Mesut Tuğrul yazdı: "Vefanın adı Necati Okay, Ak Partinin en eski aktif üyesi" Mesut Tuğrul yazdı: "Vefanın adı Necati Okay, Ak Partinin en eski aktif üyesi"

Bu sorunun muhatabı bundan sonra sevabımızla, günahımızla, tüm sorunlarımızla, çoluğumuzla çocuğumuzla ve geleceğimizle omuzlarına yüklendiğimiz İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’dur.
Biri bana bu şehre 4 bin 900’e yakın yardım tırı gelmişken, Onikişubat Belediyesinin bütçesinden altyapı ve yardım malzemelerine (Gıda, Çocuk bezi, Mama vb.) 145 milyon lira çıktığına inandırıcı bir cevap vermesi lazım.
Ülkem insanı herkesi fazlasıyla doyururken, bazı insanlar evine stok yaparken, Onikişubat’ın yüzde 60’ı il dışına çıkmışken 145 milyonluk yardım nereye gitti?
Olabilir mi diye hemen çevre ilçelerde araştırma yaptım
Elbistan, Göksun, Pazarcık, Ekinözü Belediye Başkanlarımızı bizzat, Dulkadiroğlu’nda ise Belediye Başkan Yardımcımızı arayarak yaptıkları yardımları sordum.
Elbistan, belediye bütçesinden 1 TL bile sosyal yardıma para çıkmadığını, çevreden gelen tırlarla çözdüklerini, Pazarcık Afad’ın tüm sosyal yardımları karşıladığını bütçesinden 1 lira çıkmadığını, Ekinözü sadece 100 bin liralık sosyal yardımlara harcama yaptığını, Göksun Belediyesi de düne kadar Afad’ın gönderdiği yardımları dağıttığını söyledi.
Şehrin en fakir ilçesinin Onikişubat olduğunu unutmuşum(!) Şehrin nüfusunun neredeyse yarıya indiği dönemde bile 4 bin 900 tırdan hiçbir malzeme inmemişçesine 40 bin aileyi bularak gıda kolisi dağıtılmış. Tebrik ediyorum… O insanları bulup verdikleri için.
3 bin adet de havayla temas ettiğinde eriyen Pamuklu şeker var, onu da unutmayayım. Elmalı şeker, 25 bin çocuk oyuncağı olduğunu da belirtmeliyim.
Şimdiki yazım; daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’yadır
Hiç eğip bükmeden, Belediyede usulsüzlük olduğunu iddia etmiyorum, belge sunmuyorum. Yeşil alanların statüsünün değiştirilip satılan yerlere dikilen apartmanlardaki ölen insanları da gündeme getirmiyorum.
Bu şehirde birçok ebeveyn vefat etti, arkasında yetimler bıraktı, on binlerce vatandaşımız bir uzvunu bu şehirde kaybetti.
Bunların hepsinin hakkını savunmak Sayın Bakanımızın boynunun borcu olsun.
Sayın Bakan depremin ilk gününden beri Kahramanmaraş’ta bizimle yatıp bizimle kalkıyor.
Diğer illerdeki depremzedelerden utanarak söylüyorum; En hızlı toparlanan ve ayağa kalkma sinyali veren tek şehir açık ara Kahramanmaraş’tır.
Bunda da Sayın Bakan’ın rolü çok büyük. Fedakârlığın başarısıdır.
Deprem olmasıydı neler olacaktı, Adalet nasıl ilerleyecekti, devam eden davaların durumu ne olacaktı, bunu depremin ardından şimdilik konuşmak boş.
Fakat, 6 şubat milat olmalıydı, ama…..
Depremde ölebilirdik, yaşıyor muyuz, ölü müyüz yeminle bilmiyoruz.
Vefat eden kardeşlerimiz mi kurtuldu, biz mi kurtulduk onun farkına bile varamıyoruz.
Bu şehir hepimizin, hep birlikte kalkındırmak dururken, geleceği çalmak kimseye yarar getirmez.
Deprem bizi uslandırmadı? Deprem uslandırmadıysa ne uslandıracak.
Bakalım yeni milletvekilleri adayları bu duruma ne diyecek.
Not: İhale alan firmaların ürün girdileri (Muhasebe kayıtları) kontrol edilsin. Fatura kesimleri ile kendilerine kesilen fatura tarihlerine de lütfen baksınlar.