Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin Müdürü olan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, yaptığı açıklamada, 6 Şubat tarihinde meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki Kahramanmaraş-Pazarcık depreminin ardından sadece 9 saat sonra gerçekleşen tetiklenme sonucu, bu sefer 7,6 büyüklüğünde bir depremin Kahramanmaraş-Elbistan-Ekinözü bölgesinde meydana geldiğini belirtti.
Sözbilir, bu ikinci depremin, Çardak ile Doğanşehir Fayı'nın etkileşimine dayalı olarak ortaya çıktığını ifade etti.
Depremin ardından yapılan arazi gözlemlerine göre, Doğanşehir Fayı'nın Doğanşehir-Çığlık-Eskiköy hattını takip ederek kuzeydoğuya doğru uzandığı gözlemlendi. Prof. Dr. Sözbilir, "Malatya fayı ile Yeşilyurt arasındaki bölgede bulunan Doğanşehir fayı, kollar halinde ayrılarak Malatya'ya doğru ilerlemektedir.
Bu nedenle, 5,3 büyüklüğündeki Yeşilyurt merkezli deprem, Doğanşehir fayının Yeşilyurt'a uzanan kolu üzerinde, kuzeydoğu ucunda meydana gelmiştir.
Ulusal ve uluslararası sismoloji merkezlerinin odak mekanizma analizleri, depremin sol yanal doğrultulu fay hareketi sonucunda meydana geldiğini göstermektedir." şeklinde konuştu.
Sözbilir, bu özellikleri nedeniyle depremin artçı deprem sınıfında değerlendirilebileceğini sözlerine ekledi. 6 Şubat tarihinden bu yana geçen 6 aylık süre içinde, 50 binin üzerinde artçı depremin yaşandığını belirtti. Bu artçı depremlerin sıklığının ve büyüklüğünün zaman içinde azalsa da bazen 6 büyüklüğüne kadar varan pik değerlerde yaşanmasının normal olduğunu ifade etti.
Bu artçı depremlerin özellikle kırılan fayların uç kısımlarında, Yeşilyurt ve Göksun'un güneybatısında, Çelikhan ile Pütürge arasındaki bölgede ve Antakya'nın güneyinde gelişebileceğini belirten Sözbilir, Kahramanmaraş depremleri sırasında Doğu Anadolu Fayı üzerinde meydana gelen 7 metrelik sol yanal atımın, Bingöl-Karlıova ile Adıyaman-Hakkari arasındaki bindirme faylarına ve Malatya ile Kayseri arasındaki bölgedeki faylara stres transferine yol açabileceğini açıkladı.
Prof. Dr. Sözbilir, bu tür depremlerin orta ve ağır hasarlı binalarda ciddi hasarlar veya yıkımlara neden olabileceğini vurgulayarak, AFAD yetkililerinin verdiği bilgilere uygun şekilde hareket edilmesi gerektiğini ve hasarlı binalara yetkililerin izni olmadan giriş yapılmaması gerektiğini de ekledi.
