Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu'nda kabul edilen ve kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu'nda müzakere edilmeyi bekliyor. Bu kritik düzenleme öncesinde, yasa teklifinin infaz rejimine yönelik maddelerinin 6 Şubat depremleri kaynaklı ceza davalarını olası etkileri, baro başkanlarının odağında bulunuyor.

Adana, Hatay ve Osmaniye Baro Başkanlarının ardından, Kahramanmaraş Barosu Başkanı Mehmet Kaan Kır da sürece ilişkin kapsamlı bir değerlendirmede bulundu. Kır, deprem mağdurlarının adalet arayışını merkeze alan güçlü ifadeler kullandı.

Kahramanmaraş'ta o firariler enselendi
Kahramanmaraş'ta o firariler enselendi
İçeriği Görüntüle

6 ŞUBAT'IN TOPLUMSAL TRAVMASI VE ADALET İHTİYACI

Baro Başkanı Kır, 6 Şubat'taki afetin sadece büyük bir doğa olayı olmadığını, aynı zamanda binlerce vatandaşın ihmaller yüzünden hayatını kaybettiği derin bir toplumsal yara açtığını vurguladı. Kır, hayatını kaybeden her bir vatandaşın acısının hala çok taze olduğunu belirterek, devam eden ceza tahkikatlarında mağduriyet yaşayan vatandaşların adil yargılanma beklentisinin kendileri için hayati önem taşıdığını dile getirdi.

TBMM'deki görüşmeleri planlanan 11. Yargı Paketi'nin infaz düzenlemelerinin, deprem suçları dosyalarını etkileme ihtimali, toplum genelinde meşru bir endişe doğurdu. Başkan Kır, bu endişenin yalnızca duygusal bir tepki olmadığını, bilakis hukuki ve vicdani dayanağı olan ciddi bir ikaz olduğunu ifade etti.

İNFAZ KOLAYLIĞI DEPREM SUÇLARINI KAPSAMAMALI

Mehmet Kaan Kır, depreme yönelik ceza soruşturmalarındaki eylemlerin, sonuçlarının ağırlığı itibarıyla basit bir taksir olarak değerlendirilemeyeceğinin altını çizdi. Yıkılan yapılar, yetersiz denetim süreçleri, kural ihlalleri ve bariz usulsüzlüklerin binlerce insanın canına mal olduğunu, yakınlarını kaybeden vatandaşlarda ise derin bir adalet beklentisi oluşturduğunu kaydetti.

Başkan Kır, bu nedenle deprem dosyalarının, genel af ya da infaz kolaylığı öngören herhangi bir düzenlemeyle aynı kapsamda ele alınmasının, kamu vicdanında onarılması güç hasarlar meydana getireceğini kesin bir dille belirtti.

Kır, "Depremle ilgili suçlar, genel indirim ve infaz hafifletmelerinin gölgesinde kalmamalıdır. Halihazırda devam eden tahkikat ve davalarda cezasızlık algısı oluşturacak her türlü düzenleme, toplumun adalet duygusuna zarar verecektir. Unutmayalım ki, bu dosyalar sadece hukuki süreçlerden ibaret değildir; bunlar, yıkılan yaşamları, eksilen aileleri ve yarım kalan umutları temsil etmektedir" dedi.

Baroların esas görevinin, mağdurların sesi olmak ve adaleti zayıflatma riski taşıyan düzenlemelere karşı kamuoyunu aydınlatmak olduğunu vurgulayan Kır, 11. Yargı Paketi müzakereleri sırasında deprem kaynaklı ceza soruşturma ve kovuşturmalarının, infaz indirimi ve erken tahliye düzenlemelerinin kesinlikle dışında tutulması gerektiğini ifade etti. Kır, bunun, hukuk devleti ilkesi, hesap verebilirlik ve toplumsal güven için zorunlu bir adım olduğunu sözlerine ekledi.

Başkan Kır, son olarak depremde yaşamını yitiren tüm vatandaşları rahmetle anarak, hem kayıp yakınlarının hem de süregelen soruşturmalarda mağduriyet yaşayan vatandaşların adalet mücadelesinde yanlarında olduklarını kamuoyuna saygıyla duyurdu.