EKONOMİ

Çeşme Sakızıyla Yüksek Kazanç: Kilogramı Binlerce Lira!

Çeşme'nin kıymetli sakızı yeniden doğuyor! 🌿 Kilogramı 15 bin TL'ye ulaşan bu özel ürün, bölge ekonomisine can veriyor. Üreticilerden umut dolu açıklamalar ve geleceğe dair büyük hedefler!

Abone Ol

Ege'nin incisi olarak bilinen Çeşme, dillere destan sahillerinin yanı sıra, bereketli topraklarında yetişen özel bir ürünle de dikkatleri üzerine çekiyor. Yüzyıllardır bu topraklarda varlığını sürdüren sakız ağaçlarından itinayla elde edilen, coğrafi işaret tescilli Çeşme damla sakızı, kilogramı dudak uçuklatan fiyatlara, yaklaşık 15 bin Türk Lirası'na kadar alıcı buluyor.

SAKIZIN ENDEMİK YURDU: ÇEŞME YARIMADASI

Dünya üzerinde yalnızca Ege Denizi'ndeki Yunanistan'a ait Sakız Adası ve İzmir'in gözde ilçesi Çeşme'nin bulunduğu yarımadada doğal olarak yetişebilen sakız ağaçları, bölge için eşsiz bir değer taşıyor.

GEÇMİŞTE SEKTEYE UĞRAYAN ÜRETİM, YENİDEN YEŞERİYOR

1959 yılında yörede filizlenen sakız üretimi, uzunca bir müddet beklenen ilgiyi göremeyince duraksama yaşamıştı. Ancak son yirmi yılda bu kıymetli mirasın yeniden canlandırılması için önemli adımlar atıldı. Bu çabalar neticesinde bugüne dek yaklaşık 40 bin sakız fidanı yetiştirildi ve bunlardan 20 bini verimli topraklara dikildi.

ÇEŞME, DEĞERLİ HAM MADDEYE YENİ BİR SOLUK GETİRİYOR

Başta gıda ve kozmetik sektörü olmak üzere pek çok alanda kullanılan bu özel ürün, Çeşme'nin bereketli topraklarında yeniden hayat buluyor ve bölge ekonomisine önemli katkılar sağlıyor.

ÜRETİCİLERDEN UMUT DOLU AÇIKLAMALAR

Sakız ağacı yetiştiriciliğinin her geçen gün ivme kazandığını belirten 55 yaşındaki üretici Hasan Ege Tütüncüoğlu, "Damla sakızı artık Çeşme'nin tescilli bir kıymeti. Yaklaşık bir senelik titiz çalışmalar neticesinde elde edilen coğrafi işaretle birlikte, Çeşme'nin ikinci coğrafi işaretli ürünü olarak kayıtlara geçti. Cumhuriyet döneminde neredeyse tamamen unutulan ve sayısı bine kadar inen sakız ağaçları, şimdi yeniden canlanıyor" şeklinde konuştu.

HEDEF BÜYÜK: DÜNYA PAZARINDA SÖZ SAHİBİ OLMAK

Dikimi yapılan fidanlarla birlikte, önümüzdeki 4-5 yıl içerisinde bin kilogramın üzerinde Çeşme damla sakızı elde etmeyi hedeflediklerini vurgulayan Tütüncüoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"Çeşme, ağaç sayısını ve üretim potansiyelini yavaş yavaş artırarak küresel pazardan pay almaya gayret ediyor. Ülkemiz yıllık yaklaşık 20 ton sakız ithalatı yapıyor. Bu nedenle bu ithalatın en azından kendi ihtiyacımız kadar olan kısmının Çeşme damla sakızıyla karşılanması, ulusal ekonomimiz için büyük önem taşıyor. Belediyemizle gerçekleştirdiğimiz bir iş birliği çerçevesinde, şu anda kamuya ait yeşil alanlara sakız ağaçlarını dikiyoruz. Çünkü uygun arazilerimiz sınırlı. Bu nedenle bulduğumuz her türlü alanda dikim yapabilmek için çeşitli imkanları araştırıyor ve hayata geçiriyoruz. Özellikle rüzgar enerjisi santrallerinin bulunduğu sahaların altında geniş atıl araziler mevcut. Bu alanlarda sakız ağacı dikiminin önü açılabilir ve geliştirilebilir. Eğer bu mümkün olursa, burada senede yaklaşık 50 bin sakız ağacını toprakla buluşturabiliriz. On yıl içerisinde de küresel pazarda 500 binin üzerinde ağaçlık bir üretimle yüzde 50'lik bir pazar payına ulaşabiliriz."

ARAZİ YETERSİZLİĞİ ÜRETİMİ ENGELLİYOR

26 binden fazla sakız fidanının dikilecek arazi bulunamadığı için bekletildiğini dile getiren üretici Hasan Ege Tütüncüoğlu, "Çeşme'de toprak fiyatları oldukça yüksek olduğu için tarımsal amaçlı kullanımı hayli zor," ifadelerini kullandı.

Tütüncüoğlu, yetkililere seslenerek Çeşme'deki sakız üreticilerine ağaçlarını dikebilmeleri için arazi tahsisi talebinde bulundu.

YUNANİSTAN'DAN KARALAMA GİRİŞİMİ

Sakız ağacını yeniden yeşertme çabalarına 1995 yılında 200 adet çelik dikerek başladıklarını ancak başarılı olamadıklarını aktaran üretici İbrahim Topal ise şunları kaydetti:

"Sonrasında bu işe merak salarak sakızın çelikten yetiştirilmesi ve çoğaltılması üzerine çalışmalar başlattık. İki ay gibi kısa bir sürede elde ettiğimiz fidanlar, hızla gelişme gösteriyor. Onları saksılara aldıktan sonra toprağa diktik ve beş yıl gibi kısa bir sürede ürün verir hale geldiler. Sakızın bu şekilde üretimiyle ilgili çalışmalarımız sürerken, Yunanistan'daki yetkililer ve medya bu gelişmeleri yakından takip ediyorlardı. Hatta kendi yerel basınlarında 'Türkler sahte sakız üretiyor' şeklinde yanıltıcı haberlere yer verdiler. Oysa sakız ağacının asıl vatanı Anadolu'dur ve sonradan adalara yayılmıştır. Anavatanı burası olan bu değerli ürünün Türkler tarafından da değerlendirilmesi ve ekonomiye kazandırılması son derece önemlidir."

{ "vars": { "account": "G-V2K9QJTT0J" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }