Türk medya dünyasının uzun soluklu ve tanınan simalarından Ali Tarakçı, 1964 yılında Sinop’ta dünyaya geldi. İlk ve ortaöğrenimini İstanbul’un Küçükçekmece ve Sefaköy semtlerinde tamamlayan Tarakçı, akademik eğitimini Eskişehir Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olarak noktaladı. Gazetecilik mesleğine genç yaşlarda atılan Tarakçı, kariyeri boyunca hem yazılı basında hem de televizyon ekranlarında aktif ve sorgulayıcı bir rol üstlendi. Çalışmalarında siyaset, toplum ve medya ilişkileri eksenine odaklanarak mesleğe ilk adımlarından itibaren dikkatleri üzerine çekti.
DARBE YILLARI VE MESLEKİ MİHENK TAŞI
Ali Tarakçı’nın yaşamındaki en belirleyici dönemlerden biri 1980 askeri darbesi süreci oldu. Siyasi olaylar nedeniyle 4 Kasım 1980’de gözaltına alınan Tarakçı, yaklaşık 46 gün gözaltında kaldıktan sonra bir yıl da tutuklu yargılandı; ancak sonunda hakkındaki davadan beraat etti. Bu zorlu deneyim, onun toplumsal meselelere bakış açısını ve gazetecilik anlayışını kökten etkiledi. Tarakçı, ilerleyen yıllarda yaşadığı bu dönemi sık sık köşe yazılarında ve televizyon programlarında kamuoyunun gündemine taşıdı.
YAZARLIK VE UZUN SOLUKLU GAZETECİLİK KARİYERİ
Gazetecilikte uzun ve deneyimli bir geçmişe sahip olan Ali Tarakçı, yerel ve ulusal düzeyde birçok gazetede köşe yazarlığı ve yöneticilik yaptı. Yazılarında toplumun güncel sorunlarını, siyasal gelişmeleri ve medya etiği konularını cesur bir dille ele aldı. Düşünsel dünyasını okurlarla buluşturmak amacıyla 1996 yılında “Sesli Düşünceler” adlı kitabını yayımladı. Bu eser, onun toplumsal olaylara karşı geliştirdiği düşünsel yönü ve eleştirel bakış açısını daha geniş bir okuyucu kitlesine ulaştırdı.
EKRAN VE RADYO ÇALIŞMALARIYLA ETKİ ALANI
Tarakçı, 2000’li yıllarla birlikte televizyon programcılığına ağırlık verdi. 2007 yılında Gerçek TV’de yayınlanan “Sesli Düşünceler” adlı tartışma programıyla televizyon izleyicisinin karşısına çıktı. Ayrıca Karadeniz TV ekranlarında da “Mercek Altında” ve “Sesli Düşünceler” programlarını başarıyla hazırlayıp sundu.
Bu programlarda benimsediği açık sözlü, eleştirel ve bağımsız tutumuyla öne çıktı. Tarakçı, yalnızca gündemin sıcak başlıklarını değil, toplumun görmezden gelmeyi tercih ettiği sorunları da ekrana taşıma cesaretini gösterdi. Televizyon çalışmalarının yanı sıra radyo alanında da etkin oldu; İstanbul’da iki farklı radyo frekansının sahibi olarak yerel medyada önemli bir iletişim ağı kurdu.
SALDIRIYA UĞRAMA VE MESLEKİ KARARLILIK
2017 yılında İstanbul’da trafikte yaşanan bir tartışma esnasında Ali Tarakçı, silahlı saldırıya uğradı ve bacağından yaralandı. Bu olay uzun süre medya ve kamuoyunun gündeminde kaldı. Tarakçı kısa süre içinde sağlığına kavuştu ve kaldığı yerden medya çalışmalarına kararlılıkla geri döndü. Yaşadığı bu süreç, onun mesleki kararlılığını ve inancını daha da güçlendirdi. Saldırıya rağmen kamuoyuna seslenmeyi sürdürdü ve fikirlerinden asla taviz vermedi.
Günümüzde televizyon gazeteciliğine odaklanan Ali Tarakçı, güncel olaylar ve siyaset üzerine programlar hazırlamaya devam ediyor. Toplumsal meseleleri cesur ve sorgulayıcı bir dille ele alması, onu medya dünyasında ayrıcalıklı bir noktaya taşıdı. Görüşlerini açıkça dile getiren Tarakçı, bağımsız gazetecilik anlayışını savunan duruşuyla tanınıyor ve Türkiye’de fikir özgürlüğünün savunucularından biri olarak kabul ediliyor.
