Kahramanmaraş’ın bereketli toprakları, bölgenin mühim zeytin üretim potansiyelini bir kez daha ortaya koyuyor. Çiftçiler, sabahın erken saatlerinde bağ ve bahçelerdeki yerlerini alarak zeytin hasadına resmen start verdi. Kent genelinde toplanan zeytinler, büyük bir titizlikle sofralık ve yağlık olmak üzere iki farklı kategoride işleniyor. Sofralık zeytin çeşitleri; kırma, çizme ve salamura gibi geleneksel metotlarla satışa hazırlanırken, yağlık zeytinler hiç vakit kaybetmeden modern tesislerdeki fabrikalara ulaştırılıp sıkım işlemiyle zeytinyağına dönüşüyor.
DÜŞÜK HASAT, YÜKSEK ETİKET: ÜRETİCİ ŞAŞKIN, TÜKETİCİ TEDİRGİN
Her yıl kasım ayının gelmesiyle birlikte bölge tarımının en hareketli dönemi olan zeytin hasadı, bu yıl üreticiyi şaşırtan, tüketiciyi ise tedirgin eden bir tablo çiziyor. Hasat dönemine düşük rekolteyle başlayan üreticiler, bu durumun tetiklediği rekor fiyat artışlarına hem şaşkınlıkla hem de ihtiyatla yaklaşıyor. Geçtiğimiz yıl 4 bin TL ile 5 bin TL bandında seyreden 18 litrelik teneke zeytinyağı fiyatı, bu sezon yaklaşık yüzde 70’lik devasa bir artışla 7 bin TL ila 8 bin TL seviyelerine fırladı.
ZEYTİNYAĞI ARTIK LÜKS BİR ÜRÜN HALİNE GELDİ
Üreticiler, zeytin verimindeki belirgin düşüşün maliyet ve zararını, artan satış fiyatlarıyla bir nebze de olsa dengeleme imkânı buluyor. Ancak tablo, nihai tüketici açısından oldukça vahim. Beslenme kültürünün temel taşlarından biri olan zeytinyağı, yaşanan bu astronomik fiyat yükselişi nedeniyle artık vatandaşın alım gücünü zorlayan, adeta "lüks" bir ürün statüsüne yükseldi. Kahramanmaraşlı çiftçiler, bir yandan hasat sevincini yaşarken, diğer yandan küresel iklim değişikliklerinin ve ekonomik şartların getirdiği bu zorlu denklemi çözmeye çalışıyor. Bölge halkı ve uzmanlar, zeytinyağındaki bu fiyat hareketliliğinin önümüzdeki dönemde gıda enflasyonu üzerindeki etkilerini yakından izliyor.
