SANKO Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi (transplANTEPSANKO) ile
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
tarafından Divan Otel’de “Beyin Ölümü ve Organ Nakli Sempozyumu” düzenlendi.
Sempozyumun açılışında bir konuşma yapan SANKO Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Güner Dağlı “Böylesine güzel bir konuda etkinlik düzenlemekten büyük mutluluk
duyuyoruz. Konu seçimi ve yapacakları paylaşımlar için tüm hocalarıma teşekkür
ediyorum. Verimli bir toplantı olmasını diliyorum” dedi.
DR. ÜMİT MUTLU TİRYAKİ
İl Sağlık Müdürü Dr. Ümit Mutlu Tiryaki de konuşmasında, SANKO Üniversitesi
Hastanesi’nin organ nakli konusunda önemli bir yol kat ettiğini söyledi.
Ülkemizde canlı nakillerin, kadavra nakillerden daha ön planda olduğunu anımsatan
Dr. Tiryaki, şöyle devam etti:
“Beyin ölümü tanısı konması, insanların bu konuda ikna edilmesi çok önemli. Çünkü
sadece kişinin organlarını bağışlaması yetmiyor, aileden izin alınması noktasında da
sorun yaşanabiliyor. Bugünkü toplantı bu açıdan da bizlere yol gösterecektir.
İlimiz pek çok konuda öncülük ettiği gibi umarım bu konuda da öncülük eder.
Ortadoğu’nun sağlık üssü olma iddiamızı gerçekleştirecek işler çıkarırız. Toplantının
verimli geçmesini umuyorum.”
PROF. DR. SALİH MURAT AKKIN
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Salih Murat Akkın ise “Pek çok
konuda olduğu gibi organ nakli alanında da başarılı çalışmalar yapıyoruz. Beyin
ölümü gibi önemli bir konunun, transplantasyon konusuyla birlikte ele alındığı bu
değerli sempozyum için emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu.
SANKO Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Bayram, Lisansüstü Eğitim
Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ayşen Bayram, Gaziantep – Kilis Tabip Odası Başkanı
Dr. Ayşegül Ateş Tarla, SANKO Üniversitesi Hastanesi Genel Müdürü Dr. Sermet
Kileci, Genel Müdür Yardımcısı Rabia Ağar, hekimler ve koordinatörlerin de katıldığı
sempozyumda, açılış konuşmalarının ardından sunumlara geçildi.
DOÇ. DR. MEHTAP AKDOĞAN
Sempozyum Başkanı SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Öğr. Üyesi Doç. Dr. Mehtap Akdoğan yaptığı konuşmada “Ülkemizde her yıl 12 binin
üzerinde hastaya kronik böbrek yetmezliği tanısı konulmaktadır. Bu hastaların da
yüzde 12-14’ü böbrek nakli şansı bulabilmektedir” ifadelerini kullandı.

SANKO Üniversitesi Hastanesi Nefroloji Uzmanı da olan Doç. Dr. Akdoğan, nakil
olabilen hastaların yüzde 20’sinin kadavradan böbrek nakli olabildiğini anımsatarak,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu sayı pandeminin etkisi ile 2020 yılında yüzde 10’a kadar gerilemiştir. Canlı
vericisi olmayan hastaların ülkemizde nakil şansı ciddi anlamda azalmaktadır.
Kadavradan organ nakli imkânını hastalara daha fazla sunmak amacıyla
sempozyumu düzenliyoruz.
“Tıbbi teknolojinin de desteği ile beyin ölümü tanısı daha kolay kondukça,
toplumumuzda da bu bilinç ve verici olma isteği artacaktır. Tabii kadavra
bağışçılığında sosyal ve kültürel desteğin önemi yadsınamaz. Bu ve benzeri bilimsel
toplantı sonuçlarımızla halkımızda bu bilinci artıracak girişimlerimiz devam edecektir.
Bu konuda öncelikle bize düşen görev beyin ölümü tanısını daha doğru koyup,
hastalara nakil şansı için elimizden geleni yapmaktır. Sempozyumumuzun amacı bu
konudaki eksikleri ortaya koymak ve hep birlikte gerekli adımları atıp, kadavra
bağışçılığını artırmaktır.”
“KADAVERİK BÖBREK NAKLİNDE DÜNYADA NEREDEYİZ?”
Türkiye’de son 20 yılda organ naklinde çok önemli gelişmelerin olmasının önemine
dikkat çeken SANKO Üniversitesi Hastanesi Organ Nakil Merkezi Sorumlu Hekimi
Doç Dr. Yücel Yüksel, “Kadaverik Böbrek Naklinde Dünyada Neredeyiz?” konulu
sunumunda kadavra bağışı ile ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Canlı organ nakli sayıları yıldan yıla artarken maalesef kadavra bağışından organ
nakil sayıları hep aynı düzeyde. Kadavra bağışı yönünden gelişmiş ülkelerin çok
gerisinde olan ülkemizde, kadavra bağış oranı bölgesel olarak da değişmektedir.
Organ bağışının en yüksek olduğu bölge Marmara, en düşük olduğu bölgeler ise
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleridir.
Beyin ölümü kavramı pek çok doktor tarafından da yeteri kadar bilinmemektedir. Bu
sempozyumda amacımız, beyin ölümü tanısı koyan Anesteziyoloji ve Reanimasyon,
Nöroloji, Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi uzmanları ile organ nakli koordinatörlerine,
beyin ölümü tanımını tekrar anımsatmaktır.”
“BEYİN ÖLÜMÜ”
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim
Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Aykut Akyılmaz “Beyin Ölümü” konulu bir sunum
yaptı.
SANKO Üniversitesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı da olan Dr.
Öğr. Üyesi Akyılmaz, “Dönor havuzunu genişletmek amacı ile birçok bilgilendirme ve
tanıtımlar yapılmasına karşın, organ bağışı bekleyen hasta sayısı giderek
artmaktadır” uyarısında bulundu.
Beyin ölümü kavramının, hastanın geriye dönüşümsüz olarak tüm beyin
fonksiyonlarını kalıcı olarak yitirmesi ve tıbben ölüm hali olduğunu hatırlatan Dr. Öğr.
Üyesi Akyılmaz, özetle şunları anlattı:
“İşte bu aşamada yoğun bakımlarda beyin ölümü tanısını koymak ve potansiyel
donör bakımını yapmak Anestezi ve Reanimasyon ile Yoğun Bakım Uzmanlarının

görevleri arasındadır. Beyin ölümü olan hastalara hemen teşhis koyup, bu hastaları
donör olarak duyurmak, donör bakımı yapmak, organ bekleyen hastalara yeniden bir
hayat sunmakla eşdeğerdir.”
“DONÖR BAKIMI”
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim
Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Yunus Baydilek, sempozyumda donör bakımına değindi.
SANKO Üniversitesi Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı da olan Dr.
Öğr. Üyesi Baydilek, organ naklinin günden güne artış gösterdiğini ancak, potansiyel
organ verici sayısı ile nakil planında olan hasta sayısı arasında büyük bir fark
bulunduğunu bildirdi.
Bu nedenle, potansiyel organ vericisi havuzunun genişletilmesinin önemli olduğuna
işaret eden Dr. Öğr. Üyesi Baydilek, şunları kaydetti:
“Potansiyel organ vericisi, beyin ölümü gerçekleşmiş veya önemli oranda beyin
hasarı olan hastalardır. Nakil yapılan hastalarda sonuçların başarılı olması için
organların korunması zorunludur. Bunun için, potansiyel donör bakımının en iyi
şekilde yapılması gereklidir. Beyin ölümü gerçekleşmiş organ donörlerinin bakımı için
klinisyenlerin patofizyolojik yaklaşım konusunda bilgilendirilmeleri büyük önem
taşımaktadır.”
“KADAVRA BAĞIŞINI ARTIRMAK İÇİN NE YAPILABİLİR?”
SANKO Üniversitesi Hastanesi Organ Nakil Merkezi hekimlerinden Genel Cerrahi
Uzm. Opr. Dr. Kenan Demirbakan, son dönem böbrek yetmezliğinin altın standart
tedavisinin “Böbrek Nakli” olduğunun altını çizdi.
“Kadavra bağışını artırmak için ne yapılabilir” konusuna değinen Opr. Dr.
Demirbakan,
“Ülkemizde yılda yaklaşık 3 bin dolayında böbrek nakli yapılmakta ve bu nakillerin
yaklaşık yüzde 80’i canlı vericilerden, kalanı kadavra donörden yapılmaktadır” dedi.
Organ bağışı konusunda iki noktada sıkıntı yaşadıklarını belirten Opr. Dr.
Demirbakan, şu ifadelere yer verdi:
“Sıkıntı yaşadığımız konulardan ilki beyin ölümü tanısı koyamama, ikincisi hasta
yakınlarının organ bağışlamamasıdır. Bu konularda eksiklerimizi görüp gerekli
adımları atarak beyin ölümü sonrası organ bağışını artırmak temel hedefimiz
olmalıdır.”
“HAYATTAYKEN ORGAN BAĞIŞLIYORUZ, ÖLÜNCE BAĞIŞLAMIYORUZ”
Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Levent Yücetin,
Türkiye'de hep organ azlığından bahsedildiğine vurgu yaptı.
“İnsanlarımız organlarını bağışlamıyor diyoruz. Bu çok doğru. Ölümden sonra organ
bağışında çok gerilerdeyiz ama bu işin bir de diğer yüzü var” diyen Dr. Yücetin,
devamla şöyle konuştu:
“Canlı vericili organ bağışında da dünya birincisiyiz. Buradan çıkan sonuç şu
hayattayken organlarımızı bağışlıyoruz, ölünce bağışlamıyoruz. Türk insanı kadar
sevecen, yardım etmekten, ekmeğini paylaşmaktan daha mutlu olan bir millet yok.

Yakınının organa ihtiyacı olduğunda hiç gözünü kırpmadan ameliyat masasına yatıp,
bir organını bağışlayabiliyor. O zaman biz de bir eksiklik var, çok başarılı ve zor
ameliyatların altından kalkıyoruz ama insanımıza bu konuyu doğru şekilde
anlatamıyoruz.
Türkiye’de Sağlık Bakanlığı bekleme listesinde 22 bin hasta var, sadece birisini size
anlatmak istiyorum. İlk göreve başladığımda odama gelen gözü yaşlı bir anne şunları
anlatmıştı; ‘Hocam kızım beş yaşında ve diyalize giriyor. Evde sofra kurulurken
masaya bardak konmaz, su şişesi gelmez. 11 yaşındaki oğlum, eşim ve ben hep
kapıların arkasında gizli gizli su içeriz. Evdeki tüm musluklara eşim kilit takti ki kızımız
bizden gizli fazla sıvı almasın.’
Bir tarafta vefat, eş, anne-baba hayatını kaybediyor, maalesef onun için
yapabileceğimiz bir şey yok ama bağışlanan organla sadece bu kızın su içmesini
sağlamayı bırakın, abisinin de rahatça su içmesini sağlama şansımız var.”
Böbrek yetmezliği hastalarının organ yetmezliğinin en konforlu hastaları olduğuna
dikkat çeken Dr. Yücetin, “Zor bir yaşam da olsa diyalizle uzun süre yaşama şansları
var. Böbrek bekleyen bir hastam bir defasında diyalizsiz bir gün istemişti” dedi.
“Burada olma amacımız, Gaziantep’teki meslektaşlarımız ile bilgi alışverişi yaparak,
daha çok insana can olmak” diyen Dr. Yücetin, sözlerini şöyle tamamladı:
“Organ nakil koordinatörleri olarak sizin mirasınıza talibiz. Miras olarak ne evinize,
arabanıza, paranıza ne de yakınlarınıza bırakabileceğiniz yaşanmış güzel anılarınıza.
Sadece sevdiklerinize, yanınızda götüremeyeceğiniz organlarınızı miras olarak
bırakmanızı istiyoruz ki binlerce organ bekleyen hasta ve yakınının yüzlerini
güldürebilelim. Karar sizin; organlarınızı ya toprağa ya da bize miras bırakabilirsiniz.”
“BEYİN ÖLÜMÜNDE ORGAN NAKİL KOORDİNATÖRÜ”
SANKO Üniversitesi Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Ahmet Yücel, “Beyin
Ölümünde Organ Nakil Koordinatörü” konusunda sunum yaptı.
Beyin ölümü sonrasında sürecin iyi yönetimi ve yeterli koordinasyonun sağlanması
için iyi iletişim ve doğru bilgilerin zamanında iletilmesini sağlamaya çalıştıklarını
kaydeden Yücel, şöyle devam etti:
“Organ bağışı yapanlara ve ailelerine süreç hakkında bilgilendirme yapıyoruz.
Hayattayken organ bağışında bulunan kimsenin bu durumu ailesi ile paylaşması
uygun olacaktır. Çünkü bu durum kişinin olası beyin ölümü gerçekleştiğinde aile
görüşmesi esnasında, koordinatöre süreçle ilgili zaman kazandıracaktır.”
BEYİN ÖLÜMÜ OLAN HASTANIN BEYİN ÖLÜMÜ NASIL AÇIKLANMALI
Sempozyumda ayrıca organ nakli koordinatörlerine yönelik, “Beyin ölümü olan
hastanın beyin ölümü nasıl açıklanmalı” konulu bir oturum düzenlendi.
Medical Park Antalya Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Levent Yücetin ve
Adana Bölge Koordinasyon Merkezi Sorumlusu Dr. Nezahat Bingöl, organ nakli,
organ bağışı, hastane süreçleri ve yaşanan sıkıntılar konusunda yapılabileceklerle
ilgili paylaşımda bulundu.