-1973 yılları arasında Ankara Devlet Tiyatrosu’nda dramaturg olarak görev aldı. Aynı dönemde İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Okulu’nda İngilizce okutmanı olarak çalıştı. Akademik kariyerine ise İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri Bölümü’nde öğretim üyesi olarak devam etti.
PINAR KÜR’ÜN YAZIN DÜNYASINA KATKILARI
Edebiyat yolculuğuna 1971 yılında Dost dergisinde yayımladığı öykülerle başladı. Ardından Cumhuriyet, Milliyet Sanat ve Hürriyet Gösteri gibi önemli yayın organlarında yazılar ve hikâyeler kaleme aldı. Eserlerinde bireyin iç dünyası, kadın kimliği, toplumsal normlar ve özgürlük arayışı gibi evrensel temaları cesur bir dille işledi.
UNUTULMAYAN ESERLERİYLE OKURLARDA İZ BIRAKTI
“Asılacak Kadın” adlı romanında toplumun kadına biçtiği rolleri eleştirerek dikkat çekti. Yayınlandıktan sonra yasaklanan bu eser, uzun yıllar tartışma konusu oldu.
“Yarın Yarın” adlı romanı ise 1979 yılında yayımlandı. 12 Mart dönemini konu alan bu eser, dönemin baskı ortamı nedeniyle toplatıldı.
“Olmayan Sular” adlı öykü kitabı ile 1984 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı’na değer görüldü.
ÇEVİRİLERİYLE DÜNYA EDEBİYATINI TÜRKÇEYE TAŞIDI
İngilizce ve Fransızca edebiyattan birçok önemli eseri Türkçeye kazandıran Kür, çevirmen kimliğiyle de kültürel zenginliğe katkı sundu. Aynı zamanda kadın hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği ve ifade özgürlüğü konularında görüşlerini açıkça dile getirdi.
2013 yılında Ankara Öykü Günleri kapsamında onur ödülüne layık görülen Kür, sadece yazdıklarıyla değil duruşuyla da edebiyat dünyasında saygı kazandı.
PINAR KÜR’ÜN ÖZEL YAŞAMI
Pınar Kür, tiyatro sanatçısı Can Kolukısa ile evlendi. Bu evlilikten dünyaya gelen oğulları Emrah Kolukısa, tıpkı anne ve babası gibi sanat ve medya alanında kariyer yaptı.