2019 yılının sonlarından bu yana ülkemizde ve dünyada etkisini sürdüren Covid-19 salgını hayatı durdurma noktasına getirmiş, birçok varyantının ortaya çıkmasıyla birlikte önüne geçilmesi oldukça zor hal almıştı. Bu varyantlardan birisi olan Omicron varyantı ise normalden 1,5 kat daha hızlı bulaşmasıyla görevlilerin oldukça zorlanmasına yol açmış, yetkilileri yeni önlemler alma konusunda harekete geçirmeye başlatmıştı. Ülkemizde ise uzmanlar, Omicron varyantının toplumda hızla yayılmasının önüne geçilmesi konusunda Sağlık Bakanlığı’ndan ve Covid-19 Bilim Kurulu’ndan daha sıkı önlemler almasını bekliyor.

Bu konuda kendini sorumlu görerek sosyal medya hesaplarından yaptığı bilgilendirici paylaşımlarla vatandaşları uyaran Kahramanmaraş Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi eski başhekimlerinden Ahmet Karslıoğlu, toplumun salgını eskisi kadar ciddiye almadığını belirtirken, Omicron varyantının sanılandan çok daha tehlikeli olduğunu söyledi. Toplumda Omicron varyantının toplum bağışıklığı kazandıracağı yönünde yanlış bir düşünce olduğunu ifade eden Karslıoğlu, Omicron varyantına yakalanan hastanın iyileştikten 15 gün sonra tekrar yakalanabileceğini ve bu duruma hastanelerde oldukça rastlanıldığını söyledi.

Karslıoğlu şunları kaydetti: “Ben bir uzman hekimim. Covid dolayısıyla 1 yıl kadar önce emekli oldum. 3 çocuğum benim gibi hekim. Omicron varyantı büyük bir hızla yayılmaktadır. Birçok otoriteye göre Omicron varyantı toplum bağışıklığı yapmayacak. Gerçekten de Omicron varyantına yakalandıktan sonra 15 gün sonra tekrardan Omicron varyantına yakalanan birçok hasta var. Dolayısıyla toplum bağışıklığı beklenilmesi yanlıştır diye düşünüyorum. Aşılamada eski hızın olmadığı kanaatindeyim. Çocukları her gün hastaneye gönderirken huzursuzluk çekiyoruz. Ben Sayın Sağlık Bakanımızdan ve bilim kurulu üyelerimizden bir hekim olarak, bir baba olarak daha radikal tedbirler almaları gerektiğini düşünüyorum ve talep ediyorum. Örnek verecek olursak kademeli mesai olabilir. 1930 yılında çıkan Hıfzıssıhha Kanunu’nda olağanüstü durumlarda yasaklar koyma konusu geçmektedir. Devletin böyle bir yetkisi vardır. Aşı olmayanlar otobüslere, toplu taşıma araçlarına alınmasın. İnsanlar kademeli mesaiye başlasın. Aşı olmak teşvik edilsin. Birçok ülkede aşı olana para veriliyor. Bizde neden olmasın? Bu konunun ciddiye alınmasını istiyorum ve başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere sayın yetkililerden daha radikal önlemler almasını bekliyorum.”