Kahramanmaraş'ın yüreğini dağlayan depremin derin yaraları henüz sarılırken, eğitim camiası yeni bir şokla sarsıldı. Öğretmenlerin kadro-sözleşme ayrımına dayalı keyfi atamaları, eğitim sisteminin temelini sarsarken, geleceğimizin mimarları olan öğretmenlerin çığlıklarını yükseltmesine neden oldu.

"Geleceğimizle Oynamayın!"

Ailelerin dağıldığı, çocukların eğitimden koptuğu bu zorlu süreçte, öğretmenlerin sürgün edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Bu karar, sadece bir tasarruf tedbiri değil, aynı zamanda eğitimin kalitesine büyük bir darbe vurmaktır. Öğretmenler, "Kime ne mal oldu bu memleket?" diye sorarken, eğitimin geleceği için duydukları endişeyi dile getiriyorlar.

"Eğitim Sistemi Çöküşün Eşiğinde"

"Damlaya damlaya göl olur" atasözü, bu durumun eğitim sistemini nasıl etkileyeceğini açıkça göstermektedir. Tek tek öğretmenlerin mağdur edilmesi, tüm bir sistemi olumsuz etkileyecek ve gelecek nesillerin eğitimini tehdit edecektir.

"Adaletin Yerine Haksızlık Konuldu"

"Eğitim bir ülkenin en büyük hazinesidir" diyen büyüklerimiz, bugün mezarlarında ters dönüyordur. Çünkü bu hazine, hoyratça talan edilmektedir. Öğretmenlere yapılan bu haksızlık, adaletin yerini haksızlığın aldığının bir göstergesi olarak değerlendirilmektedir.

"Sessiz Kalma Zamanı Değil!"

Kahramanmaraş'taki öğretmenlerin sessiz çığlıkları, tüm Türkiye'ye duyurulmalıdır. Bu haksızlığa karşı sessiz kalmak, geleceğimize ihanet etmek olacaktır. Öğretmenler yalnız değildir! Tüm eğitim camiası ve duyarlı vatandaşlar, bu haksızlığa karşı birleşerek, öğretmenlerimizin haklı mücadelesine destek olmalıdır.

Bahçeli'den İBB'ye "kaçak toplantı" tepkisi: Belediye yönetimi kokuşmuştur Bahçeli'den İBB'ye "kaçak toplantı" tepkisi: Belediye yönetimi kokuşmuştur