BUGÜNE KADAR 17 TANE KEŞFEDİLDİ

Sibirya’da Yanal Yarımadası'nda bugüne kadar tam 17 devasa krater keşfedildi. Keşfedilen tüm kraterler genellikle helikopter uçuşları sırasında veya Ren geyiği çobanları tarafından tesadüfen bulundu. Son bulunan krater ise yaklaşık 20 metre genişliğinde ve 52 metre derinliğinde.

Daha önce 16 krateri keşfeden bilim insanları, uydu görüntülerini kullanarak kraterin ne zaman oluştuğunu tespit edebildi. Araştırmacılar, ilk olarak 16 Temmuz 2020'de bir helikopter uçuşu sırasında görülen kraterin 15 Mayıs ile 9 Haziran 2020 arasında bir noktada patlamış olacağına inanıyor.

'BİR BULMACANIN PARÇASI'

Moskova'daki Skolkovo Bilim ve Teknoloji Enstitüsü'nden jeolog Evgeny Chuvilin, kraterin büyüsünü merak eden diğer araştırmacılar gibi kratere göz atmak için kuzeybatı Sibirya'daki Yamal Yarımadası'na gitti. Chuvilin, patlama meydana geldiğinde merkez üssünden yüzlerce metre uzağa toprak ve buz bloklarının sıçradığını söyledi. Krateri yüksek bir baskının yarattığı büyük çapta bir güç olarak tanımlayan araştırmacı, bu büyük boşluğun neden bu kadar derin olduğunun hâlâ büyük bir sır olduğunu vurguladı. Chuvilin'e göre önceki kraterlerin de varlıkları göz önünde bulundurulduğunda oluşan 17'nci krater büyük bir bulmacanın parçası olabilir.

En sonuncusu 2020 yılında bulunan kraterle birlikte Yamal ve komşu Gydan Yarımadası'nda keşfedilen kraterlerin toplam sayısı 17'ye çıktı. Yerleşime uzak topraklarda ortaya çıkan bu büyük kraterlerin oluşma sıklığı ve gizemi dikkate alındığında, mevcut oluşumların herkes için büyük bir tehlike olduğu aşikâr.

HALK İÇİN TEHLİKE Mİ?

Kraterleri inceleyenler için en büyük soru işaretlerinden biriyse bu kraterlerin yarımada çevresindeki halkı tehdit edip etmediği. Kraterler çok seyrek nüfuslu bir bölgede ortaya çıkmış olsa da 17 kraterin tamamı yerli halk, petrol ve gaz altyapısı için risk oluşturuyor.

Kuzey Kutbu'nda yaşayan ve çalışan insanların yanı sıra Kuzey Kutbu'nun geleceği için ne anlama geldiğine dair cevaplanmamış sorular da var. Kuzey Kutbu'nu inceleyenlerin çoğu için bunlar, gezegenimizin kuzeyindeki bu soğuk, büyük ölçüde nüfussuz arazinin bazı radikal değişikliklerden geçtiğinin rahatsız edici bir işareti olarak tanımlanıyor.

KALICI BUZLAR ERDİĞİ İÇİN...

Peki devasa kraterler neden oluştu ve oluşuyor? Araştırmacılar kraterleri bölgede yükselen sıcaklık sebebiyle erimekte olan kalıcı buzlarla ilişkilendiriliyor. Genellikle yıl boyu donmuş olan taşlık toprak veya çökelti olarak tanımlanan, büyük miktarda karbon, donmuş mikroorganizma içeren yapıya kalıcı buz deniyor.

Sıcaklığın yükselmesi ve buzun erimeye başlamasıyla bakteriler ile diğer mikroplar hayata dönerek nemli, düşük oksijenli şartlarda metan gazını oluşturuyor. Bu süreç toprakta derin yarıklar yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda atmosfere daha fazla sera gazı yayılması riskini de beraberinde getiriyor. Uzmanlar kalıcı buzların erimesinin bu çukurları oluşturduğuna inanıyor.

DUMAN VE ALEV BULUTLARI GÖRÜYORLAR

Sibirya bölgesinde oluşan diğer 16 kraterin oluşumuyla ilgili kraterlerin çevresinde yaşayan halk, yüksek bir ses duyduğunu hatta duman ya da alev bulutları gördüğünü söyledi. Bilim insanları henüz olayı canlı olarak gözlemleyebilmiş değil. Ancak bu durum bir açıdan da olumlu gibi görünüyor. Jeolog Evgeny Chuvilin'in belirttiği üzere şu ana kadar kraterler uzak ve yaşam olmayan yerlerde oluştu. Ancak eğer bu durum değişirse, altyapı için tehlike oldukça büyük.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ YOL AÇABİLİR

Yamal ve Gyda yarımadalarında 2013'ten bugüne ortaya çıkan 17 deliğin iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğu da düşünülüyor. Araştırmacılar, drone, 3D modelleme ve yapay zekâ kullanarak kraterin sırlarını ortaya çıkarmak için çalışıyor. Kuzey Kutbu’nun kuşbakışı manzarasındaki değişiklikleri kaydetmek ve belki de bir sonraki patlama kraterinin nerede meydana gelebileceğini tahmin etmek için araştırmacılar, Yamal ve Gyda yarımadalarındaki kraterlerin yüksekliğini, göllerin genişlemesi veya küçülmesi gibi özelliklerinin değişimlerini ölçmek için bir algoritma geliştirdiler.

OLAĞANDIŞI OYUK

Rusya Bilimler Akademisi Petrol ve Gaz Araştırma Enstitüsü'nden Igor Bogoyavlensky, insansız hava aracı pilotu olarak tüm cesaretini topladı ve kraterin çok yakınına gitti. Igor Bogoyavlensky bu deneyimle ilgili yaptığı açıklamasında krateri çekmek için üç kez yaklaştığını ve sonunda 3D model için verileri almayı başardığını söyledi.

Elde edilen görüntüler kraterin içinde irili ufaklı mağaraların ve başka oyukların oluştuğunu gösterdi. Bu veriler sonucunda da bilim insanlarının hipotezi büyük ölçüde doğrunladı. Bilim insanlarına göre metan gazı buzdaki bir boşlukta birikerek ve patlayarak, yer seviyesinde bir oyuğun ortaya çıkmasına neden oldu.

'KUZEY KUTBU ÇÖZÜLÜYOR'

Devasa kriter oluşumlarının iklim değişikliği boyutunu inceleyen araştırmacılardan, Woodwell İklim Araştırma Merkezi'nin direktörü Sue Natali yaptığı açıklamada, "Bu kraterler daha önce bilim insanları tarafından bilinmeyen bir süreci temsil ediyor" dedi. Sue Natali, meydana gelen kraterlerin Kuzey Kutbu sakinleri için ve küresel olarak ciddi sonuçlara yol açabileceğini söylerken, bu durumun Kuzey Kutbu’nun hızla ısındığı ve çözüldüğünün göstergesi olduğunu da iletti.

Kaynak: Milliyet