Kahramanmaraş, 6 Şubat depremleri sonrasında, İstanbul Teknik Üniversitesi bilim insanlarının hazırladığı rapor ışığında değerlendirildi.

İTÜ Mezunları Kahramanmaraş Temsilcisi Mehmet Kuruçay, Serdar Erdoğanyılmaz, Akif Çaylıoğlu ve Kamil Şekkeli'nin katılımıyla düzenlenen basın toplantısında, raporun detayları basın ile paylaşıldı.

1. Deprem Bilgileri ve Jeolojik Tespitler
1.1. Jeolojik Değerlendirme:

Rapora göre, bölgedeki depremlerin neden olduğu faylar, Alp-Himalaya Deprem Kuşağı üzerinde kritik bir konumda bulunuyor. Doğu Anadolu Fayı ve çevresindeki kırıkların incelenmesiyle, rapor Maraş'ın yaşanabilir bir durumdan tamamen özürlü hale geldiğini öne sürdü.

1.2. Jeofizik Değerlendirme:
İTÜ tarafından yapılan jeofizik değerlendirmede, uzak ve yakın alan sismolojik verileri kullanılarak depremlerin büyüklükleri belirlendi. Modelleme sonuçları, depremlerin kırılma sürelerini yaklaşık olarak ortaya koydu.

1.3. Jeodezik Değerlendirme:
Depremler sırasında GNSS verilerinin kullanımıyla yapılan jeodezik değerlendirmede, istasyonlardaki yatay yer değiştirmeleri değerlendirildi. Özellikle EKZ1 istasyonundaki en büyük yer değiştirmenin 4.7 m olduğu belirtildi.

2. Kuvvetli Yer Hareketleri ve Yapısal Hasarlar
2.1. Değerlendirme:

Deprem sırasında ivme ölçerler ve yerleştirildiği binaların hasar görmesi nedeniyle bazı istasyonlardan sağlıklı veri alınamamıştır. İvme kayıtları kullanılarak hesaplanan spektral ivme, hız ve yer değiştirme büyüklükleri, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ile karşılaştırılmıştır.

3. Yapısal Hasarlar:
Pazarcık ve Elbistan ilçelerindeki depremler, Doğu Anadolu Fay Hattı üzerindeki 10 ilde birçok betonarme binanın yıkılmasına yol açtı. Yapısal hasarların nedenleri arasında bina yaşları, zemin taşıma kapasiteleri, kullanılan malzeme kalitesi ve yapısal kusurlar yer alıyor.

4. Depremin Öncesi ve Sonrasındaki Yanlışlıklar
4.1. Genel Değerlendirme:

Raporda, 1999 Marmara depremlerinden bu yana yapılan bilimsel çalışmalar ve alınan önlemlere rağmen, Kahramanmaraş'taki deprem felaketi sonrasında yaşanan maddi ve insan kayıplarının nedenleri ele alındı. Yapılan yanlış yerleşim planlamaları, hatalı inşaat uygulamaları ve bilimsel çalışmaların yeterince dikkate alınmaması vurgulandı.

4.2. Yerleşim Planları ve İnşaat Hataları:
Raporda, özellikle alüvyon zeminlerde inşa edilen binaların yetersiz temel ve yapısal tasarımlara sahip olduğu, bu nedenle yıkılmadığı belirtildi. Ayrıca, deprem öncesinde ve sonrasında yapılan imar planları, mikro bölgeleme çalışmaları ve risk analizlerindeki eksiklikler üzerinde duruldu.

5. Öneriler ve İyileştirme Çalışmaları
5.1. Kısa Vadeli Öneriler:

Raporda, acil önlemler olarak, depremzedelere yönelik afet yönetim planlarının iyileştirilmesi, acil durum ekiplerinin koordinasyonunun artırılması ve hasar gören borsa sistemlerinin hızla devreye alınması önerildi.

5.2. Uzun Vadeli Öneriler:
Uzun vadeli çözümler arasında, yapı denetimlerinin sıkılaştırılması, bina kodlarının güncellenmesi, altyapı iyileştirme projelerinin hızlandırılması ve deprem sigortasının yaygınlaştırılması önerildi.

6. Sonuçlar ve Çıkarımlar
Rapor, Kahramanmaraş'taki depremin bilimsel bir perspektiften değerlendirilmesiyle elde edilen sonuçları içeriyor. İTÜ Mezunları Derneği, bu raporun paylaşılmasıyla birlikte, deprem sonrası yaşanan olumsuzlukların giderilmesi ve benzer felaketlerin önlenmesi için alınması gereken önlemlere dikkat çekiyor.

mehmet-kurucay

SONUÇ VE ÖNERİLER

Kahramanmaraşta meydana gelen deprem esnasında ve sonrasında, tüm meslek disiplinlerine ait meslektaşlarımız tarafından tüm mahalleler detaylı olarak incelenmiştir. Yaşadığımız iki büyük deprem ve büyük deprem niteliğindeki artçıları Kahramanmaraşı bir laboratuvar deneyi gibi performans deneyine tabii tutmuştur. Biz bilimsel ve teorik olarak  hangi tespiti yaparsak yapalım, depremlerin ortaya koyduğu gerçekler hepsinden daha değerlidir. Çünkü depremin sonuçları somut veriler olarak yaşanarak görülmüştür.

Kahramanmaraş ta 1999 Marmara depremlerinden sonraki yıllarda yapılan zemin etütlerinin tamamına yakını üyemiz olan ve 20 yıl boyunca İl Temsilciliği görevi yapan Jeoloji Mühendisi Mehmet KURUÇAY tarafından kontrol edilerek kayıt altına alınmıştır. Bu raporlara göre yapılan binaların depremden sonraki performansı incelendiğinde : Alüvyon alanlarda bile hiçbir önlem alınmadan normal inşaat teknikleriyle yapılan 2-3-4 katlı binaların % 90 a yakını hasarsız veya az hasarlıdır. Deprem sonrası şu durum ortaya çıkmıştır: Alüvyon zeminlerde tüm inşaat teknikleri ve zemin parametreleri uygulanarak dahi 4 katın üzerinde inşa edilen binalarda sıkıntı yaşanmaktadır. Bu bölgelerde en fazla zemin artı 4 kat bina inşa etmek mümkün görülmüştür. Bu alanlarda zemin güçlendirme gibi yöntemleri kullanarak daha yüksek katlı binalar inşa edildiğinde  deprem ivme hızı, dalga hızları, depremin derinliği , zemin büyütmesi gibi parametreleri ne kadar doğru olarak tespit edersek edelim beklemediğimiz sonuçların ortaya çıktığı ve 8-10 katlı binaların yıkılarak binlerce insanımızı öldürdüğü bu depremle görülmüştür.

Zeminleri uygun olmayan alanlarda maddi kazanç uğruna müteahhitler tarafından  üretilen  yüksek katlı binalar, sosyal amaçlı olarak  Belediyelerin inşa ettiği kooperatifler, TOKİ tarafından inşa edilen binalar depremde yıkılmasa bile ağır hasar alıp yıkılarak yenisini yapmak, orta hasarlıları güçlendirmek, az hasarlıları tamir etmek gibi maddi kayıplar hem Devletimize hem vatandaşlarımıza  büyük yük olmuştur.

30-40-50- 100 yıl sonra deprem olsa bile, imar planlarını  yapıların yıkılmadan sağlam olarak ayakta kalmasını düşünerek hazırlamak ve uygulamak Devletin politikası olmalıdır.

İnşaat temel kazılarının mevcut projeye göre açılmasından sonra eğer zeminde beklenmeyen menfi özellik ortaya çıktığında temel kazı derinliği ve temel proje hesapları yeniden değerlendirilerek revize edilmelidir. Maalesef eldeki onaylanmış ruhsatta ne varsa zemin özellikleri değişse bile o uygulanmaktadır.

İmzalar atıldı! Kahramanmaraş'a Sosyal Girişimcilik Merkezi Geliyor! İmzalar atıldı! Kahramanmaraş'a Sosyal Girişimcilik Merkezi Geliyor!

Yapılan Mikrobölgeleme ve Paleosismoloji çalışmaları sonucu ortaya atılan imar alanları tespit çalışmaları ve yerleştirilen faylar bilimsellikten uzak olarak değerlendirilerek hazırlanmıştır. Uygun olmayan alan denilen bölgelerde yüzlerce bina az hasarlı veya hasarsız olarak ayaktadır. Bazı bölgelerde birtek bina dahi yıkılmamıştır. Kahramanmaraş depremlerinde 60 binin üzerinde artçı ve depremler meydana gelmiştir. Kahramanmaraş merkezinde bir tek artçı kaydedilmemiştir. Heyelan bölgesi diye nitelendirilen bölgede Devlet Su İşleri tarafından  50m genişlikte ve 80 m3/sn debideki Kılavuzlu Sulama Kanalı inşa edilmiştir.

Depremden sonra çok acele ile yeterli bilgiye ve deneyime sahip olmayan elemanlara hasar tespit çalışmaları yaptırılarak binlerce binaya yanlış tespit raporu verilmiştir. Bu tespitler her türlü donanıma sahip teknik elemanlarca yeniden değerlendirilerek vatandaşların mağduriyeti ve devlete yüklenecek büyük ekonomik yük ortadan kaldırılmalıdır.Orta hasarlı binaların güçlendirme yöntemleri belirlenirken sırf prosedürü tamamlamak için güçlendirme yapılmamalıdır. Binalar teknik açıdan çok ciddi incelenerek eğer yıkılması gerekiyorsa kesin yıkılmalıdır , ancak taşıyıcı sistemlerde insan hayatını riske atmayacak derecede deformasyon yoksa ciddi ve detaylı  güçlendirme projeleri hazırlanmalıdır.8 katın üzerindeki 17-18 kata kadar orta hasarlı binalarda güçlendirme tekniklerinden biri olan kat kesme yöntemi uygulanmalıdır. Yatay mimar düzenlemeleri yapılarak arsa yoğunluklarında değişiklikler yapılmalı,yüksek kat imalatlarından uzak durulmalıdır.

Deprem enkazları ; Kahramanmaraşmerkez ovasında önemli bir içme suyu ve sanayi suyu akiferi olan ,Büyükşehir Belediyesinin içme suyu kuyularınında bulunduğu   alüvyon akiferin başlangıç noktasına Erkenez kum ocaklarının oluşturduğu çukur alanlara tam çay yatağına ve Kahramanmaraş  merkez Ovası alüvyonundaki yeraltısuyuakiferini kirletecek yerlere depo edilmiştir. Her türlü hastalığa neden olacak olan bu enkazların ovadaki içme ve kullanma suyunu  kirleterek gelecekte çok büyük hastalıklara yol açması önlenmelidir.

Kahramanmaraş ı yıkan depremin olduğu Doğu Anadolu Fayında biriken enerji boşalmıştır. Bilimsel olarak bu fayın deprem üretecek enerjiyi biriktirmesi yüzyıllarca zaman gerektirecektir. Buna rağmen Kahramanmaraş merkezi ,tahmin edemeyeceğimiz,öngörülerimizin dışında meydana gelebilecek  muhtemel depremlere dayanıklı ,olarak eski dokusuna uygun olarak yeniden inşa edilebilir. Şehrin merkezinde en kötü zeminlerinde bile hiçbir önlem alınmadan inşa edilen tek katlı veya  2-3-4 katlı binaların çok büyük bir kısmı hasarsız olarak depremi atlatmıştır.

Kahramanmaraş merkez ovası ve Türkoğlu ilçemizde alüvyon zeminler üzerine inşa edilen fabrikalarımızın büyük bir kısmıağır hasar görmüş veya yıkılmış çok büyük ekonomik kayıplar meydana gelmiştir.Tüm sanayi bölgelerimizde inşa edilecek tesislerimizin projelendirilmesinde azami hassasiyet gösterilerek özellikle çelik konstrüksiyon yapılara öncelik verilmelidir.

Alınan ve alınacak tüm tedbirlere rağmen,her türlü teknolojiyi kullanarak dahi yapılan imar uygulamaları olsa bile , meydana gelecek depremler hiç tahmin edemeyeceğimiz sonuçları doğurabilmektedir.Alınacak tüm önlemler bilimsel çalışmalarla planlanmalı, Kahramanmaraş ı  tanımayan, şehrin mühendislik özelliklerini bilmeyen teknik kadrolara mümkün mertebe tek başına proje yaptırılmamalıdır.