Oyak Menkul'ün bugün yayınladığı raporda Türkiye için 2012 yılsonu büyüme verisinin yüzde 2’lik daralma yönünde olacağı öngördü.

Raporda Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme konusunda ciddi endişe verdiği kaydedilirken, 2011 yılsonu tahmini yüzde 7 olarak tahmin edildi.

Raporda Türkiye'nin sermaye akımları ve iç tüketime dayalı büyüme modelinin sürdürülebilirliği ile ilgili soru işaretlerine dikkat çekildi.

Özellikle 2002 sonrasındaki dönemde ihracatın büyümeye katkısının giderek azaldığını, iç tüketimin ise büyümenin en önemli katkı sağlayıcısı olduğunu görüldüğü kaydedillierken bu yapıya durmaksızın artan dış ticaret açığına sebep olduğu belirtildi.

Rapora göre özellikle sermaye akımlarındaki yavaşlama ve iç tüketimdeki azalma ile birlikte GSYH'daki daralma kaçınılmaz olacak.

"Rekor seviyedeki Cari Açık/GSYH oranı sonucu büyümenin sürdürülebilirliğine yönelik kaygılarımızı korurken, küresel ekonomik görünümdeki kötüleşmenin, durumu Türkiye açısından daha zor hale getireceğini düşünüyoruz." denilen raporda "ciddi yapısal problemlerin yanısıra küresel ekonomik görünümün yaratacağı baskı ile uyum süreci daha az ithalat, daha az iç tüketim ve daha düşük bir GSYH anlamına gelecektir." değerlendirmesi yapıldı.

Özellikle ABD'nin kredi notunun düşürülmesi ve AB ülkelerindeki görünümün kötüleşmesi 2008 yılına benzer riskli bir ekonomik ortamı hatırlattığına değinildi. "Her ne kadar daha fazla likidite pompalanarak gelişmiş ülkelerde kötüleşmeyi durdurmaya yönelik çabalar olacak olsa da, risk iştahındaki azalma özellikle Türkiye gibi %10 civarında Cari Açık/GSYH oranı olan bir ekonomiyi ciddi şekilde etkileyecektir." denildi.

Beklentiler tarafında ise "2012 yılında 2009 benzeri bir yavaşlama beklemekteyiz. TL'deki reel değer kaybı (büyük kısmı son 9 ayda gerçekleşti) kalıcı olacak ve iç talepte gelir kanalıyla fren etkisi yapacaktır. TCMB de yapısal sorunların farkında olduğundan, döviz kurlarında yaşanan gelişmelere karşı bir pozisyon almamıştır. Ne var ki, kurdaki gelişmeler henüz istenen ölçüde etkili olmamıştır. " değerlendirmesi yapıldı.

2009'a nazaran farklı olan ise, küresel anlamda alınacak pek çok önlemin alındığı belirtilirken bunun yanında, o dönemde Türkiye ekonomisi 2008 finansal krizi öncesinde zaten bir yavaşlama sürecine girdiğine değinildi. Bu kez ise, 2011 yılı 1'inci çeyreği itibariyle en yüksek Cari Açık / GSYH oranı ve kredi genişlemesi ile bu döneme girildiğinin altı çizildi.

Raporda "Bu durumda, uyum sürecinde: ithalatta azalış, iç tüketimde azalış ve GSYH'de daralma kaçınılmazdır.Bu nedenle, 2012 için GSYH beklentimiz %2 daralma düzeyindedir." denildi.

Oyak Menkul yetkililerinin Gazeteport'a yaptığı değerlendirmede yıl sonunda cari açığın 55 milyar dolar olacağını bekleniyor. Büyümedeki yavaşlama ve 45-50 milyar dolar geleceği tahmin edilen petrol fiyatı sonrasında cari açığının GSYH oranı yüzde 8.8 olması bekleniyor.(GAZETEPORT)