Behiç Erkin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda ve modernleşmesinde kilit roller üstlenmiş, aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) kurulmasına imza atan 13 isim arasında yer alarak tarihe geçmiştir. Erkin, özellikle II. Dünya Savaşı yıllarında Paris Büyükelçisi olarak gerçekleştirdiği cesur girişimlerle on binlerce insanın hayatını kurtararak “Türk Oskar Schindler” olarak anılmayı başardı.
NAZİLERE KARŞI VİCDAN DİRENİŞİ VE PASAPORT GİRİŞİMİ
II. Dünya Savaşı sırasında, Vichy Fransası’nın kendi vatandaşlarını bile SS ve Gestapo’ya ihbar ettiği karanlık bir dönemde Behiç Erkin, Paris Türk Büyükelçiliği’nde insan hayatını koruma mücadelesi verdi. Nazilerin Yahudi vatandaşlara yönelik uygulamalarına karşı açıkça direndi ve Nazilere, "Bu kanunları Türk Yahudilerine uygulayamazsınız. Benim ülkemde din, dil, ırk ayrımı yoktur," diyerek sert bir tavır sergiledi.
Erkin, mesai arkadaşlarıyla birlikte kendi hayatlarını tehlikeye atarak yaklaşık 20 bin Türk ve Türk olmayan Yahudiye Türk pasaportu verilmesini sağladı. Bu diplomatik manevra, binlerce insanın toplama kamplarına gönderilmesini önledi.
"BÜYÜKELÇİ’NİN VAGONLARI" TÜRKİYE'YE YÖNELDİ
Behiç Erkin’in yoğun girişimleri sonucunda, ay-yıldızlı bayraklarla donatılan ve “Büyükelçi’nin vagonları” adı verilen trenler, Auschwitz’e giden rayların ters yönünde Türkiye’ye doğru yola çıktı. Alman toprakları üzerinden gerçekleştirilen bu sevkiyatlarla binlerce insan hayata tutundu. Ayrıca toplama kamplarına gönderilen Türk Yahudilerini, elçilik ve konsoloslukların olağanüstü çabalarıyla tek tek geri aldılar.
Erkin, bu çabalarıyla Yahudi asıllı Fransa eski Başbakanı Léon Blum’un Naziler tarafından toplama kampına atılan oğlunu ve arkadaşlarını da kurtarmayı başardı. Blum, teşekkürlerini belirten orijinal mektubunu Behiç Erkin’e iletti. Bu tarihi mektup, günümüzde Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi İnkılap Tarihi Müzesi’nde muhafaza ediliyor.
ULUSLARARASI TAKDİR VE ÖDÜLLER
31 Temmuz 1943’te devlet memuriyeti ve diplomasi hayatına veda eden Behiç Erkin, Fransa’dan ayrılmadan hemen önce, 23 Temmuz 1943 tarihinde bizzat Fransa Devlet Başkanı Mareşal Pétain tarafından Légion d'honneur nişanı ile onurlandırıldı. Ayrıca, İsrail’in en yüksek nişanlarından biri olan Yad Vaşem’e de layık görüldü.
Behiç Erkin, hukuku ve insan onurunu merkeze alan duruşuyla, savaşın en karanlık dönemlerinde binlerce hayatı kurtararak Cumhuriyet diplomasisinin unutulmaz simge isimlerinden biri olarak hafızalardaki yerini koruyor.




