Özürlü bireye sahip ailelerin neler yaşadığını, ne tür çileler çektiğini, ‘Ben öldükten sonra çocuğuna kim bakacak’ endişesi ile nasıl kıvrandığını bilen biliyor. Ancak bu kaygılar uzunca bir süredir gündemde yok. Çünkü, özürlü yurttaşların bakımı, rehabilitasyonu ve sosyal hayata uyumu için çarpıcı adımlar atıldı. 300 bine yakın özürlüye maaş bağlandı.

Ailesinde veya yakın çevresinde özürlü birisi olan, özellikle Türkiye gibi gündelik hayatın özürlüler de düşünülerek tanzim edilmediği ülkelerde karşılaşılan zorlukları gayet iyi bilir. Ancak, bir süredir, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), attığı ‘devrim’ niteliğindeki adımlarla özürlülerin ve özürlü bireye sahip ailelerin hayatını kolaylaştırıyor. SHÇEK Başkanı İsmail Barış, özürlü yurttaşların hayat şartlarını iyileştirmek için özel projeler ürettiklerini belirterek şu bilgileri verdi:

Hedef 381 bin özürlü

“Özürlülerimizin ve ailelerinin yaşadıkları şartların kalitesini yükseltmek için birbirinden farklı alanlarda farklı çalışmalar yürütüyoruz. Söz gelişi, bakıma muhtaç özürlüye kendi evinde bakım hizmeti veren ailesine veya akrabasına bir aylık net asgari ücret tutarındaki 544.44 lira her ay düzenli olarak ödeniyor. Şayet bu özürlümüz özel bir bakım merkezinde kalıyorsa, bu durumda iki aylık net asgari ücret tutarı olan 1175.99 lira yine her ay düzenli olarak ödeniyor. 2010 yılında 284.595 bakıma muhtaç özürlüye düzenli ücret ödendi. 2011’de ise bu sayısı 381.000’e yükselteceğiz.”

Yatılı hizmet

İşin en çarpıcı yanı, 2006’da başlanan bu hizmetten o yıl sadece 56 kişi faydalandığı halde, bu rakamın 2007’de 30.638’i, 2008’de 120 bini, 2009’da 210.320’yi ve nihayet 2010’da 284.595’i bulması. Bunun anlamı şu: Evde özürlüsü ile çaresiz bir şekilde yaşamaya çalışan insanlar, kendilerine uzatılan her türlü yardım eline hemen yapışıyorlar. SHÇEK Başkanı İsmail Barış, özürlü bireylere yönelik yatılı ve gündüzlü hizmet dışında sürdürülen evde bakım modelinin de büyük ilgi gördüğünü vurgulayarak, kurumun özürlüler hayatını kolaylaştırmak için sağladığı diğer hizmetleri şöyle anlattı:

Öncelik aile ortamı

“Yatılı hizmet üreten ‘Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri’ ile gündüzlü hizmet üreten ‘Aile Danışma ve Rehabilitasyon Merkezleri’miz var. Tabii biz özürlülerimizin öncelikle aile ortamında bakılıp korunmalarını istiyoruz. Bu mümkün olmadığı takdirde, kendilerini bakım merkezlerimize alıyoruz. Ailelerinin yanında kalan özürlülerimizi de kendi haline bırakmıyoruz elbette. Bakımlarının istenilen düzeyde olup olmadığını kontrol ediyoruz, ihtiyaç duydukları diğer hizmetlere ulaşıp ulaşamadıkları takip ediyoruz.”

Temel amaç, insan onuruna uygun hayat

ENGELSİZ Yaşam Merkezi Projesi: Hedef, özürlü bireylerin insan onuruna yakışır şekilde yatılı kurum bakım hizmeti almasına yardımcı olmak. Özürlü bireylerin, tekerlekli sandalye ve koltuk değnekleri ile rahatça dolaşabilecekleri niteliklere sahip tek katlı, bahçeli ve müstakil evler yapılacak.

Umut evi projesi: Bu proje ile Özürlülerin küçük gruplar halinde bir apartman dairesinde veya müstakil bir evde diğer komşularıyla birlikte yani toplumdan soyutlanmadan hayatlarını sürdürmesine imkân sağlanacak.

Geçici ve misafir olarak bakım hizmeti: Özürlü bireylere sahip ailelerin de zaman zaman dinlenmeye ihtiyacı oluyor. Veya hastalık, ölüm, düğün, seyahat vb. çeşitli nedenlerle bakıma muhtaç özürlüsünden kısa süreliğine ayrılması gerekiyor. İşte böyle durumlarda, özürlülerin Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri’nden 30 güne kadar ücretsiz yararlanmaları sağlanacak. (Hürriyet)