BU KEZ DE DEVREYE OLAF SCHOLZ GİRİYOR

Geçtiğimiz hafta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Rusya ve Ukrayna'ya yaptığı ziyaretler sonrası bu hafta da devreye Almanya Başbakanı Olaf Scholz giriyor. Bugün Ukrayna'ya gitmesi beklenen Şansölye Scholz, Salı günü de Moskova'ya gidecek.

Rusya-Ukrayna krizinin başladığı günden beri Almanya'nın diğer Avrupa ülkelerine göre daha temkinli davrandığı gözlerden kaçmamıştı. Ukrayna'ya silah göndermeyi reddeden ülke bir süredir eleştirilerin odağındaydı. Scholz gerilime ilişkin yaptığı açıklamada, "Saldırganlığın Rusya için çok ağır sonuçları olacağı konusunda Moskova'ya net bir mesaj vermek bizim sorumluluğumuzdadır" demişti.

Scholz'un bahsettiği 'ağır sonuçların' neler olacağı ya da ekonomik yaptırımları kapsayıp kapsamayacağı henüz bilinmiyor. Alman hükümet kaynakları, Scholz'un Putin'e diyalog önereceğini ve Rusya'nın şikayetlerinin ne anlama geldiğini daha fazla öğrenmeye çalışacağını söyledi.

ÖNÜMÜZDEKİ 48 SAAT ÇOK ÖNEMLİ

Rusya'nın Ukrayna'yı her an işgal edebileceği endişeleri sürerken önümüzdeki 48 saatin çok önemli olduğu belirtiliyor. İngiltere Başbakanı Boris Johnson Doğu Avrupa'daki krizin 'kritik bir kavşakta' olduğu konusunda uyardı ve Avrupa'nın Rusya'yı bu eşikten çekmesi gerektiğini belirtti. Johnson'ın bu hafta bir Avrupa turu yapacağı ve Avrupalı müttefiklerini konu ile ilgili uyaracağı öğrenildi.

İngiltere dün 130.000'den fazla Rus askerinin sınırlarında toplandığı Ukrayna'ya daha fazla ekonomik destek sözü verdi.

KREMLİN YAPTIRIM TEHDİTLERİNİ UMURSAMIYOR

Avrupa cephesi her ne kadar sık sık diyalog çağrısı yapsa da, yaptırım seçenekleri sürekli masada. Ancak Rus diplomatlar, Batı'nın yaptırım tehditlerinin Rusya'yı korkutmadığını iddia ettiler. Kremlin'in İsveç büyükelçisi bir İsveç gazetesine ülkesinin ekonomik yansımaları umursamadığını söyledi. Viktor Tatarintsev, Aftonbladet gazetesine verdiği röportajda, “Dilimi affedin ancak yaptırımları umursamıyoruz” dedi.

Kıdemli diplomat, “Zaten çok fazla yaptırım aldık ve bunun ekonomimiz ve tarımımız üzerinde olumlu bir etkisi oldu. Kendi kendimize yetecek durumdayız. İtalyan veya İsviçre peynirimiz yok ama İtalyan ve İsviçre tariflerini kullanarak Rus peynirleri kadar iyi yapmayı öğrendik. Yeni yaptırımlar olumlu bir şey değil ama Batı'nın söylediği kadar kötü de değil” dedi.

Kaynak: Hürriyet