Kahramanmaraş Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi Eski Başhekimlerinden Uzm. Dr. Ahmet Karslıoğlu, son zamanlarda ülke gündemini meşgul eden hekim sorunları, sağlık çalışanlarının sorunları ve sağlık sistemi ile ilgili sosyal medya hesaplarından yaptığı videolu paylaşım ile vatandaşlara bilgi verirken, yetkilileri uyardı. 2003 yılından bu yana yürürlükte olan sistemin birçok başarılı tıp fakültesi akademisyenini fakültelerden uzaklaştırdığını vurgulayan Karslıoğlu, tıp fakültesindeki öğretim elemanlarına özel hasta bakma statüsü verilmesi gerektiğini ifade etti. Bir hastayı iyi bir şekilde tedavi edilmesi için 20 dakikaya ihtiyaç olduğunu söyleyen Karslıoğlu, mevcut MHRS sistemi ile bu sürenin 5-10 dakika olduğunu belirtti. Sağlık sistemindeki mobinglere, maddi yetersizliklere ve şiddet olaylarına değinen Karslıoğlu, şunları kaydetti: “40 yıllık uzman hekimim. Devlet hastanelerinde zorunlu hekimlik, başhekim muavinliği ve başhekimlik yaparak 1 yıl kadar önce emekli oldum. 1900’lü yılların sonunda ilk 5000, daha sonra ilk 10000 ve şu zamanlarda ilk 15000’deki öğrenciler tıp fakültesinde girmektedirler. Bu öğrencilerin ilkokul, ortaokul ve lise hayatları hep başarı ile geçmiştir. Tıp Fakültesi’nde okumak stresli ve zordur. Gündüz ders, akşamları ders tekrarı yapılması zorunludur. Bu nedenle insan sosyal hayattan mahrum kalır. Bu sürecin sonunda TUS gibi bir sınava hazırlanmak ayrı bir stres kaynağıdır. 2003 yılında “Sağlıkta reform” ismiyle yenilikler yapıldı. Bunun sonucunda hastanelerde döner sermaye performans sistemi getirildi. Özel poliklinikler, özel klinikler ve özel tıp merkezleri açıldı. Bunun sonucu hastalar bir müşteri gibi gözükmeye başlandı. Üniversitelerde birçok bilimsel yönden kariyerli insanlar doçentlik seviyesinde bile devletin az ücreti sebebiyle özel hastanelere gitmek zorunda kaldılar. Aslında bu insanların fakülte bünyesinde kalıp; ilim, bilim ve eğitim ağırlıklı olmak üzere orada da özel hasta bakma statüsü verilerek bu ayrılıkların önüne geçilebilirdi. Maalesef böyle olmadı. Bilahare devlet hastanelerine MHRS denilen bir sistem getirildi. Bu sistemde doktorun 5-10 dakika içerisinde 1 hasta bakması istenildi. Dünya Sağlık Teşkilatı 1 hasta bakmanın süresini 20 dakika olarak söylemiştir.
TEKRARDAN MESLEĞİN CAZİP HALE GETİRİLMESİ GEREKİYOR
Türkiye’de bir diğer önemli konuda sayı ne olursa olsun mantığı ile tıp fakültesi sayılarının artırılmasıdır. Bugün hala birçok tıp fakültesinde öğretim elemanı eksiği ve fiziksel mekân eksiği sebebiyle birçok tıp fakültesi öğrencisi nitelik ve nicelik bakımından yeterli eğitim görmeden mezun olmaktadır. Bugün iyi bir eğitim almış yeni mezun olmuş doktor, 10 tane pratisyenin yeri gelir 20 tane uzman hekimin görevini yapabilir. Maalesef maddi yetersizlikler, mobing ve sağlıkta şiddet sebebiyle bu başarılı genç doktor arkadaşlarımız; çok önemli olan kalp damar cerrahisi, beyin cerrahisi, genel cerrahi, dahiliye gibi bölümleri tercih etmek yerine ilk sıralara cildiye, fizik tedavi radyoloji gibi nispeten daha rahat olan bölümleri tercih etmektedir. Bu sorun ülkenin sağlık bakımından geleceği açısından çok önemlidir. Sadece doktorlar için sağlık sistemini ele almıyorum. Sağlık teknisyenleri, hemşireler, laborantlar ayın büyük bölümünü hastanede geçirirler. Evde çocukları hasta olur, akılları orada kalır ama görevlerini yaparlardı. Sağlık çalışanlarının özlük haklarını koruyan, sağlıkta şiddeti engelleyen ve maddi olarak haklarını alacakları yasaların çıkması gerekiyor. Tekrardan bu mesleklerin cazip hale getirilmesi gerekiyor. Malumunuz son yıllarda yurtdışına doktor akışı olmaktadır. Bu başarılı öğrenciler lisan kurslarına gidip başta Almanya olmak üzere, yurtdışına gidip orada görev yapmak istemektedirler. Bunu mühendislik fakültesinden mezun olarak arkadaşlarda da görmekteyiz. Bu konuda aciliyet ile tedbir alınması gerekiyor.
Hekimlerin sorunları çözüme kavuşturulmalı
Bunlar da ilginizi çekebilir