Türkiye gündemine damga vuran “Yenidoğan Çetesi” davasının perde arkasında kararlı bir savcı yer alıyor: Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin. Sağlık sektöründe yürüttüğü titiz soruşturmayla usulsüz doğum kayıtlarını ve bebek kaçakçılığı şebekesini ortaya çıkaran Engin, hukuk mücadelesiyle adından söz ettirdi.
1989 yılında Almanya’da doğan Yavuz Engin, aslen Boluludur. Çocukluk yıllarında ailesiyle Türkiye’ye dönen Engin, ilk ve orta öğrenimini Bolu 50. Yıl Ortaokulu’nda, lise eğitimini ise Bolu İzzet Baysal Anadolu Lisesi'nde tamamladı. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdi ve 2013’te mezun olarak hukuk kariyerine adım attı.
HUKUK KARİYERİNDEKİ YÜKSELİŞİ
Mezuniyetinin ardından İstanbul Barosu’nda avukatlık stajını tamamlayan Yavuz Engin, kısa sürede kamu hizmetine yöneldi. 2014 yılında Savcı adayı olarak göreve başladı ve staj dönemini başarıyla tamamladıktan sonra ilk görev yeri olan Saruhanlı Cumhuriyet Savcılığı’na atandı.
Görevindeki titizliğiyle dikkat çeken Engin, disiplinli çalışmaları sayesinde 2024 yılında Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) kararıyla Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na terfi etti. Bu dönemde yürüttüğü dosyalar arasında en çok ses getireni ise “Yenidoğan Çetesi” soruşturması oldu.
YENİDOĞAN ÇETESİ SORUŞTURMASININ DETAYLARI
Savcı Yavuz Engin’in yürüttüğü “Yenidoğan Çetesi” dosyası, İstanbul’daki bazı özel hastanelerde sahte doğum kayıtları düzenlendiği, kimliksiz bebeklerin yasa dışı yollarla satıldığı ve büyük bir çıkar ağı kurulduğu iddialarını içeriyordu. Engin, delilleri tek tek toplayarak bu organize yapıyı ortaya çıkardı.
Bu kapsamda çok sayıda kişi gözaltına alındı ve 6’sı tutuklu olmak üzere 13 sanık hakkında dava açıldı. Soruşturma süreci boyunca Engin, hem adalet hem de kamu yararı adına kararlı bir duruş sergiledi.
ÖLÜMLE TEHDİT EDİLDİ AMA GERİ ADIM ATMADI
Başarılı savcı, yürüttüğü bu kritik soruşturma nedeniyle suç örgütlerinin hedefi haline geldi. 2024 yılında Engin’in sanıklar tarafından ölümle tehdit edilmesi büyük yankı uyandırdı. Ancak o, geri adım atmadı.
Duruşmalarda sanıklardan bazıları tehdit iddialarını reddederken, Engin mahkeme huzurunda şu ifadeleri kullandı:
“Tehditleri şahsıma değil, devlet adına yaptığım görev nedeniyle aldım. Hiçbir savcı bu tehditler karşısında geri adım atmaz.”
Engin’in bu kararlı tutumu, kamuoyunda büyük takdir topladı ve hukuk camiasında örnek gösterildi.
AİLESİ VE ÖZEL YAŞAMI
Aslen Bolulu olan Yavuz Engin, Merve Uran Engin ile evlidir ve bir çocuk babasıdır. Ailesine olan bağlılığını her fırsatta dile getiren Engin, tehdit sürecinde ailesini korumak için bir süre başka şehirde yaşamak zorunda kaldı.
Çalışkan, ilkeli ve adalet duygusuyla tanınan Engin, meslektaşları tarafından “genç yaşta büyük dosyaların savcısı” olarak anılıyor. Hukuka olan inancı, tarafsız tutumu ve görev bilinciyle Türkiye’de örnek savcılar arasında gösteriliyor.
MAHKEME SÜRECİ DEVAM EDİYOR
“Yenidoğan Çetesi” soruşturması kapsamında açılan davada, Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılamalar sürüyor. Sanıklar arasında Mustafa Kemal Zengin, Aylin Arslantatar ve Muhammed Emin Orhan gibi isimler bulunuyor.
Sanıklardan biri olan Aylin Arslantatar, savcıyla sosyal medya üzerinden tanıştığını ve “sadece uyarı yapmak istediğini” savundu. Diğer sanık Muhammed Emin Orhan ise “tetikçi olmadığını, kandırıldığını” iddia etti.
Savcı Engin ise mahkeme salonunda bir kez daha devlet adına görev yaptığını vurguladı:
“Ben sıradan bir vatandaş olarak değil, Cumhuriyet Savcısı olarak tehdit edildim. Adalet mücadelesini kimse durduramaz.”
SONUÇ
Yavuz Engin, genç yaşına rağmen büyük bir organize suç dosyasını çözerek adalet sistemine örnek bir başarı hikayesi kazandırdı. Ölüm tehditleri, baskılar ve zorluklar karşısında geri adım atmayan Engin, hukuk mücadelesini kararlılıkla sürdürüyor.
Türkiye’de adaletin tarafsız bir şekilde tecelli etmesi için çalışan Savcı Yavuz Engin, cesareti ve ilkeli duruşuyla hukuk tarihine iz bırakan isimler arasında yer alıyor.




