Türk tekstil sektörü, 2024 yılının ilk çeyreğinde muazzam bir başarıya imza atarak 2 milyar 423 milyon 266 bin dolarlık ihracat rakamına ulaştı. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) verilerine göre, Türk tekstil üreticileri, dünyanın dört bir yanındaki 188 ülke ve serbest bölgeye yüksek kalitede ürünler ihraç etti.
AVRUPA BİRLİĞİ ZİRVEDE, İTALYA LİDER
Türk tekstil ürünlerine en büyük talep, 925 milyon 219 bin dolarla Avrupa Birliği ülkelerinden geldi. Ülke bazında ise İtalya, 196 milyon 354 bin dolarlık ihracatla listenin zirvesinde yer aldı. İtalya'yı sırasıyla İspanya (138 milyon 412 bin dolar) ve Mısır (135 milyon 732 bin dolar) takip etti.
KUMAŞ İHRACATI LOKOMOTİF GÜCÜ
Ürün grupları arasında en fazla ihracat, 1 milyar 470 milyon 569 bin dolarla kumaş kategorisinde gerçekleşti. İplik (609 milyon 797 bin dolar) ve elyaf (342 milyon 897 bin dolar) ihracatı da sektörün önemli kalemleri arasında yer aldı.
İSTANBUL ZİRVEDE, KAHRAMANMARAŞ YÜKSELİŞTE
Şehir bazında en fazla tekstil ihracatını 946 milyon 298 bin dolarla İstanbul gerçekleştirirken, Gaziantep (382 milyon 245 bin dolar) ve Bursa (317 milyon 488 bin dolar) da önemli ihracat merkezleri olarak öne çıktı. 6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş ise zorlu koşullara rağmen ihracatını yüzde 18 artırarak 212 milyon 721 bin dolara yükseltti ve dördüncü sıraya yerleşti.
KAHRAMANMARAŞ TEKSTİLDE YENİDEN DOĞUYOR
Kahramanmaraş'ın deprem sonrası gösterdiği bu başarı, şehrin tekstil sektöründeki güçlü potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi. Zorlu süreçte bile üretim ve ihracatta önemli bir ivme yakalayan Kahramanmaraş, Türk tekstil sektörünün geleceğinde önemli bir rol oynamaya devam edeceğini kanıtladı.
SEKTÖRÜN GELECEĞİNE YÖNELİK STRATEJİLER
TİM Tekstil ve Hammaddeleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Fikret Kileci, sektörün 2025 yılı itibarıyla toparlanma ve büyüme yolunda emin adımlarla ilerlediğini vurguladı. Kileci, "Tekstil, sadece bir sanayi kolu değil, aynı zamanda bir kültür, gelenek ve Türkiye'nin dünyaya açılan en güçlü pencerelerinden biridir. 2025 yılında, alternatif pazarlarda daha cesur adımlar atarak sektördeki varlığımızı küresel ölçekte daha da görünür hale getirmeyi hedefliyoruz." dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM VURGUSU
Kileci, hedeflere ulaşmak için üretimin dönüştürülmesi gerektiğini belirterek, "Artık üretimi dönüştürme çağındayız. Sürdürülebilirlik temelli, çevreyle uyumlu ve dijital teknolojilerle entegre bir üretim modeli inşa etmek, sektörümüzün geleceğe güvenle yürümesi için vazgeçilmezdir. Bakanlıklarımızla bu süreçte yoğun temas halindeyiz. Her bölgenin kendi dinamikleriyle, coğrafi şartlarıyla, lojistik avantajlarıyla ve dezavantajlarıyla değerlendirilmesi ve teşvik mekanizmalarının buna göre yeniden dizayn edilmesi büyük önem taşıyor." şeklinde konuştu.